İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nce
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda devam eden
duruşmada,
avukat Celal Ülgen'in dışarı çıkartılması, bazı
sanık avukatlarının da
protesto olarak salonu boşaltmasının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı
Ömer Diken, sanık ve izleyicilere hitaben, şunları söyledi:
''
Türkiye Cumhuriyeti'nin
mahkemesi kimseyi tehdit etmez. Dünyada millet adına yargılama yapan bir mahkemeye,
hakaret edilme saygısızlığı görülmemiştir. Biz zamanımızın büyük bir bölümünü burada geçiriyoruz. Bizim başka
davalarımız da var. Oradaki sanıklar kendilerini 3 ayda bir ifade ediyorlar. Türkiye'de sanıklar 2 aydan önce mahkemeye çıkamıyor. Çıktıkları zaman da bir saat
savunma yapma hakları oluyor. Biz burada günlerce duruşma yapıyoruz. Siz burada günlerce konuşabiliyorsunuz. Savunma sırasında daha önce hiçbir sanığın sözü kesilmedi. Herkese sonuna kadar söz hakkı verildi.''
Bu arada,
emekli Orgeneral Ergin Saygun, rahatsızlığı nedeniyle mahkeme heyetinden izin alarak duruşma salonu dışına çıktı. Saygun'un bastonla yürüdüğü gözlendi.
Söz alan
tutuklu sanıklardan emekli Oramiral
Özden Örnek, daha önce haklarındaki iddialara ilişkin
Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral
Aytaç Yalman'ın
tanık olarak dinlenmesini istediklerini, ancak bu taleplerinin kabul edilmediğini savunarak, ''Bu durum, mahkemenin tarafsızlığıyla ilgili zihnimizde sorular yaratıyor. Tezimiz,
belgelerin sahte olduğu tezi olmasına rağmen bunu kanıtlayacak imkan verilmemiştir. Biz sanıklar, yargılama süresince gözleri bağlı olarak yürüyoruz. Ben ve tüm arkadaşlarım, buradan aklanarak çıkmak istiyoruz. Tutuklanmayla ilgili de sizden istediğimiz tek şey adalettir'' diye konuştu.
Emekli Orgeneral Doğan'ın savunma notları
Daha sonra söz alan emekli Orgeneral
Çetin Doğan da, savunma notlarından bazı bölümleri tekrar okudu.
''Ortaya koyduğumuz resmi belge ve kanıtlara itibar etmeyişiniz, taleplerimizi kabul etmeyişiniz, aksini söylemiş olsanız bile bu davanın gerçekte Türk Silahlı Kuvvetleri'ni itibarsızlaştırmaya yönelik bir yargılama olduğu inancı, biz sanıkların ötesinde Türk ve dünya kamuoyunda yaygın bir kanaat olarak yer etmiştir'' diyen Doğan, bir kamu davası yürüten mahkeme heyetinin gün ışığına çıkan gerçek suçluların peşine düşülmesini sağlamasının, asli görevi olması dışında bir vatan borcu olduğunu dile getirdi.
Doğan, ''Şimdiye kadar sahteliği sırıtan dijital belgelere dayanarak bu davayı sabırla, inatla sürdürme ve bizi haksız ve hukuksuz olarak parmaklıklar ardında olabildiğince tutma kararlılığınız, cesaretini nereden aldığınız elbet bir gün bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacaktır'' dedi.
Amerika'daki
Arsenal Danışmanlık şirketinin, suç unsuru olduğu iddia edilen 11, 16 ve 17. CD'lerle ilgili, ''suç unsuru taşıyan dijital belgelerin 2006 yılından önce yazılmış olmasının bilimsel olarak mümkün olmadığını'' ortaya koyan bilirkişi raporu hazırladığını belirten Doğan, 50 sayfalık bu raporu mahkeme heyetine sundu.
Söz konusu raporun Türk üniversitelerinden veya
bilişim dalında ihtisaslaşmış kurumlardan oluşturulacak bilirkişi heyetine inceletilmesini talep eden Doğan, ''Bu dava, ancak bu davayı kotaranlar içeri girdiği zaman sonuçlanacaktır. Heyetinizden bu davanın düzmece bir dava olduğunu ilan ederek, davayı kotaranlar hakkında suç duyurusunda bulunmanızı arz ve talep ederim'' dedi.
Doğan'ın anlatımlarından sonra mahkeme heyeti başkanı Ömer Diken ise ''Mahkemeler cesaretini Türk milletinden ve yasalardan alır. Başka hiç bir yerden almaz'' diyerek, duruşmayı yarına ertelediğini bildirdi.
Duruşmanın ardından, protesto amacıyla duruşma salonundan çıkan sanık avukatları, Silivri ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi girişinde bir
basın açıklaması yaptı.
Salondan mahkeme heyetince çıkarılan
Cemal Ülgen tarafından yapılan açıklamada, heyetin avukatlara söz hakkı vermeyerek usulsüz davrandığı savunuldu.
AA