Özel yetkiye müdahalenin getireceği kaos-4
Özel yetkinin görev alanı sadece "silahlı
terör örgütü"yle sınırlandırılıyor. Adi
suç örgütü genel yetki, silahlı
terör örgütü özel yetkinin görev alanındadır. Özel yetki yerine genel yetkili 81 il cumhuriyet
savcılıkları, kendi illeri seviyesinde karşılaştıkları suçlarda;
-Mevcut eylemin bireysel mi, genel bir suç örgütünün mü, yoksa silahlı bir terör örgütünün eylemi mi olduğunun tespitinde büyük zorluklar ve
iletişim sıkıntıları yaşanacak. Çünkü bilindiği gibi silahlı
terör örgütlerinin işlediği suçlar her zaman silahla veya öldürme şeklinde tecelli etmez.
Bu karmaşa organize suç örgütlerini ve bireyleri kullanan terör örgütlerine yarayacaktır.
-Sadece bir ilde genel bir suç örgütü veya çıkar amaçlı suç örgütü profili gösteren (yani sadece bir yüzünü gösteren) silahlı terör örgütleri, münhasıran o il savcılığı ve
mahkemesi tarafından gözden kaçabilecektir. Sonuçta en az üç kişinin kanunun herhangi bir hükmünü ihlal etmek amacıyla kurduğu bir suç örgütünün, silahlı bir terör örgütü olup olmadığının tespiti hem ihtisas hem bölgesel yaklaşım hem de
şüpheli ve delillere bölgesel anlamda süratle ulaşmayı zorunlu kılar.
-Yeni teşekkül eden terör örgütlerinin tespiti çok uzun zaman alacak, toplum bireysel görünümlü silahlı terör eylemlerine maruz kalacaktır.
-Özel yetkili savcıların yetki alanı, çok sayıda il savcılığının görev ve yetki alanını kapsamaktadır. Buna bağlı olarak, bu savcılık teşkilatının sadece silahlı terör örgütüyle görevli kılınması durumunda suç yerine göre dosyalar suç yeri savcılıklarına geri gönderilecektir. Örgütlü ve organize suçlar birden çok ilçe ve hatta bazen birden fazla il sınırında işlenmektedir. Bu
soruşturma ve
dava dosyalarını hangi ile gönderseniz sorun çıkacak.
-Dink, Santoro, Zirve,
Danıştay gibi saldırılar söz konusu olduğunda, bu suçların işlendikleri yerlerin genel yetkili il savcıları, ilk etapta il sınırlarına bağlı olarak kasten adam öldürme suçu çerçevesinde ele almak zorunda kalacaklardır. Bu suçların silahlı terör örgütlerinin veya derin odakların işi olduğu kanaatine varıp da özel yetkiye
görevsizlik kararı verinceye kadar özel yetkinin kullanabileceği yetkiler kullanılamayacağından
deliller ve şüpheliler çoktan kaybolmuş olacaktır.
Bu zamana kadar toplanan deliller geçersiz olacak
Star'ın haberine göre, 28
Şubat,
Uludere ve
Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmaları özel yetkinin görev alanı dışına çıkartılıyor. Bunun yanında anayasal düzene yönelik işlenen suçlar için özel yetkinin dışında ayrı bir mahkeme kurulması ve davaların bu mahkemeye aktarılması öngörülüyor.
Bu soruşturma ve davaların büyük bir kısmında Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi gereğince özel soruşturma ve kovuşturma yetkisi kullanıldı. Özel yetki tarafından yürütülmekte olan soruşturmalarda özel soruşturma kuralları da kaldırılacağından, bu özel kurallara göre temin edilmiş olan delillerin hukuki değeri kaybolacaktır.
Dolayısıyla bu davalar özel yetkinin görev alanı dışına çıkartıldığında, TMK uygulanamayacağına göre bu zamana kadar TMK 10 ve CMK 251 gereği toplanan tüm deliller geçersiz sayılacak.
Bunlara ilaveten soruşturma izni de düşünüldüğünde;
-
CMK 250 ve TMK çerçevesinden çıkacağından 28 Şubat
tutuklularının hepsi geçersiz delillerle ve izinsiz
gözaltı ve tutuklamaya tabi tutulmuş duruma düşecek. Yeni görevli genel yetkili mahkeme tutukluları derhal serbest bırakmak zorundadır.
Delillerin hepsi geçersiz, ayrıca savunma kanunsuz olarak kısıtlanmış sayılacağından soruşturma ve davaya yeniden başlamak zorunda kalınacaktır.
-Özel yetkinin görev alanından çıkacağından
şike operasyonundaki soruşturmada
gözaltılar kanunsuz ve soruşturmada savunma kısıtlanmış duruma düşecek, deliller tartışmalı hale gelip tutuklamanın üst sınırı da 5 yıla düşeceğinden tutuklu sanıkların tahliyesi ve soruşturmanın muhtemelen baştan yapılması gerekecektir.
-Özel yetkiden çıkartılacak bir
Uludere faciası asla aydınlatılamayacaktır. Diyarbakır özel yetki, soruşturmadan çekilmek zorunda kalacaktır. Özellikle istihbarat ve
Genelkurmay birimlerini ilgilendiren bu soruşturma, izne ve sadece suç yerine tabi hale geleceğinden gerçeğe ulaşmak mümkün olmayacaktır.
-Belediyelerle ilgili özel yetki tarafından yürütülen organize yolsuzluk soruşturmalarında "izin yokluğu" deliller ve soruşturma tartışmalı hale geleceğinden,
soruşturmalar geçersiz hale gelecek, tutukluların hepsinin salıverilmesi, soruşturmaların yenilenmesi gerekecektir.
GÜLTEKİN AVCI - BUGÜN GAZETESİ