12 Eylül'de işkence gören Duman Bal'ın (54) suç duyurusu, zamanaşımı gerekçesiyle reddedildi.
Mersin'de seyyar satıcılık yapan Bal'ın, '
Zamanaşımı, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin referandumla kaldırılmasından itibaren başlar.' diyerek yaptığı
itirazı ise
Gaziantep 4. Ağır
Ceza Mahkemesi yerinde bulmadı.
Duman Bal (54), Mersin
Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçesinde 1980 yılında Afşin-
Elbistan Termik Santrali'nde
işçi olarak çalışırken,
örgüt üyesi olmak ve adam öldürmeye teşebbüsten
gözaltına alındığını belirtti. Yaklaşık 13 ay
tutuklu kaldığını ifade eden Bal, 97 günlük gözaltı ile tutukluluk süresinde birçok kez işkence gördüğünü, 9
Mart 1982 günü ise yargılandığı davadan
beraat ettiğiri kaydetti. Bal, gördüğü işkenceler ve tutuklamalar sebebiyle dönemin
Kahramanmaraş Sıkıyönetim Komutanı Yusuf Haznedaroğlu ve diğer görevliler ile
darbe sonrası göreve gelen hükümetler hakkında şikâyetçi oldu. Bunun üzerine Mersin
Cumhuriyet Başsavcılığı, olay yerinin Kahramanmaraş'ta olmasını gerekçe göstererek suç duyurusunu Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
Savcı, Bal'a yönelik işkence suçunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) yürürlükte bulunduğu 1980 ile 1983 yılları arasında yaşandığını belirtti. 765 sayılı TCK'nın 243. maddesinde yazılı işkence ve sair kötü muamele suçunun üst sınırının 8 yıl ağır
hapis olduğu ifade edilen
savcılık kararında bu suçun aynı yasanın 102/3 maddesine göre zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu hatırlatıldı. Müştekiye yönelik işkence suçunun kabulü halinde dahi zamanaşımı süresinin dolduğunu gerekçe gösteren savcılık, kamu yararına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Duman Bal ise cumhuriyet savcısının kararına itiraz ederek Gaziantep 4.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, Bal'ın itirazını reddederek savcının kararını yasaya uygun buldu.
Darbe mağduru olarak kötü muameleye de maruz kaldığını ifade eden Duman Bal, şimdi ne yapacağını bilmediğini söylüyor. Anayasa'nın geçici 15. maddesinin
halk oylaması ile kaldırıldığını ifade eden Bal, "Halk iradesi bunların yargılanmasını istiyorsa ben de hakkım olan cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum. Ancak savcılık zamanaşımından dolayı
takipsizlik kararı verdi,
mahkeme de reddetti. AİHM'ye gitmek istedim. Yaptığım araştırmalarda gidemeyeceğimi öğrendim. Bana yapılan zulmü, kaybettiğim işimi, tazminatımı devlet kabul etmiyorsa ben kimden alacağım?" diye dert yandı.