28
Şubat'ın canlı tanıklarından ve en önemli mağdurlarından biri de eski
bakanlardan
Hasan Celal Güzel. Darbe girişimine karşı mücadele yürüten Güzel, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) fişlemelerini ve
darbe planlarını kamuoyuna açıklamıştı. Bunun üzerine hakkında devletin gizli belgelerini ifşa etmekten
dava açılan Güzel, Kayseri'de yaptığı bir konuşma gerekçe gösterilerek Ayaş
Cezaevi'ne konulmuştu.
28 Şubat soruşturmasındaki tutuklamalar üzerine Zaman'a konuşan
Hasan Celal Güzel, yargılanmasına yol açan darbe belgelerini soruşturmayı yürüten savcılara göndereceğini söyledi.
Güzel, 28 Şubat sürecinde eline geçen darbe belgelerini 1997'de
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi'ne ulaştırdığını açıkladı. "Aynı zamanda Cumhurbaşkanı'na (Süleyman
Demirel),
darbeci olduğuna bakmadan
Genelkurmay Başkanı'na (İsmail Hakkı
Karadayı),
Başbakan geçinen
Mesut Yılmaz adlı kişiye, bakanlara, Yüksek
Askerî Şûra (YAŞ) üyelerine gönderdim." diyen Güzel, "Gönderdiğim için darbecilerden
hesap sormadılar, ihbar edenden sordular." şeklinde yakındı. Türkiye'nin 2007'ye kadar demokratik yargının önünü açmaya cesaret edemediğini belirterek, darbelere yönelik soruşturmaları "Ancak artık Türkiye'de bağımsız yargının ve hukuk devletinin yolu açılmıştır. Şimdi de o darbe belgelerini soruşturmayı yürüten savcılığa ulaştırırım." ifadeleriyle değerlendirdi.
Soruşturmanın henüz yeni başladığını ve işin başında olunduğunu söyleyen Güzel, bu sürecin dönemin başaktörlerinden
emekli Org. Çevik Bir ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirtti. "
Çevik Bir, benim için bir isim ve soyisimden ibaret. Umurumda değil. Önemli olan Bir'in zihniyeti, temsile ettiği darbeci, mezhepçi ve din düşmanı cuntaydı. Bir, bunun temsilcisi olarak tutuklanmıştır. Bu tutuklama tek kalacaksa tenkit edenler haklı olurlar." ifadelerini kullandı. Güzel, 28 Şubat'ın 'bir numaralı' isminin de Çevik Bir olmadığını, 2004'te
vefat etmiş olan dönemin Ege
Ordu Komutanı Doğu Aktulga olduğunu kaydetti.
Askerî hiyerarşinin dikkate alınması durumunda eski
Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın darbenin lideri olduğunun altını çizen Güzel, "Karadayı'nın ayrı bir zihniyette olduğu, Çevik Bir'in ya da başka generallerin zorlamasıyla darbeci başı olduğu söylenemez. Hem Çevik Bir hem diğer kuvvet komutanlarının tamamı, bütün bu rezaleti yapan, Türk ordusunu
Suriye ordusuna döndüren kişilerin de mutlaka hesap vermesi lazımdır. Aksi takdirde 28 Şubat soruşturması bir simgeden ibaret kalacaktır." diye konuştu.
İNTİKAM SÖYLEMLERİ DAVAYI ZAYIFLATMAK İÇİN
28 Şubat soruşturmasının başta
CHP olmak üzere bazı kesimlerce 'intikam duygusu'yla açıldığı yönündeki eleştirilere de karşı çıkan Hasan Celal Güzel, yargının suç teşkil eden konularda dava açmama keyfiliği olamayacağını vurguladı. "
Yargıda suç varsa elbette ceza da vardır. Bu nedenle CHP'lilerin demagojisine aldırmamak lazımdır. Bu bir yargı konusudur." diye konuşan Güzel, hem 12
Eylül soruşturması hem de 28 Şubat soruşturmasının 'rövanşizm' denilerek zayıflatılmaya çalışıldığının altını çizdi. Eski bakan Hasan Celal Güzel, şöyle devam etti: "CHP'liler, ulusalcılar, milletin iradesine tiksinerek bakanlar, bu memlekette yarım asırdır millet iradesini hor görenler laf olsun diye 'darbeler kötüdür' gibi laflarla geçiştirip esas meselede tavırlarını darbecilerden yana koyuyorlar. Çünkü CHP'liler hep böyledir. 1960'tan beri hep darbeler sayesinde bir yere geldiler. Şimdi de 'çevir kazı yanmasın' yapıyorlar.
İntikamcılıktan bahsediyor. Ben hakkımı
helal edebilirim, peki milletin hakkını kim helal edecek? 50 senedir ülkeye çelme vuran bu darbeci paşaları kim affedecek?" ZAMAN