Dışişleri Bakanı Davutoğlu, TRT'de katıldığı canlı yayında, Türk savaş uçağının düşürülmesine ilişkin açıklamalar yaptı.
Davutoğlu, uçağın görev tanımına ilişkin bilgiler vererek, Doğu Ak
deniz'deki son durumlar da göz önünde bulundurularak
ulusal radar sisteminin test edilmesi amaçlı test ve eğitim uçuşu olduğunu ifade etti.
Uçağın,
Suriye'nin şu anda yaşadığı
krizle ilgili herhangi bir görev tanımı olmadığını kaydeden Davutoğlu, bütün sahil ve hava sahasında ulusal güvenliği ilgilendiren çalışmalarla ilgili sürekli uçuşlar yapıldığını ifade ederek,
"Kesinlikle Suriye ile ilgili ne özel ne gizli herhangi bir misyonu yoktur" diye konuştu.
Davutoğlu şunları söyledi:
"Uçağımız solo, yani tek başına uçuş yapmaktadır. Eğer başka bir
gündem olmuş olsa, hiçbir
ülke uçağını böyle riskli bir misyon için tek başına bir göreve göndermez. Bu tamamıyla test uçuşudur, eğitim uçuşudur. Dolayısıyla sürekli yapıldığı için ve risk unsuru gözetilmediğinden bu uçuş tamamıyla o mantık içinde tanzim edilmiştir. Yoksa hiçbir göreve hiçbir zaman tek başına bir
uçak gönderilmez. İki,
uçağımız silahsızdır. Yani yine riskli bir göreve gönderilen uçak, herhalde silah donatımından arındırılmış bir şekilde gönderilmez. Ancak test ve eğitim uçuşu yapan uçaklar bu şekilde giderler ve taraflar bunu bilir."
Uçağın açık kimlikle uçtuğunu ve kimliğini gizlemediğini belirten Davutoğlu, "Böyle bir uçuştan bir tehdit algılaması çıkarmak ya art niyet taşır ya da amatörce bir yaklaşım taşır" diye konuştu.
Uçağın güzergahının
İskenderun Körfezi üzerinden Akdeniz'in belli derinliğine kadar gidip dönme şeklinde planlandığını ve radar testi nedeniyle alçak uçuş yaptığını anlatan Davutoğlu,
"Uçağımız uluslararası hava sahasında vurulmuştur, Suriye sınırına 13 deniz mili uzaklıkta" diye konuştu.
Radar görüntüleri ve veriler ışığında uçağın vurulduktan sonra, pilotun kontrolü ortadan kalktığı için düzensiz hareketlerle Suriye karasularına düştüğünü kaydeden Davutoğlu,
"Yani vurulduğu andan sonra Suriye karasularına düşer" dedi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, uçağın Suriye hava sahasına girdiği iddialarına ilişkin soru üzerine de şöyle konuştu:
"Uçak ilk misyonu yapıp
Türkiye'ye dönerken kısa süreli olarak bir Suriye hava sahasına girmesi söz konusu, ama bu vurma olayı ile alakalı değil. Hava şartlarına ve bazen
teknik sebeplere dayalı olarak kısa süreli ihlaller, her zaman karşılaşılabilen olaylardır. Türkiye hava sahasında da başka ülkelerde de bu sık karşılaşılan bir olaydır. Bu olaydan yaklaşık 15 dakika önce böyle bir ihlal söz konusu.
Ama bu ihlal esnasında Suriye tarafından verilmiş bir mesaj ya da uyarı yine yok. Aksine bizim merkezi radarımızdan uçağımıza giden bir uyarıyla 'yanlış rotaya girdin', orada çünkü topoğrafya birbirine çok benzediği için Türk hava sahasına gireceğim derken kısa süreli bir ihlal yaşanıyor. Bizim radarımızın uyarısı üzerine pilotlarımız süratle Suriye hava sahasından çıkıp orayı terk ediyorlar. Bu vurma olayından 15 dakika kadar önce."
İhlalin istem dışı ve her zaman olabilen bir ihlal olduğunu ve karşılıklı mesajlarla aşılabilecek bir durum olduğunu anlatan Davutoğlu, "Uçağımızın bu konuda Suriye tarafına herhangi bir hasmane tutumu olmamıştır. Süratle Suriye hava sahasını terk etmiştir" dedi.
AÇIKLAMA NEDEN BUGÜNE KALDI?
Çok ciddi sonuçları olabilecek bir olay yaşanmasından dolayı başından itibaren, hükümetin soğukkanlı bir şekilde olayın mahiyetini anlamak üzere çalıştığını aktaran Davutoğlu, "Bir kriz yönetimi bilinci içinde süreci yönetmeye çalıştık" ifadesini kullandı. Suriye tarafından verilen bilgilerle de uçağın düşürüldüğünün teyit edilmesinden sonra, sistematik adımlarla yürütülen bir kriz yönetimi yapıldığını söyleyen Davutoğlu, şunları söyledi: "Olayın mahiyeti anlaşıldıktan sonra, Sayın
Başbakanımızı (o sırada Başbakanımız Brezilya'dan dönüyorlardı), uçaktan arayarak bilgilendirdim. Başbakan Vekilimiz Bülent Arınç'ı bilgilendirdim. Sayın Cumhurbaşkanımız Kayseri'de idi, onu bilgilendirdim. Bu sırada Sayın
Genelkurmay Başkanımız ile de defalarca
telefon görüşmesi yaparak olayın gerçek mahiyeti hakkında verileri toplamaya çalıştık."
Olayın resmini çekmek ve pilotların aranma çalışmalarını sürdürmek çabası içinde olduklarını kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Cuma akşamı durumun resmini tam olarak çekmek üzere bir toplantı gerçekleştirildi. Sayın Başbakanımızın başkanlığında, Genelkurmay Başkanımız, İçişleri Bakanımız,
Milli Savunma Bakanımız, ilgili komutanlarımız, MİT Müsteşarımızın katılımları ile. Burada tablo az çok bizim açımızdan… Elimizdeki veriler ve uçağımızın görev tanımı, bulunduğu yer üzerinde bir çalışma oldu. Dün, o geceki toplantıda alınan kararlar çerçevesinde, Genelkurmay İkinci Başkanımız, Dışişleri Bakanlığımız, Müsteşarlık yetkileri ile daha teknik bir çalışma yürüttük."
Bu toplantılarla takvimlendirilmiş bir
eylem planı hazırladıklarını kaydeden Davutoğlu,
"Bu çalışmaları tamamladıktan ve bütün verileri topladıktan sonra Sayın Başbakan'a durumu arz ettim. Sayın Başbakanımızın da verdiği onay ile bu eylem planını harekete geçirmeye başladık" dedi.
Kayıp pilotları
arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini yenileyen Davutoğlu, "Suriye kara suları içinde yürütülen çalışma olduğu için Suriye ile koordineli ama biz kendimiz yönetiyoruz bu çalışmaları. Yani birlikte bir
ekip çalışması değil. Baştan itibaren bu böyle" ifadesini kullandı.
"BİZ FEVRİ ADIM ATMAYIZ"
Türkiye'nin nerede hangi adımı atacağını bilen bir birikime sahip olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları ekledi: "Biz fevri adım atmayız. Herhangi yanlış bilgiye dayalı bir eylem içinde olmayız. Önce bütün doneleri toplarız, ne olduğunu tespit ederiz, sonra da adımlarımızı kararlı bir şekilde atarız."
Davutoğlu, açıklamanın bugüne kalmasının nedenini, resmin tam olarak çekilmesini sağlamak olarak açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın parti liderlerini konuyla ilgili bugün bilgilendireceğini hatırlatan Davutoğlu, ayrıca ilgili tüm ülkeler ile NATO ve BM
Güvenlik Konseyi üyelerinin de tek tek bilgilendirileceğini aktardı. Davutoğlu, "Bizim ulaştığımız resim ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından bugün görülecek" şeklinde konuştu.
Bundan sonraki adımlar konusunda da kamuoyunun emin olması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, "Her bir adım bütün detayları düşünülerek, bütün verilere ulaşılarak atılacak v
e devlet tecrübemizin gereği neyse o yapılacak" dedi.