Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, yalnız ya da başka herhangi bir ülke veya örgütle Suriye'yi işgal etmek veya bu tür planlar hazırlamak gibi bir faaliyetin içinde bulunmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Davutoğlu, MHP Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in soru önergesine verdiği yanıtta, Suriye'de demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü, daha iyi yönetişim gibi evrensel değerlere sahip olma arzularını dile getiren halka karşın, Suriye rejiminin giriştiği kolektif cezalandırma ve silahlı mücadeleyi herkesin büyük bir kaygıyla izlediğini belirtti. Davutoğlu, şöyle devam etti: ''Uluslararası izolasyona maruz bırakıldığı en zor zamanlarda sürekli savunduğumuz Suriye yönetimini girdiği bu yanlış yoldan çıkarmak için büyük çabalar sarf etmemize rağmen, rejim ülkede gerçek bir reform sürecini başlatmak yerine, kendi halkına karşı şiddet politikalarından vazgeçmemektedir. Bu itibarla, gerek ülkemizin uluslararası politikada savunduğu evrensel değerler kapsamında, gerek bu ülkedeki mevcut krizin bütün bölgeyi etkileyecek daha büyük çatışma ortamına yol açması ihtimali karşısında, Suriye yönetimine karşı bazı somut tedbirler alınması bir zorunluluk haline gelmiştir. Suriye yönetiminin halka yönelik şiddet kapasitesini kısmaya yönelik olarak, 30 Kasım günü açıkladığımız önlemler de bu kapsamda değerlendirilmelidir.'' Suriye'nin geleceğinin yine Suriye halkının özgür iradesiyle ve bu iradenin tecelli edeceği serbest ve hür bir ortamın oluşturulmasıyla tayin edileceğini vurgulayan Davutoğlu, bu dönüşüm sürecinin seyrini ve sonucunu Suriye halkının belirleyeceğini ifade etti. Bu süreçte, Suriye'nin ulusal birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, güvenlik ve istikrarının sağlanmasının kendileri için öncelikli hedef olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Bu bağlamda, ülkemizin yalnız ya da başka herhangi bir ülke veya örgütle Suriye'yi işgal etmek veya bu tür planlar hazırlamak gibi bir faaliyet içinde olması söz konusu değildir. Öte yandan, bugüne değin herhangi bir ülkenin bu türden bir tasarrufu olduğu hakkında da tarafımıza ulaşmış hiçbir bilgi ya da talep bulunmamaktadır.''