2011’de çıkan kırmızı bültene istinaden 4
Mayıs'ta havalimanında yakalanan Suna'nın iadesi için
Türkiye devreye girdi. Ancak Suna'nın avukatları, Türkiye'ye verilirse işkence göreceğini ileri sürerek iade kararına
itiraz etti. Bu gelişme üzerine
Moldova adli makamları Türkiye'den
Necmi Suna hakkında daha fazla bilgi talep etti.
Adalet Bakanlığı'nın yakından takip ettiği konuyla ilgili hazırlanan detaylı
dosya Bakan
Sadullah Ergin'in masasına geldi. Bürokratik sürecin Moldova'daki 18 günlük
gözaltı süresi sona ermeden bitirileceği aktarıldı.
20 YIL SONRA FEZLEKE
Eski bir ast
subay olan 1964
Adana doğumlu Necmi Suna,
DHKP-C içerisinde önemli görevler yürüttü.
Ankara'daki Jandarma Genel Komutanlığı'nda görev yaptığı sırada örgüte bilgi sağladığı öne sürüldü.
En önemli
eyleminin ise Ankara'da 23 Mayıs 1991'de şehit edilen
emekli Korgeneral
İsmail Selen suikastı olduğu iddia edildi. Eylem için gerekli bilgileri Suna'nın verdiği tespit edildi. Bu olay üzerine Haziran 1991'de yakalanan Suna, tutuksuz yargılandığı sırada kendisine verilen 12 yıl 6 aylık ceza sonrası 1996'da yurtdışına kaçtı.
Yurtdışında bulunduğu süreçte örgütün
Merkez Komitesinde görev alan Suna için, 20 yıl sonra 2011'de kırmızı bülten düzenlendi. Kırmızı bülten fezlekesinde DHKP-C'nin karanlık ilişkilerini düzenlediği, çok ön plana çıkmadığı ancak illegal eylemlerde söz sahibi olduğu, Dursun
Karataş ile özel görüşmelerinin bulunduğu, içeriğinden diğer merkez komite üyelerinin dahi bilgisinin bulunmadığı ifadeleri yer alıyordu.
Ergenekon davası kapsamında ise gizli
tanık İsmet, şunları söylemişti: "88-89 yıllarında
jandarma A tip özel kuvvetler birlikleri kuruldu. Bu birliklerde subay olarak görev yapan görevlilerle örgütün talimatıyla görüşmeler yapıyorduk. 1989’da
Dursun Karataş'ın cezaevinden firarı ile birlikte suikastların yapıldığı sürece geçildi.
Eylem için
silah ve
patlayıcıya ihtiyaç vardı. O dönemde Jandarma A
tipi Özel Kuvvetlerinde görevli Necmi Suna vasıtasıyla patlayıcı, silah ve istihbarat tedarik ediyordum.
Bana karanlık gelen suikastlardan birisi
Temel Cingöz suikastıdır. Cingöz, Adana'da Adnan Temiz isimli Dev-Sol militanının
ekip komutanlığını yaptığı SDB ekibince taranarak öldürüldü.
Temiz, Necmi Suna'nın akrabasıdır. Temiz Adana'da
Amerikan Mozelle isimli çavuşun öldürülmesi eylemine karıştı.
Malatya Cezaevi'nde
tutuklu bulunduğu sırada örgüte ihanetten öldürüldü."
Terfi zincirini kıran suikastlar
DHKP-C'nin kara kutusu Necmi Suna, 1990'lı yıllardaki eylemlerinde örgütün istihbarat ve talimatlarını veren 'derin kurye' olarak tanınıyor. O yıllarda generallere yönelik suikastların
tayin zincirini kırdığı ve 28
Şubat kadrosunun 1996'da ordunun yönetimine hakim olmasının önünü açtığı iddia ediliyor.
Örgütün
hedef aldığı generallerin ise Turgut Özal'a yakın isimler olduğuna dikkat çekiliyor. Suna'nın ismi Ergenekon iddianamesinde de geçiyor.
BUGÜN GAZETESİ