Diyanet İşleri Başkanlığı, Kurban bayramı nedeniyle internet sitesinde
kurbana ilişkin merak edilen bir çok konuda açıklama yaparak sorulara
yanıt verdi. Vatandaşlardan yoğun olarak gelen 'Kesilen kurbanın kanından alına sürülmesi dinimizde var mıdır?' sorusuna, Diyanet İşleri Başkanlı, "Kesilen kurbanın kanının alına sürülmesinin dinle hiçbir ilgisi yoktur. Güvenilir kaynakların hiç birinde böyle bir bilgi mevcut değildir. Halkımız arasındaki uygulamalara başka kültürlerden girdiği anlaşılmaktadır” cevabı verildi.
En fazla sorulan sorular arasında yer alan 'Kurban kesen
kasaba ücret vermek caiz midir? Kurban etinin bir kısmı kesim ücreti olarak verilebilir mi?' sorusu ise, "Hayvanın kesim ameliyesi
ibadet değildir. Bu yüzden kurban kesen kasabın ücret alması caizdir. Ancak, kurban etinden kesim işini yapan kişinin ücreti verilemez. Çünkü verildiği taktirde, kurban ibadetini yerine getirmek için gerekli maddi külfetin bir kısmı bizzat ibadetin kendisi üzerinden karşılanmış olur.
Allah Te?lanın rızasını kazanmak niyetiyle, karşılıksız olarak fakir ve muhtaçlara
yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da müslümanın önemli vazifelerinden biridir. Zaruret derecesinde ihtiyaç içerisinde bulunan kimseye yardım etmek dinimizde farz kabul edilmiştir. Ancak, bu iki ibadetin birbirinin alternatifi olarak sunulması doğru değildir. Bu sebeple kesme olmadan hayvanı, sadaka olarak bir kişiye vermek kurban yerine geçmez. Aynı şekilde kurban bedelini de
yoksullara ya da yardım kuruluşlarına vermek suretiyle, kurban ibadeti ifa edilmiş olmaz” diye yanıtlandı.
KURBANIN ETİ VE DERİSİ SATILAMAZ
Diyanet İşleri vatandaşların kurbanın
derisini, bağırsakları, etini satmasının da dinen caiz olmadığını belirterek, bu konuda da şu bilgilere yer verdi:
"Kurbanın eti, kısmen veya tamamen sahibi veya ev halkı tarafından tüketilebileceği gibi, ister zengin, ister yoksul olsun başka kimselere de
hediye ve sadaka olarak verilebilir. Ancak, kurbanın eti, ve bağırsakları gibi şeylerinin satılması caiz değildir. Ayrıca kurbanların deri, et, yağ, baş, ayak, yün ve süt gibi parçalarının satılması da mekruhtur. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) 'Kim kurbanın derisini satarsa, kurban kesmemiş gibidir.' buyurmuştur. Bu sebeple kurbanın derisi ya da etinin satılması halinde alınan bedelin sadaka olarak verilmesi gerekir. Kurban derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur.”