Dr.
Kubilay Kaptan, ''
Dolmabahçe'nin havalandırma boşlukları doldurulunca
metan gazı sızmaları başladı. Binlerce ton lağımdan çıkan metan gazı Dolmahçe'nin altında duran bir saatli
bomba'' dedi.
İstanbul Aydın Üniversitesi
Afet Eğitim, Uygulama ve
Araştırma Merkezi Başkanı Yrd.Doç.Dr.
Kubilay Kaptan,
Dolmabahçe Sarayı'nın yapısal güvenliği ile ilgili
rapor hazırladı. Hazırlanan raporda, Atatürk'ün ömrünün son yıllarını geçirdiği sarayın büyük bir tehdit altında olduğu iddia edildi.
Vatan Gazetesi'nin haberine göre; raporda, Dolmabahçe'yi yıkımın eşiğine getiren 5 büyük tehdit tespit edildi. Tespitler şöyle sıralanıyor:
ZEMİNDE ÇATLAKLAR OLUŞTU
Dolmabahçe Sarayı ile Deniz
Müzesi arasında kalan tarihi
tütün deposu yerine 14 katlı
otel inşa edildi. En yakınındaki tarihi binanın boyu 18 metre iken yeni inşaatın boyu 24 metreyi geçti. Yerin 7 kat altına inen inşaat, 14 kat olacak şekilde tasarlandı. Yeraltındaki çalışmalar, saray koleksiyonları müzesi ve sanat galerisi olarak kullanılan Matbah-ı Amire binalarında
çatlaklara neden oldu.
Milli Saraylar Daire Başkanlığı, 150 yıldan bu yana
hizmet veren binada çeşitli zamanlarda depremler geçirmesine rağmen bugüne kadar herhangi bir çatlak ve olumsuzluk meydana gelmediğini vurgulayarak, ‘binada bir süredir kılcal çatlaklar oluştuğu, yığma
duvar ve
beton döşemelerde oluşan çatlakların tamirattan sonra da devam ettiği, komşu parselde yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle önlenemeyecek riskler yaşandığı, meydana gelebilecek bir çökmenin can kaybı ve müze koleksiyonu objelerinin yok olmasına sebep olacağını' kurula ve ilgili belediyeye bildirdi. İtirazlara rağmen inşaat yerin 7 kat altına indirildi.
METAN GAZI BİRİKTİ
Tarihi binanın havalandırma tünelleri,
Haliç kolektörlerinin iki yıl önce
arıza yapması nedeniyle lağım ile dolmaya başlamış ve gelinen noktada tüneller tamamen tıkanmıştır. Yerin altında sıkışan binlerce ton lağımdan çıkan metan gazı ise Dolmahçe'nin altında saatli bir bomba niteliği taşımaktadır.
DEV TANKERLER TİTRETTİ
Dev
tanker geçişleri, özellikle Dolmabahçe Sarayı üzerinde ‘deprem' etkisi yapabilir ve Boğaz'a hâkim rüzgârların etkisiyle herhangi bir petrol yangınında kıyıdaki tarihi eserlerin kurtarılmasi imkansız hale gelebilir.
YENİ İNÖNÜ BASKI YAPAR
İnönü Stadyumu'nun genişletilmesi, taban kotunun düşürülmesi veya yükseltilmesi sadece stadın kendisini değil, Dolmabahçe Sarayı'nın
deniz tarafından görünüşünü de olumsuz etkileyebilir.