Dini Liderler Zirvesi'nin açılış konuşmasını yapan
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Afyon'da 25 askerimizin şehit olduğu
patlama için "Önceki gün Afyonkarahisar'da TSK'ya ait bir
mühimmat deposunda
kaza neticesinde ebediyete uğurladığımız şehitlerimize
Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun diyorum" ifadelerini kullandı.
"Şu anda,
Suriye'de, zalim,
diktatör, acımasız bir rejim, kendi halkına karşı en ağır silahlarla toplu
katliam gerçekleştirirken, sırf mezhep taassubu nedeniyle bu zulme sessiz kalanlar, alkış tutanlar, çanak tutanlar var" diyen Erdoğan, kendisinin mensubu olduğu mezhepte öldürmek, zulmetmek, masum çocukların canına kıymanın insanlık dışı bir girişim olduğunu ifade etti. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"(Bu masum çocuk bizim mezhebimizden, bizim dinimizden değil. Öyleyse bırakın öldürsünler) Allah aşkına bu nasıl bir anlayıştır? Bu nasıl bir yorumdur, nasıl bir yaklaşımdır? Bir insan, bırakınız kendi kaynaklarıyla, kendi değerleriyle, kendi vicdanıyla bunu kendisine nasıl izah edebilir?
1332 yıl önce
Kerbela'da yaşanan neyse, açık söylüyorum bugün Suriye'de yaşanan da odur. Hz. Ömer'le Hz. Ali Kerremallahü veche efendimiz aralarında herhangi bir sıkıntı yoktu. Onlar aynı idealler için bir mücadeledeydi. Peki bugünkü yaklaşım niye böyle? Bunların üzerinde durmak lazım. Mazlum değişik olabilir, zalim değişik olabilir... Ama yaşananlar, yeni birer Kerbela'dır."
İnançları, o inancın tüm mensuplarını, hırsla, tamahla, nefsani çıkarlarla, karanlık siyasetle kirletmeye, töhmet altında bırakmaya hiç kimsenin hakkı da, hukuku da olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Benim mensubu olduğum din ve bu dinin ana kaynakları, inancına, mezhebine, statüsüne bakmadan, insana insan der, cana can der ve insanı varlıkların en kutsalı olarak görür.
Türkiye olarak, ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan'da ne de diğer
bölge ülkelerinde, hiçbir etnik kökene, hiçbir dine, hiçbir mezhebe karşı önyargılı değiliz, mesafeli değiliz, hiç birine farklı gözlerle bakmıyoruz. Biz, inançları, mezhepleri, etnik kökenleri bir referans olarak kabul edip, insanın insanı öldürmesine ya da zulmetmesine göz yummaktan Allah'a sığınırız."
Yüzlerce yıldır yaşanan acı tecrübelerden bugün artık dersler çıkartmak, ibretler almak, tarihin tekerrür etmesini önlemek gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan,
İslam içindeki mezhepleri, tarihin acı hadiseleri üzerinden okumak yanıltıcı olduğu gibi dinler arasındaki münasebetleri de aynı şekilde tarihin acı hadiseleri üzerinden okumanın yanıltıcı olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, bugün dinler arasındaki münasebetlere, Haçlı seferleri, Endülüs tecrübesi, dünya savaşları,
Filistin meselesi gibi acı olayların değil; bir arada yaşamaya dair güzel örnekler, birlikte inşa edilen medeniyetlerin yön vermesi gerektiğini ifade ederek, ''21. yüzyılın bu ilk yıllarında, herkes, her dini lider, her kanaat önderi, kendi özeleştirisini samimi şekilde yapmalı, hataları ve sevapları ortaya koymalıdır'' dedi.