Elazığ Barosu'nda Avukat Esra Soylu'nun başörtüsüyle ruhsat alması Türkiye'de bir ilk oldu. Başörtülü
avukatlara da umut verdi. Ama başörtüsü yasağının baş uygulayıcılarından
İstanbul Barosu, yıllardır yaptığı uygulamalarla avukatların tepkisini topluyor. Baro, stajyer avukatları başörtülü staja almıyor. Buna ilişkin alınan
yönetim kurulu kararı da Staj Eğitim Merkezi'nin girişinde asılı duruyor. Baro, kendi faaliyeti kapsamında bu işlemleri yaparken diğer taraftan
adliyeleri de takip ettiriyor. Normal şartlarda sadece avukatın başörtülü duruşmaya girdiği takdirde bildirim yapmak hakimin takdiri iken, baro yönetimi bu ihbar işini
mahkeme kalemlerine yaptırıyor. Adliyelerdeki mahkeme kalemi çalışanlarından,
başörtülü avukat gelirse kendilerine ihbar etmeleri isteniyor. Sadece bir adliye çalışanının ihbarıyla bile avukatlara ceza verilebiliyor. Bunun en tuhaf ve çarpıcı örneği 30 Haziran 2008 tarihinde alınan avukat
Evren Aksoy ile ilgili bir baro kararı. Mevcut İstanbul
Baro Başkanı Ümit Kocasakal'ın bir numaralı destekçisi olan avukat Kazım Kolcuoğlu'nun başkanlığı döneminde verilen karar, hukuk tarihine geçecek nitelikte. Baro'nun kararında, "13.06.2008 tarihinde İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde türbanlı olarak işlem yaptığınıza ilişkin hakkınızda tutulan
tutanak gereğince,
Meslek Kuralları'nın 20'nci maddesine aykırı biçimde davrandığınız anlaşılmaktadır." deniyor. Metnin son bölümünde ise, "Yönetim kurulumuz, 26.06.2008 günlü toplantısında Meslek Kuralları'nın 20'nci maddesinin öngördüğü biçimde uyarılmanıza, direnme durumunda
disiplin yönünden gereğinin yapılacağının tarafınıza bildirilmesine karar vermiştir." ifadesi bulunuyor. Kararda da görüldüğü gibi, baro yönetimi, avukatın kim olduğunu, ihbarın doğru olup olmadığını araştırmadan bir kalem görevlisinin bildirimiyle işlem yapıyor.
Avukat
Evren Aksoy, çekilen
faksla 'başörtülü olduğu' için uyarıldığını öğrendiğini anlatıyor. Aksoy, "Muhtemelen başörtülü bir kadın avukat bir dosyayı inceledi. Kalem çalışanı da, dosyaya bakınca iki isim gördü. Dosyada avukat olarak benim ismim ve birlikte çalıştığım avukat Hasan Bey'in adı var. Memur, 'Hasan' isimli kadın olamayacağına göre dosyaya
bakan kişinin adının 'Evren' olacağını düşünmüş. Ve böylece Baro'ya ihbarda bulunmuş. Baro da, hiçbir araştırma yapmadan bana uyarı gönderiyor." diyor.
İSTANBUL BAROSU CADI AVI YAPIYOR
Baroların asli görevlerinin meslek sorunlarıyla ilgilenmek olduğunu aktaran Aksoy, şu ifadeleri kullanıyor: "
İstanbul Barosu bütün işi gücü bırakmış
cadı avı yapıyor." diyor.
Başörtüsü yasağıyla ilgili bu uyarı kararının siciline geçtiğini ifade eden Aksoy, kendisine resmi bir tebligat da yapılmadığını söylüyor. Kararı öğrendikten sonra baroyu telefonla aradığını, "Nasıl böyle bir şey gönderiyorsunuz?" diye sorduğunu ve aynı zamanda faks da çektiğini belirtiyor. Ancak baro yönetiminden herhangi bir
cevap alamadığını aktarıyor. Yönetimin resimli kaydı bulunan 'Baro levhasına' baksa, erkek olduğunu anlayacağını ama buna bile gerek duymadan cadı şeklinde davranmayı seçtiğini belirtti.