Mahkeme,
Adli Tıp Kurumu'ndan gelen '
duruşmalara katılmasında bir engel yoktur' yazısı üzerine
Eruygur'u ifadesinin alınması için çağırmıştı.
Silivri Cezaevi önünde eşi
Mukaddes Eruygur ve avukatının yardımıyla aracından inip duruşma salonuna geçen Eruygur, kimlik tespiti sırasında babasının ve çocuklarının adını hatırlamadığını söyledi. "Mesleğiniz nedir?" sorusunu ise omuzlarını göstererek
cevapladı: "Buralarımda bir şeyler vardı."
Eski
Genelkurmay Başkanı
emekli Org.neral
İlker Başbuğ ile emekli
Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 68'i
tutuklu 273
sanıklı
Ergenekon davasının 194'üncü duruşması Silivri'de görüldü. Davanın tutuksuz sanığı emekli
Orgeneral Şener Eruygur, dün ilk defa duruşmaya katıldı.
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tutuklu sanıklardan
Ulaş Özel'in daha önce alınan ifadeleri okundu. Bu arada duruşma devam ederken, tutuksuz sanık emekli Orgeneral Şener Eruygur da, eşi Mukaddes Eruygur ile duruşma salonunun bulunduğu Silivri
Cezaevi'ne giriş yaptı. Eruygur, özel aracından eşi ve avukatı Filiz Esen'in koluna girmesiyle inerek, duruşma salonunda tutuksuz sanıklar için ayrılan bölüme getirildi. Rahatsızlanması üzerine salondan çıkarıldı.
Sağlık görevlilerinin muayene ettiği Eruygur'un tansiyonunun normal değerlerde olduğu kaydedildi. Mahkemenin kimlik tespiti için kendisini çağırmasını baro odasında bekledi. Şile kazıları dosyası sanıklarının sorgulanmasının tamamlanmasının ardından Eruygur'un kimlik tespitine geçildi. Mahkeme Başkanı Hüsün Çalmuk'un sorularını cevaplayan Eruygur, babasının ve çocuklarının adını hatırlamadığını söyledi. Eruygur, "Mesleğiniz nedir?" sorusuna göğsünü ve omuzlarını göstererek, "Buralarımda bir şeyler vardı." şeklinde cevap verdi. Maaşınız kaç lira sorusuna cevap vermedi. Adresi için "Deniz kıyısında bir yer." ifadelerini kullandı. İddianamede Eruygur hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet
hapis talep ediliyor. Geçtiğimiz günlerde internet sitelerine düşen ve Eruygur' ait olduğu ileri sürülen ses kaydında,
Balyoz ve Ergenekon sanıklarının nasıl
tahliye edileceklerine dair ifadeler dikkat çekmişti.
Şener Eruygur,
soruşturma kapsamında 5 Temmuz 2008'de tutuklanmıştı. 22
Eylül 2008'de sağlık gerekçeleriyle tahliye edilmişti. Dava ise 20
Ekim 2008 tarihinde görülmeye başlanmıştı. Mahkeme heyeti,
Adli Tıp Kurumu'na yazı yazarak, Eruygur'un geçirdiği kafa travmasının
beyin fonksiyonlarında bozukluk ve kalıcı etkiye neden olup olmadığının, ayrıca duruşmalara katılıp katılamayacağının tespit edilmesini istemişti. Adli Tıp'ın
mahkemeye gönderdiği 2
Nisan 2012 tarihli raporda Eruygur'un sağlıklı olduğu ve duruşmalara katılabileceği belirtilmiş, bunun üzerine Eruygur duruşmaya çağrılmıştı. Eruygur, 21 Haziran'daki duruşmaya katılmayıp sağlık sorunlarını gerekçe göstererek, mazeret bildirmişti. İkinci iddianamenin sanıkları arasında bulunan Eruygur, 3 yıldır yapılan yargılama boyunca da duruşmalara hiç katılmamıştı.
Bu arada, duruşma salonunda yapılan yeni bir düzenlemeyle avukatlar ile sanıkların oturduğu bölüm arasında bulunan geçiş koridorları kapatıldı. Bu koridorlardan kendileri için ayrılan bölüme geçen avukatlar, tutuklular için ayrılan bölümde oturan müvekkilleriyle de görüşebiliyorlardı. Duruşmaya ara verildiği sırada, yakınlarıyla ve avukatlarıyla uzaktan görüşen sanıklar, yeni düzenlemeye tepki gösterdi.