Ankara adliyesinde 28 Şubat mesaisi, yarım günden fazla sürdü. Emekli Orgeneral Fevzi Türkeri'nin de aralarında bulunduğu 12 zanlı, tam 15 saat ifade verdi... Mahkeme kararını açıklayıp müzekkeresini tamamladığında 28 Şubat mesaisinde ikinci güne girilmişti. Savcının talebi üzerine 3. dalga da tutuklamayla sonlandı... Mahkeme, gözaltındaki 7 muvazzaf askerin tamamını tutukladı. Kozmik Oda olarak bilinen Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanı Tuğgeneral Lokman Ekinci de tutuklanan muvazzaflardandı. Emekli generaller Fevzi Türkeri ve Yıldırım Türker de gözaltında girdikleri adliyeden tutuklu çıktı. 3 şüpheli ise serbest bırakıldı... Fevzi Türkeri'ye sorgusu sırasında Batı Çalışma Grubu ve fişlemelerle ilgili yüzlerce belge gösterildi. Türkeri, Genelkurmay'ın savcılığa gönderdiği Batı Çalışma Grubu teşkilat yapısını gösteren şemayı kabul etti. Batı Eylem Planı ve Batı Harekat Konsepti belgelerini de doğruladı. Samanyolu Haber'in ulaştığı ifadelere göre; Türkeri, sorgusunda Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'i işaret etti. 28 Şubat sürecindeki sözde irtica karşıtı istihbarat çalışmalarının, karargahtan gelen talimatlar üzerine yürütüldüğünü açıkladı. Emekli Orgeneral, Batı Çalışma Grubu'nun varlığını kabul etti. Genelkurmay Başkanlığı'nın emri üzerine, görev yaptığı istihbarat biriminden de BÇG'ye temsilci gönderdiği itiraf etti. Fevzi Türkeri'ye 28 Şubat'ta askeri personelin nasıl fişlendiği de soruldu. Sorunun cevabında yine itiraf vardı. Türkeri, sözde irticacı askerlerin geçmişte olduğu gibi şimdi de takip edildiğini itiraf etti. "Bu uygulama 28 Şubat'tan sonra da rutin olarak uygulanıyor" dedi... Türkeri sorgusunda 28 Şubat'ı post modern darbe olarak nitelendirdi. Avukatı, "Müvekkilimin post modern darbede yer aldığı kabul edilse bile 28 Şubat'ta cebir ve şiddet kullanılmadı" dedi. Dönemin Genelkurmay Personel Başkanı emekli Korgeneral Yıldırım Türker de Çevik Bir'i suçladı. Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in talimatı üzerine Batı Çalışma Grubu'na temsilci gönderdiğini itiraf etti. BÇG'nin rutin bir karargah faaliyeti olduğunu söyledi... Türker'i en fazla terleten soru, ihraç kararlarındaki imzası oldu. Türker, imzasını savunmakta zorlandı. İhraçlarda sadece şekil incelemesi yaptığını iddia edip suçu, yine Çevik Bir ve İsmail Hakkı Karadayı'ya attı. Diğer zanlılara ise genel olarak BÇG'ye giriş kartları soruldu…