Refah-Yol iktidarını devirerek 'post-
modern darbe' adıyla yakın tarihin karanlık sayfalarına yazılan 28
Şubat sürecinde bazı medya ve
sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri son dönemin
tartışma konusu oldu.
Medya ve STK'ların
imza attığı
psikolojik harekatı yürüten 'Karargah'ın toplumsal hayatı nasıl
kontrol aldığını ortaya koyan 'Gizli' damgalı
belgeler ise '28 Şubat bunları da yaşattı' dedirtti
Balyoz Darbe Planı davasının 1 numaralı sanığı
emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın Korgeneral rütbesiyle Genel
kurmay Harekat Başkanlığı yaptığı dönemde kuvvet
komutanlıklarına gönderdiği 16
Nisan 1997 tarihli belge, 28 Şubat sürecinde camilerin nasıl
hedef seçildiğini ortaya koydu. Konu başlığı 'Laiklik karşıtı faaliyetler' olarak belirtilen Çetin Doğan imzalı belgede camilerde
laiklik aleyhtarı vaazların verildiği ifade edilerek komutanlıklardan cami cemaatlerini takip için askeri
personel görevlendirilmesi isteniyor.
İLK HEDEF CUMA NAMAZI!
'
Genelkurmay Başkanı Emriyle' ifadeleriyle biten belgenin 2. maddesinde "Garnizon Komutanlıklarınca öncelikle cuma ve bayram namazları olmak üzere gayrı muayyen zamanlarda verilen hutbe ve vaazların personel görevlendirmek suretiyle takibinin ve tespit edilen hususların yer ve zaman belirtilerek
rapor edilmesinin laiklik aleyhtarı tutum ve davranışları önlemeye yönelik çalışmalar için faydalı olacağı değerlendirilmektedir" deniyor. Belgenin son maddesi ise görevlendirilen personelin güvenlik komutanlıklarınca bizzat takip edilmesi ve ast makamlar arasında yazışma yapılmaması emrini içeriyor. 28 Şubat belgeleri, postmodern darbe sürecinde
fişlemenin boyutunu gözler önüne seriyor.
ÇİLLER KARŞITI KAMPANYA
Doğru Yol Partisi (DYP) Genel başkanı
Tansu Çiller'in darbe sürecinde yaptığı bir konuşma karşısında Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde başlatılan bir
kampanya da 28 Şubat belgeleri arasında yerini aldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
Güney Deniz Saha Komutanı
Koramiral Bülent Alpkaya imzalı belgenin ekinde Çiller'i hedef alan kampanyanın ayrıntıları ve sebebi yer alıyor. Dönemin DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller, Samsun'da yaptığı bir konuşmada "Bir komutan iktidarın önüne bir
tabela koymuş, ardından bir
masa ve iskemle koymuş ve atanmış başbakan o iskemleye oturmuş. Ama şimdiye kadar seçilmiş hiçbir genel başkan onbaşı olma şerefsizliğini göstermedi" demişti. 19 Şubat 1997 tarihli ve 'Kişiye Özel' damgalı 28 Şubat belgesinde bu sözlere karşı yürütülecek kampanyanın ayrıntıları anlatılarak, Çiller'e verilecek tepkiler için özel 'temalar' ve konu başlıkları sunuluyor.
KÖYLÜLER DE ARASIN
Çiller'i hedef alan faaliyet için 'Kullanılacak Araçlar' başlığı altında DYP genel merkezinin
telefon ve adres bilgilerinin sıralandığı belgede 'Kimler Adına Kampanyaya İştirak Edileceği' konusu da şu maddeleri içeren bir liste halinde belirtilmiş: "1- Askerde çocuğu olan anne ve babalar, 2- Halen askerlik görevini onbaşı olarak yapanlar, 3-
Askerlik görevini onbaşı olarak yapmış vatandaşlar, 4- Subay ve ast
subaylar, 5- Emekli subay ve
astsubaylar, 6-
Onbaşılar/Çavuşlar köyü isimli yerleşim yerlerindeki vatandaşlar..."
Evlenme cüzdanıyla fişlediler
28 Şubat sürecinin fişleme belgelerine kaynaklık eden askeri emirler de postmodern darbe döneminde
muvazzaf subay, astsubay ve
jandarma çavuşların özel hayatını hedef aldığını da gözler önüne serdi.
Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından düzenlenen 'Gizli' ibareli belge, dönemin
askeri personelinin evlilik cüzdanları üzerinden bile fişlendiğini ortaya koydu. Jandarma Bölge Komutanı
Osman Özbek imzalı belgede bazı personelin sağlık ve
evlenme cüzdanlarında başörtülülere rastlanıldığı belirtilerek, bu konuda yapılacak fişleme faaliyeti anlatılıyor. Belgede, sağlık fişi ve evlilik cüzdanında başörtülü fotoğrafını yapıştırmamış olsa da günlük hayatında tesettürlü askeri personel eşleri ile ilgili bizzat birlik komutanları tarafından yapılacak faaliyetler şöyle belirtiliyor: "Evlenme cüzdanlarında tesettürlü fotoğrafı bulunan ve bu kıyafeti ile yaşamlarını sürdüren subay, astsubay ve
uzman jandarma çavuş kimlik ve görev yerlerinin, evlenme cüzdanlarında tesettürlü fotoğraf bulunan ancak halen çağdaş kıyafetli olan subay, astsubay ve uzman jandarma çavuş kimliklerinin tespit edilerek 15 Şubat 1997 tarihine kadar bildirilmesini..."
Fişleme her askerin görevi
Dönemin 8. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı tarafından düzenlenen 'Kişiye Özel' damgalı belge ise 8 Şubat'taki cadı avının boyutunu gözler önüne seriyor. Kurmay
Albay Mahmut Sancar imzalı ve 19 Şubat 1997 tarihli belgede "Tüm
Kara Kuvvetleri personeli ve ailelerinin elde edeceği her türlü belge ve haberi bu konunun üst komutanlık tarafından bilinip bilinmediği yorumunu yapmadan silsileler yoluyla üst komutanlığa ulaştırması emredilmiştir" ifadelerini taşıyor.
YENİ ŞAFAK