Türkiye Adalet Akademisi ile
Hakimler ve
Savcılar Yüksek
Kurulu'nun (
HSYK) düzenlediği sempozyumdan önce bir grup gazetecinin sorularını cevaplayan Casson, derin yapılanmaların Türkiye'de olduğu gibi
İtalya'da da
Gladyo soruşturmasını sekteye uğratmaya çalıştıklarını söyledi. Dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Cossiga'nın soruşturmaya karşı çıktığını ve görevden alınmasını istediğini hatırlatan Casson, Hakimler Kurulu'nun desteğiyle tehditlere
kulak asmadığını vurguladı. Ancak,
İçişleri Bakanlığı'nın polislere yaptığı
baskıların sıkıntı doğurduğunu ifade etti.
İtalya'da Gladyo olarak bilinen
derin devlet yapılanmasını bitiren savcı Felice Casson, Türkiye Adalet Akademisi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), özel yetkili hakim ve savcılara yönelik düzenlediği "
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (
AİHM) Kararları Işığında Koruma Tedbirleri ve İfade Özgürlüğü" sempozyumuna katıldı. Sempozyumda konuşan Casson,
Ergenekon Terör Örgütü ile Gladyo'nun benzer ve farklı özelliklerinin bulunduğunu kaydetti.
Casson, "
Ergenekon Terör Örgütü ile Gladyo illegal faaliyetlerde bulunmaları ve askeri desteklerini devletin askerinden almaları bakımından benzerlik gösteriyorlar." diye konuştu. Çok farklı yönlerinin de bulunduğunun altını çizen Casson, "Ergenekon Terör Örgütü ile Gladyo çıkış noktası ve amacı olarak farklı. Gladyo 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyet Rusya'nın Avrupa'yı işgal etmesini önlemek için
Amerika ve Avrupa ülkelerinde kuruldu. Ama Türkiye'de ideolojik çıkarlar doğrultusunda 90'lı yıllarda kuruldu." dedi. Gladyo'nun da zamanla amacından saptığını belirten Casson, "Gladyo ilk olarak Rusya'nın olası Avrupa'yı işgaline karşı kuruldu. Fakat böyle bir işgalin söz konusu olmadığının anlaşılmasının ardından siyasete bulaşmaya başladılar." diye konuştu.
Özellikle İtalya ve İspanya'da Gladyo'nun sosyalistler, komünistler ve
işçi sendikalarına dönük olarak çalışmalar yaptığını,
örgütün politik duruş olarak merkez sağda olduğunu kaydeden Casson, şunları vurguladı: "İtalyan Gladyosu'nun içerisinde aşırı sağcı kökenli ve İtalyan gizli
servisinin elemanları yer alıyordu. Aslında Gladyo örgütü, gizli bir örgüt değildi sadece
yasa dışı işler yapıyordu. İtalyan ve
Amerikan askeri
gizli servisleri Gladyo'nun varlığından haberdardılar. Fakat on yıllar
boyunca İtalyan politikacıların Gladyo'dan hiç haberi olmadı."
"Gladyo'yu nasıl ortaya çıkarttınız? Ergenekon'la Gladyo arasında ilişki olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Casson, "Gladyo'nun ortaya çıkışı 2. Dünya Savaşı'ndan sonra başladı. Amerikan gizli servisi ile Avrupa'nın tüm askeri gizli servisleri
işbirliği yaptılar. Gladyo da bu işbirliğinden doğan bir örgüt. Aslında Avrupa çapında bir gizli servis çalışması demek tüm Avrupa ülkelerinde bu çalışmanın yapıldığı anlamına gelmektedir. Bu tür yapıların amacı, Sovyet Rusya'nın tehdidine karşı tedbirler almaktı. Birkaç yıl geçtikten sonra Rusya'nın tehdit olmadığı anlaşılınca bu gizli örgüt yapısı tamamen boyut değiştirdi ve her hükümet geldiğinde
muhalif görevi görmeye başladı." şeklinde konuştu.
BASKI VE tehditlere boyun eğmedim
"Gladyo soruşturması sırasında ne tür engellerle karşılaştınız?" sorusuna Casson, Cumhurbaşkanı Cossiga'nın aynı zamanda hakim ve savcılar kurulunun tepesindeki isim olduğunu ve soruşturmaya karşı olduğunu kaydetti. Casson, "Ancak diğer kurul üyeleri kendi aralarında toplantı yaptılar. Onun bu müdahalesine karşı ortak bir tavır aldılar, savcıların soruşturmayı yürütürken özgür ve bağımsız olduklarını ve saygı gösterilmesi gerektiğini ifade ettiler. O yüzden tehditlere baskılara kulak asmadım. Napolyon'un bir sözü vardır. İmparatordan sonra hakimler kurulu gelir, diye. Bizde de aynı
kural vardır." şeklinde konuştu. Soruşturmayı yürütürken her düzeyde tehdit yapıldığını, hakim ve savcılar açısından güvenlik problemi olduğunu anlatan Casson, "Basında bana karşı konuşmalar yapılıyordu. Esas sorun beni tehdit etmeleri değildi. Benimle çalışan polis memurları İçişleri Bakanlığı personeliydi. Bu soruşturmaya
yardım ettikleri için baskı yapılıyordu." diye konuştu.
"Gladyo kime karşı
sabotaj yapıyordu?" sorusunu cevaplayan Gladyo savcısı Casson, "Sorun da buydu zaten. Kime karşı ne zaman, ne yapılacağı bilinmiyordu. Kendi görüşlerine karşı kim olursa olsun sabotaj yapmaktan çekinmiyorlardı. Bu da Gladyo'yu yasa dışı yapan durumdu. Fransa'daki Gladyo ise aslında NATO'nun üyeleri tarafından bilinen bir yapıydı. Askeri istihbarat şeklinde çalışırken bu örgüt aleni bir biçimde biliniyordu. İtalya içerisindeki Gladyo, katliamlar yaptı. Aşırı sağ görüş temelinden çıkarak
terör suçları işlediler. Sonradan bunlar ortaya çıkınca da adli takibatları yapıldı. Suç işleyenler de cezalandırıldı." ifadelerini kullandı.
Gladyo, şimdi farklı alanlarda örgütlenmeye çalışıyor
Felice Casson, sempozyumun öğleden sonraki bölümünde özel yetkili hâkim ve savcıların sorularını cevapladı. Savcıların "Türkiye'deki MİT krizine benzer bir sıkıntı İtalya'da yaşandı mı?" sorusu üzerine konuşan Casson, "Ben soruşturma aşamasında Gladyo'nun kurulma aşamasına katılan her kim varsa dinlemek istedim. Cumhurbaşkanı'na 'Gelin şahitlik yapın' dedim. Cumhurbaşkanı sinirlendi, teklifimi reddetti.
Kendisinden önce cumhurbaşkanlığı yapmış olan bakanların ifadelerini aldım. İtalya'da gizli servisin başkanı ile jandarmanın başındaki kişiyi tutuklamak durumunda kaldık. Bizim sistemimizde bir savcı İtalya gizli servisinin başındaki kişileri çağırırsa gelmemesi diye bir şey yoktur." dedi. Casson, soruşturmayı yürütürken İtalya istihbaratı, jandarması ve polis güçleri arasında
ayrılık olduğunu, kimilerinin soruşturmaya katkı sağlarken kimilerinin de soruşturmaya katkıda bulunmayıp aksine soruşturmanın ilerlemesini istemediğini kaydetti. Gladyo örgütüne yönelik soruşturmanın çok karmaşık takibat yapmayı gerektirdiğini, toplu katliamlar,
patlayıcılar ve silahlarla
eylem yapanlara yönelik soruşturma ve davanın bitirilmesinin 9-10 yılı bulduğunu kaydeden Casson, "Biz örgüte üyelikten tutuklama yapmadık, örgüt üyesi her bir kişinin bireysel olarak işlediği suçları ayırmak suretiyle bu suçlardan dolayı tutuklama yaptık ve birçoğu ömür boyu hapisle cezalandırıldı. Özellikle patlayıcı ve silahlı unsurlarla donatılmış örgüt üyelerine verilen cezalar asgari 10-12 yıl kadardır." ifadelerini kullandı. Özel yetkili savcıların, "Gladyo çökertildi mi?" sorusuna Casson, soruşturmaların ardından Başbakan'ın
genelge yayımlayarak Gladyo'nun sona erdirildiğini açıkladığını belirterek, "Bu kişiler şimdi farklı alanlarda örgüt kurmak için çalışma içindedir." değerlendirmesi yaptı.