''
Balyoz Planı''
davasının tutuksuz
sanıklarından Astsubay Erdinç Yıldız, dava konusu dijital belgelerin bulunduğu
Gölcük Donanma Komutanlığı
İstihbarat Şube Müdürlüğü zeminindeki döşemenin özel bir aletle açıldığını belirterek, ''Sadece bizim zemin böyle değildir. Binanın dörtte üçünün zemini böyledir'' dedi.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesindeki
duruşmada, 6
Aralık 2010 tarihinde yapılan
aramada dava konusu olan dijital belgelerin bulunduğu
Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yapan ''Askeri
casusluk'' davasının
tutuklu sanıklarından da olan Erdinç Yıldız savunmasını yaptı.
Yıldız, dava konusu belgelerin bulunduğu odanın anahtarının,
nöbet tutulması nedeniyle, İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki tüm personelde bulunduğunu belirtti.
Kendisinin bu aramanın yapıldığı odada görevli olmadığını ifade eden Yıldız, sanıklardan Bulut Ömer Mimiroğlu'nun ''Arama yapılan zeminin açılması için özel bir aparat var mıydı?'' sorusuna, zemindeki döşemenin ''özel bir açma sistemi olduğunu, 'vantuz' diye ifade edilen bir aletle açıldığı'' yanıtını verdi.
Bu aletin de Teknik Sistemler Nöbetçi Memurluğunda tutulduğunu belirten Yıldız ''Sadece bizim zemin böyle değildir. Binanın dörtte üçünün zemini böyledir'' dedi.
Kendisinin idari yazışmaları yaptığını ifade eden Yıldız, aramada bulunan harddisklerin
imha edileceğini, harddisklerin imha edilmesi için de bir alet istendiğini kaydetti.
Erdinç Yıldız, arama nedeniyle İstanbul
Cumhuriyet Savcısının geleceğini 15.30'da öğrendiklerini, ancak aramanın 18.30'da gerçekleştiğini ifade ederek, aramanın yapılmasını 3 saat beklediklerini dile getirdi.
Ele geçirilen belgeleri tutuklu sanıklardan Kemalettin Yakar'ın döşemenin altına koyduğunu söyleyen Yıldız, bu belgelerin bir daha dışarı çıktığını hiç görmediğini vurguladı.
Duruşma yarına ertelendi.