28
Şubat sürecinde Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu (
RTÜK) üyeliği yapan ardından RTÜK başkanı olan İpek
Medya Grup Başkanı Fatih
Karaca'nın yaptığı açıklamaların yankıları sürüyor. Askerlerden gelen '
Kanal 7 ve Samanyolu Televizyonu'nu kapatın'
baskısına direndiklerini belirten Karaca'yı
Kanal 7'nin ardından
Samanyolu TV de doğruladı.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı
Hidayet Karaca, 28 Şubat sürecinde
Zaman Gazetesi Ankara Temsilciliği ve Samanyolu TV Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunduğunu hatırlatarak RTÜK'e gelen baskılardan her daim haberdar olduklarını anlattı.
Söz konusu dönemde frekans
sıralama ihalesinin açıldığını anlatan Karaca, belirli çevrelerden RTÜK'e baskıların olduğunu ve bu ihaleye kanalı sokmayacaklarına dair bilgiler geldiğini söyledi. Karaca, "Ancak ihale yapılmadı. Bir yayın kuruluşu yargıya giderek iptal ettirmişti. Söz konusu ihale için o dönemde uluslararası bir
firma ile bir yıllık reklam anlaşması yapmıştık. Gerek fiyatta ve gerekse bütçede anlaşmalar sağlanmıştı. Ama devamı gelmedi. Firma yetkilileriyle tekrar bir araya geldiğimizde bize 'ihaleyi kazansanız bile size verilmeyecek, yayınlarınız durdurulacaktı' denildi. Bu yaşadığımız sorunlardan sadece bir tanesi" şeklinde konuştu.
Kanalda program yapan birçok kişiye 'program yapmayın' şeklinde telkinlerde bulunulduğuna işaret eden Karaca, "Böylece programcılar üzerinde baskı kurulmaya çalışıldı. Bunları bizzat kendileri söyledi" dedi.
'KES KOPYALA YAPIŞTIR'
Başından geçen başka bir olayı anlatan Karaca sözlerine şöyle devam etti: "
Genelkurmay Başkanlığı
Basın Dairesinde çalışan bir albay bana hakkımızda bazı suç duyurularının olduğunu söyledi. Baktım. Bizimle ilgili 5 adet suç duyurusu. Haberleri ne biz yaptık ne de kullandık. Kes kopyala, yapıştır.. Montaj taktiği ile bize ait olmayan haberler veya bilgiler bir araya getirilerek
servis edildi. Her ne kadar 'bu haberlerin kurumumuzla hiçbir ilgisi yok' desek de dikkate alınmadı. Yani
operasyon yapmak veya
fişleme için bizimle alakalı olmayan malzemeler toplandı."
‘24 SAAT İZLENİYORDU'
Karaca, tüm bu olumsuzluklara rağmen 'doğru, tarafsız ve insan odaklı yayıncılık anlayışını' sürdürdüklerini belirterek "Öyle ki bir RTÜK üyesi bize 'Bir hatanızı bulmak için yayınınızı 24 saat takip ediyoruz. Ama hiç uygunsuz bir durum tespit edemedik' dedi" ifadelerini kullandı. Karaca, o dönemde uygulamaya konulan
akreditasyonla ilgili ciddi sorunlar yaşadıklarına da dikkat çekti.
‘AMAÇ RÖVANŞ DEĞİL'
Çalışan arkadaşların akreditasyon yapmalarına rağmen birçok toplantıya alınmadığını anlatan Karaca, şu görüşleri dile getirdi: "Şimdi bunları anlatmamın nedeni bunlardan
ders çıkartıp
Türkiye'de aynı olayların yaşanmamasını sağlamak. Medyasıyla, Anayasal kurumlarıyla, yasamayla ve
sivil toplumuyla toplumun her katmanlarında hepimiz daha ileri
demokrasi daha şeffaf bir toplum elimizden gelen gayreti göstermek mecburiyetindeyiz ki Türkiye muhasır medeniyetler seviyesinde hak ettiği yeri bulsun. Kaldı ki bugün rövanşist yaklaşımla yayıncılık yapma zamanı değil. Geçmişten ders alarak demokrasiyi daha da güçlendirme ve sorumlu yayıncılığın en duyarlı olduğu zaman diliminde bulunuyoruz."
Bugün Gazetesi