Kararı yargının takdiri olarak değerlendiren Özkök, ceza alan komutanların beraber çalıştığı
silah arkadaşları olduğunu ve üzüldüğünü söyledi. Özkök, "Üzülmemek mümkün değil, hepsi beraber çalıştığım silah arkadaşlarım.
Ceza almaları beni derinden üzüyor. Aileleri acı çekiyor, kendileri çekiyor. Bunlar keşke olmasaydı diye düşünüyoruz, ne yapalım bunlar yaşandı" ifadelerini kullandı.
Hilmi Özkök, "Bu karar, hem siviller hem de askerler açısından yeni
darbe teşebbüslerinin olmaması açısından faydalı olur mu?" sorusuna, "Onu zaman gösterecek, ama her şeyden
ders alınır.
Umarım iyi dersler çıkartılır, memleketimizin hayrına dersler çıkartılır" diye
cevap verdi.
Özkök, "
Balyoz davasında adil yargılama oldu mu?" sorusuna ise, "Ben böyle bir şey diyemem. Çünkü
hukukçu değilim. Ama bir vatandaş olarak gözlemime göre
mahkeme heyeti bu davada titiz davrandı.
Tanıklar dinlendi. Bilirkişi gereğini yaptı. O nedenle 'adil yargılama olmadı' diyemem" dedi.
Ergenekon davasında geçtiğimiz ay
tanık olarak dinlenen eski
Genelkurmay Başkanı Özkök,
Balyoz davasının seyrini değiştirecek açıklamalarda bulunmuştu. Balyoz
darbe planı için "Silahlı Kuvvetler'de çeşitli durumlara ilişkin Milli
Güvenlik Kurulu'nda kararlaştırılan ve hükümet tarafından onaylanan Milli
Strateji Belgesi'nde, harp oyunları, plan
seminerleri ve plan tatbikatları vardır. Ben yoğunluğumdan katılamadım.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yapılmasını emrettim. Bu seminer icra edilmiş fakat en
tehlikeli
senaryo amacını biraz aşkın şekilde oynanmış. Siyasi kişiler ve siyasi olaylar gerçekmiş gibi oynanmış. Ben de Kara Kuvvetleri komutanına incelettim" ifadelerini kullanmıştı.
KARDAŞ: DARBELERLE MÜCADELE İÇİN DAHA ÇOK REFORMA İHTİYAÇ VAR
Emekli Askeri
Hakim Ümit Kardaş, mahkemenin Balyoz davası hakkında verdiği
hapis cezası kararlarının darbe düşüncesi içinde olanları engelleyebileceğini söyledi. Ancak sadece bunun yetmeyeceğini belirten Kardaş, "Sadece mahkeme kararıyla yargısal yolla bunu reforme etmek, bunun zihniyetini değiştirmek mümkün değil. Çünkü daha çok yapılacak yapısal değişiklikler gerekiyor.
Genelkurmay Başkanlığı'nı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlamak, Genelkurmay'ın özerk halini ortadan kaldırmak, yönetim sistemini demokratikleştirmek, çift başlı yargıyı ortadan kaldırmak bütün bunlar yapılması gereken şeyler. Bunları yaparak sürekli hale getirebiliriz. Yoksa zaman zaman konjoktür değiştiğinde tehlike oluşabilir. Şimdiki rejimin adına
demokrasi diyorsunuz ama
Türk Silahlı Kuvvetleri sürekli olarak çeşitli şekillerde müdahalede bulunuyor" diye konuştu.
AHMET GÜNDEL - ASKERLİK, HESAP SORULAMAYAN KURUMLAR ÜSTÜ YAPI OLMAKTAN ÇIKTI
Demokrasi ve hukuk devleti açısından önemli bir karar. Hukuk kuralları karşısında herkesin
hesap verebilir olması çok önemli.
Askerin de herkes gibi yargılanabilmesi, aynı şekilde Parlamento'nun üstünde değil onlara bağlı bir kurum olması, hukuk devletinin bir gereği.
LALE MANSUR - ORDUNUN DARBE YAPMASI OLDUKÇA GÜÇLEŞTİ
Demokrasiye ulaşmamıza daha çok var, ama hiç değilse
böyle planlar yaparken darbeye teşebbüs edenler bir kere daha düşünecekler. Askerî vesayetin gerilemesi açısından oldukça önemli, bundan böyle ordunun içinde bu gibi darbeye teşebbüsler zorlaşacak.
HASAN CELAL GÜZEL - TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ TARİHİ İÇİN DÖNÜM NOKTASI
İlk kez bir darbe teşebbüsünden hesap sorulabilmiş ve sorumluları yargılanabilmişlerdir. 27
Mayıs 1960'tan beri darbe, yapanın, darbe teşebbüsünde bulunanın yanına kâr kalmıştır. Türkiye'de militarist vesayet dönemini kapayan ve
ileri bir demokrasiye yol açan en önemli gelişme de Balyoz davasındaki darbecilerin ve çetecilerin yargılanma durumudur. Hükümeti yıkmaya teşebbüs belgelendiriliyor, bilirkişiler delillerin doğruluğunu kanıtlıyor.
OSMAN CAN - DARBECİLERİN CEZALANDIRILMASI TARİHî BİR KARAR
Dava karşısında sergilenen kararlı bir duruşla
psikolojik bariyerler aşıldı. Toplumun büyük bir kısmında kuşku ve endişe vardı, bu kararla bu endişeler kalktı.
Toplumda darbenin karşısında olanlar için demokrasinin kazandığı geri dönülmez bir karar bu. Hukuka aykırılıklar varsa
Yargıtay ve
Anayasa Mahkemesi sürecinde bunlar açığa çıkacaktır. Böylece davanın üzerindeki gölgeler de tamamen ortadan kalkmış olacak.
ORAL ÇALIŞLAR - BALYOZ KARARI, DARBECİLİĞE ÖNEMLİ BİR DARBEDİR
Fakat hâlâ esas olarak hukuki yapı ve kurumsal yapı konusunda demokratik adımlar atılmadı. Bunları değiştirmeden, buralarda demokratik yeni bir yapılanma oluşturmadan militarizm kırılamaz. Balyoz kararı, bir
zafer de değil,
katliam da. Türkiye'nin darbecilikle hesaplaşmasının bir parçası ama Türkiye'de hukuk sistemi çok tartışmalı, bu yargılama zihniyetinin ve mevcut sistemin, demokrasiye ulaşması için değiştirilmesi gerekiyor.
CAVİT TATLI - DARBE OLSAYDI KAÇ AİLENİN AĞLAYACAĞINI TAHMİN ETMEK GÜÇ DEĞİL
Bu insanlar eksik teşebbüslerini yerine getirselerdi, birçok insanı 1980 darbesinde olduğu gibi statlara toplamayı düşünüyorlardı. Kararın açıklanmasından sonra mahkûm olanların ailelerinin üzüldüğünü ve
gözyaşı döktüğünü gördük. Fakat
eğer bu hukuksuz eylemi gerçekleştirebilselerdi kaç ailenin ağlayacağını tahmin etmek de güç değil. Bundan sonra buna teşebbüs edenler iki kere düşünecekler.