Yeni
Şafak Gazetesi yazarı
Abdülkadir Selvi, internet
andıcı emrini veren ve yarın ifade verecek olan eski
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ'un tutuklanması halinde Kara
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ile
Harp Akademileri Komutanı
Aslan Güner'in, "
İlker Başbuğ tutuklanırsa,
istifa ederiz" şeklinde bir restte bulunduklarını aktardı. Selvi, iki
komutanın restine karşılık Erdoğan ve Orgeneral Özel'in de "Reste rest" kararı aldıklarının belirtildiğini belirtti.
Tutuklu generallerden Mehmet Eröz'ün internet andıcı emrini 14
Nisan 2009'da İlker Başbuğ'dan aldıklarını söylemesini hatırlatan Selvi'nin yazısında, 13 Nisan'da Mehmet
Haberal'ın tutuklanması ve Süleyman
Demirel'in apar topar aprona gelmesine dikkat çekiyor.
Selvi'nin yazısındaki çarpıcı bölümler şöyle:
İlk kez
darbecilerden
hesap soruyoruz. Sırada 28
Şubat ve
27 Nisan-e muhtırası var.
Suikast silahlarına
boru, darbe planlarına, "
Kağıt parçası"
İnternet Andıcı'nın üstü örtülmek istendi.
Ancak ne zaman ki darbe soruşturması ciddiyetle yürütüldü. O zaman bir dönüm noktası yaşandı. Islak imzanın sahibi Dursun Çiçek'in, Hıfzı Çubuklu'nun ve Mehmet Eröz'ün, İlker Başbuğ'un dinlenmesi konusunda ısrarlı talepleri ile bu noktaya ulaşıldı. İlk kez bir
Genelkurmay Başkanı ifade verecek.
İlker Paşa görevi sırasında sık sık hukuk devletine bağlı olduklarına vurgu yapardı. Şimdi bunu göstermenin sırası. Çünkü
tutuklu generallerden Mehmet Eröz'ün ifadesinde, "İnternet Andıcı olarak yer alan çalışmanın emrini Genelkurmay Başkanı'ndan aldıklarını, fakat bu kararla 4 tane internet sitesini faaliyete geçirmediklerini, 14 Nisan 2009 tarihinde internet andıcına onay alırken yaptıkları incelemede..." diye devam eden bir bölüm var.
Burada İlker Başbuğ'un, İnternet Andıcı'nın hazırlanması için 14 Nisan tarihinde talimat verdiği ortaya çıkıyor. Peki ne oldu da önce askıya alınan çalışma için 14 Nisan'da yeniden talimat verildi? Orada
Mehmet Haberal'ı,
Bedrettin Dalan'ı ve Süleyman Demirel'i görüyoruz. 13 Nisan'da Mehmet Haberal tutuklanıyor, eski Cumhurbaşkanı Demirel ise aprona kadar giderek kendisini uğurluyor.
Ergenekon ne zaman ki masonlara ulaştı, orada kesintiye uğradı ve bir türlü ilerleme sağlanamadı. Eğer İlker Paşa bildiklerini saklamayıp, ifadesinde anlatırsa gerçekleri öğrenme imkanımız olacak.
Bir dönemler eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun gözaltına alınacağı söylentileri yoğunlaşınca, Genelkurmay'a gelip, "Beni almaya gelirlerse kafama sıkarım" diyerek kendisine sahip çıkılmasını sağlamıştı.
Şimdi de bir başka Kıvrıkoğlu gündemde.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Hayri Kıvrıkoğlu ile
Harp Akademileri Komutanı Aslan Güner'in, "İlker Başbuğ tutuklanırsa, istifa ederiz" şeklinde bir restte bulundukları söyleniyor. Sonucunu söyleyeyim mi? Genelkurmay Başkanı Özel ile
Başbakan Erdoğan'ın, "Reste rest" kararı aldıkları belirtiliyor.
Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının istifasına pabuç bırakmayan iradenin istifa tehdidine
boyun eğmesi beklenemez. Boru değil
demokrasi bu...
Genelkurmay Başkanlığı, iddiaların gerçek dışı olduğunu bildirdi
Genelkurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri ve Harp Akademileri Komutanlarına yönelik bazı iddiaların gerçek dışı olduğunu bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı, bugün bir günlük gazetede, ''iki komutanın istifa edeceği'' yönündeki iddialara ilişkin internet sitesinde açıklama yaptı.
Açıklamada, ''4 Ocak 2012 tarihli bir gazetede, Kara Kuvvetleri ve Harp Akademileri Komutanlarına yönelik bazı iddiaları içeren bir
köşe yazısı yayımlanmış ve bu yazıya atıf yapılarak haber kanallarının internet sitelerinde aynı iddialar yer almıştır. İddialar gerçek dışıdır'' ifadeleri kullanıldı.