CHP’li Nur Serter’in ‘imha edeceğini’ söylemesine rağmen halen elinde bulundurduğu ikna odalarına ait kamera kayıtları korumaya alınmazken, o dönemde İÜ’de öğretim görevlisi olan eski vekil Ufuk Uras, şahit olduğu ikna odalarına ilişkin çok çarpıcı bilgiler verdi. 28 Şubat darbe süreciyle ilgili soruşturma başlatılmasına rağmen, ikna odalarının mucidi CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter’in elindeki kayıtlar alınmadı. Delillerin karartılma tehlikesi var. O dönemde başörtülü öğrencilerin sorgu odalarına alındığı, kayıt yapan kameramanlar eşliğinde psikolojik işkence gördüğü İstanbul Üniversitesi’nde rektör yardımcılığı görevinde bulunan Serter, kamera kayıtlarının kendisinde olduğunu itiraf ederek, “Kayıtları aldım. Zamanaşımına uğradığı için de imha edeceğim” demişti. Ancak milletvekili dokunulmazlığına sığınan Serter’in elindeki kayıtlara henüz el konulmuş değil. “İKNA”NIN ŞAHİDİ URAS’TAN ÇARPICI BİLGİLER O dönemde İstanbul Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan ve mağdur öğrencilerle Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla “Başörtülüler için ikna odası kurmadım” diyen Nur Serter’in savunmasını çürüten İstanbul eski Milletvekili Ufuk Uras, yaptığı açıklamada, ikna odalarına ilişkin çarpıcı bilgiler verdi. CHP’li Serter’in “Kayıtları imha edeceğim” sözlerine tepki gösteren Uras, “Kamusal hizmet adı altında bu işi yaptılar. Başörtülü öğrencilere yönelik baskı ve zulümlere ait delillerin karartılması ve yok edilmesi hukuki bir problem. O yüzden zaten kişisel tasarrufta bulunacak bir şey değil. Bu Serter’in kendi başına alacağı bir karar değil” dedi. “O HOCALARIN LİSTESİ AÇIKLANSIN” İstanbul Üniversitesi’nde öğrencileri ikna odalarına alan bir grubun varlığına dikkat çeken Uras, Serter’le birlikte hareket eden öğretim üyelerinin isimlerinin kamuoyundan gizlendiğini belirtti. İkna odalarında görev alan kişilerin listesinin açıklanmasını isteyen Uras, “Bu meseleyle ilgili sürekli sadece Nur Serter’in adı geçiyor. Ama diğer sorumlular gözden kaçırılıyor. Bir türlü ikna odalarındaki hocaların listeleri açıklanmıyor. Muhtemelen Serter’in imha etmek istediği kayıtlarda bu hocalar da vardır. Bunların açıklanması gerekir. O ikna odalarında hangi hocalar görevliydi? Bunlar kimlerdi? Bu listelerin kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. En önemli işlerden bir tanesi budur” diye konuştu. “TAMAMIYLA BİR EKİP İŞİYDİ” İkna odalarının bir ekip işi olduğunu ve Serter’in bu ekibe öncülük ettiğini kaydeden Ufuk Uras, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’yı göreve çağırarak, “Bir taraf suçluları gizlemeye çalışıyor. Sabah akşam ikna odaları diyoruz, Nur Serter diyoruz ama bunu organize eden tek kişi miydi? Öncelikle bu işe suç ortağı olan hocaların ortaya çıkarılması gerekiyor. Aralarında şu anda rektör, dekan, bölüm başkanı, anabilim dalı başkanı olan var mıdır? YÖK bunlara yönelik bir tutum alacak mıdır, siyasi iktidar bir tutum alacak mıdır? İkna odaları tamamıyla bir ekip işiydi. Ama kimse buna odaklanmıyor. O isimler hala görevde” ifadelerini kullandı. “ŞU AN REKTÖR VE DEKAN OLANLAR DA VAR” Başörtülü öğrencileri ikna odasına alan öğretim görevlilerini yakından tanıdığını ve bunlardan bazılarının bugün televizyonlarda boy gösterdiğini dile getiren Uras, “Bir bölümünü biliyorum ve tanıyorum. Ama benim isimlerini ifade etmem doğru olmaz. Resmi ağızların ifade etmesi lazım. Çünkü şunlar şunlar vardı dediğimde kanıtlamam gerekir. O yüzden belgesi, kanıtı olanların, yetkisi olanların açıklaması daha doğru olur. Yoksa birçoğunu ben de kişisel olarak biliyorum ve şu anda aktif görevde bulunuyorlar. Aralarında rektör, dekan olanlar da var. Birçoğu şu an televizyonlarda gördüğünüz insanlar” şeklinde konuştu. ÇYDD ÜYELERİ DE BAŞÖRTÜLÜLERİ SORGULADI MI? İkna odalarında ÇYDD üyelerinin de bulunduğu ve başörtülülere baskı yaptıkları yönündeki iddialara da değinen Ufuk Uras, “Evet bu tür iddialar var. Öğrencilerin beyanını esas almak lazım. Serter, ikna odalarını yalanlayıp ‘Böyle bir şey yok, dava açacağım’ dediğinde, biz de mağdur başörtülü öğrencilerle basın toplantısı düzenleyerek, onların beyanlarını kamuoyuna yansıtmıştık. Bu toplantıda Serter’e ‘Buyrun dava açın’ demiştik. Çünkü zulme uğrayan o öğrencilerin sözlerine itibar etmek lazım” değerlendirmesinde bulundu. YENİ AKİT