Mahkeme tarafından kabul edilen eski
Genelkurmay Başkanı
Org.neral
İlker Başbuğ hakkındaki
iddianamede ilginç bilgiler yer alıyor
Meçhul
subayın
ihbar mektubunu dikkate alan savcılığın,
BDDK'ya talimat verdiği ve yapılan incelemeler sonucu, kara
propaganda sitelerinin, 4 albaya ait
kredi kartları ile satın alındığının tespit edildiği ortaya çıktı.
Andıç iddianamesinde, “Üst düzey ETÖ yöneticisi olmakla suçlanan Emekli Org.
İlker Başbuğ'u, ele geçirilen bu yeni delillerin yaktığı öğrenildi.
Silivri Cezaevi'nde
tutuklu bulunan eski
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkındaki iddianame,
AK Parti ve Gülen'i Bitirme Planı'nın orijinali ile internet
andıcını savcılara gönderen
meçhul subayı bir defa daha haklı çıkardı. 39 sayfalık iddianameyi hazırlayan savcı
Cihan Kansız'ın, meçhul subayın ihbar mektuplarında dile getirdiği hususları dikkate alarak çok çarpıcı delillere ulaştığı ortaya çıktı.
BDDK 4 ALBAYIN İZİNE ULAŞTI
Meçhul subay, Genelkurmay bünyesinde hükümete karşı kurulan 42
psikolojik harp sitesi ile fişlenen 400 internet sitesinin listesiyle birlikte gönderdiği mektupta, “Andıç'ta parafı bulunan şube müdürlerinin o dönemde yeni aldıkları
kredi kartları ve yaptıkları ödemeler rahatlıkla
banka kayıtlarından temin edilebilir” demişti. Bunun üzerine harekete geçen Kansız'ın, BDDK görevlilerine inceleme yaptırdığı,
İnternet Andıcı sanığı
Albaylar
Dursun Çiçek, İlker
Ziya Göktaş, Sedat Özüer ve Hulusi Gülbahar'ın kara propaganda sitelerinin alan adlarını, kendi üzerlerine kayıtlı kredi kartlarıyla satın aldıklarını tespit ettiği anlaşıldı.
BAŞBUĞ VE CANDAŞ MEDYANIN KARŞI OPERASYONU
Oysa iddianamede “Ergenekon'un TSK'ya sızmış en üst düzey yöneticisi” olduğu belirtilen Org. Başbuğ, “Yanlış adam” diye tanımladığı meçhul subayı
hedef tahtasına oturtmuştu. Başbuğ, “Bir ihbar mektubu çıktı. Bir subay yazmış. Olabilir, bizden de yanlış adamlar çıkabilir.
Türk Silahlı Kuvvetleri büyük bir kurum, 700 bin kişi. Önemli olan çıkanı bulup gereğini yerine getirmek” şeklinde konuşmuştu. Bununla da sınırlı kalmayan Başbuğ, karargahta
cadı avı başlatarak cuntayı deşifre eden subayın izini bulmaya çalışmıştı.
ANDIÇ BAŞBUĞ'A SARI ZARFTA GETİRİLMİŞ
Yine iddianamede yer alan bilgiler, Org. İlker Başbuğ'un, savcıya yanıltıcı ifade verdiğini gözler önüne serdi. 5 Ocak'ta savcı Kansız tarafından sorgulanan Başbuğ, andıcın kendisine arz edilmediğini savunmuştu. Ancak iddianamede yurtdışına kaçan firari
sanık Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın, İnternet Andıcı belgesini ‘sarı zarf' içerisine koyarak Genelkurmay Başkanı'nın Özel Kalem Müdürü
Tuğgeneral Uğur Tarçın'a teslim ettiği, Başbuğ'un da kendisine getirilen belgeye okey anlamında tık işareti attığı kaydediliyor. Ayrıca Başbuğ'un, “Siteleri ben kapattım” savunması da çürütüldü. İddianamede Orgeneral Başbuğ'un, kendisini kurtarmak için deşifre olan siteleri kapattığı, elinde
yetki ve imkan olmasına rağmen
soruşturma emri vermediği vurgulanıyor.
CİHANER HAKKINDAKİ İDDİALAR DOĞRULANDI
İddianameyi hazırlayan Cihan Kansız,
Erzincan eski
Cumhuriyet Başsavcısı
İlhan Cihaner'in,
Albay Dursun Çiçek imzalı AK Parti ve Gülen'i Bitirme Planı'nı kentte uygulamaya koyduğu iddiasını da doğruladı. İddianamede, “Bu planın Erzincan ilinde uygulamaya konulması, örgütün hem eylemsellik hem de kara propaganda hususları dikkate alındığında halen aktif olarak faaliyet yürüttüğünü ortaya çıkarmıştır” deniliyor. Komplonun Erzincan'da uygulandığının ortaya çıkmasının ardından tutuklanarak cezaevine konulan Cihaner,
Yargıtay eliyle kurtarılmıştı.
YENİ AKİT