[HABER ANALiZ]
İstanbul 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
davada daha önce
soruşturma aşamasında şikâyetçi olan mağdurların, sanıkların önüne çıkınca ifade değiştirmesi dikkat çekti. Son
duruşmada dinlenen 20 civarında 'müşteki' şikâyetini geri aldı. Sanıklarda ele geçen çok özel görüntü ve fişlemelere rağmen bu kişilerin şikâyetlerinden vazgeçmesi,
baskıya uğrayıp uğramadıkları sorusunu akla getiriyor.
'
Askerî casusluk ve
şantaj' davasında askerî casusluğa ilişkin yaklaşık 165 bin
belge 'gizli' olduğu gerekçesiyle dava dosyasında yer almadı. Bu nedenle yargılama ve sorgular daha çok komutanların fişlenmesi, özel görüntülerinin kaydedilmesiyle şantaj yapıldığı ve
fuhuş iddialarına yoğunlaştı. Yargılamada gelinen aşamada ise iddianamede 68 müşteki dinlenmeye başlandı. Daha önce soruşturma aşamasında haklarında yapılan fişlemeler, özel görüntüler, fotoğraflar kendilerine gösterilen şahıslar şikâyetçi olmuştu. Bunların en başında Tuğamiral Fikret
Güneş'in eşi Manolya Güneş geliyordu. Savcılık, 12
Kasım 2010'da ifadesini aldığı Güneş'e davanın bir numaralı sanığı
emekli Albay İbrahim Sezer'in Kadıköy'deki evinde ele geçen ve kendi
aile fertleriyle ilgili resim, görüntü ve yazışmaları gösterdi. Gösterilenler arasında Güneş'in kızı Damla Güneş'in uyuşturucu kullandığına dair 2005 yılına ait MSN konuşma kayıtları, yüzlerce özel fotoğraf ve video görüntüleri vardı. Güneş,
savcılıktaki ifadesinde, "Hakkımda
iftira dolu notlar yazan, ayrıca aileme ait fotoğrafları ele geçiren şahıslardan şikâyetçiyim." dedi. Ancak aynı Güneş, 14
Aralık 2011'de, davanın 8'inci duruşmasında, sanıkların huzurunda şikâyetini geri aldığını açıkladı.
ÇOK KAÇAMAĞI VAR, İLİŞKİYE SICAK BAKIYOR!
Ardından dün, 9. duruşmada da emekli Tuğamiral
Türker Ertürk de şikâyetini geri alan müştekiler arasına katıldı. Ertürk,
mahkemede bu davanın TSK'ya karşı
operasyon olduğunu iddia ederek, "Sorun TSK'yı yok etmektir." dedi. Ancak Ertürk, 25
Ağustos 2010'da verdiği ifadesinde, Deniz
Harp Okulu komutanı olduğunda Sezer'in burada göreve alındığını anlatmıştı. Evinde çıkan belgelerden sonra Sezer'in ifadesini aldırıp suç dosyasını askerî savcılığa ilettiğini aktaran Ertürk, Sezer'in bu sırada kendisinden özür dilediğini de kaydetti. Sezer'de ele geçen notlarda, "Türker Ertürk'ün birçok kaçamağı var. Londra'da sevgilisi var. Öğrencileri gördüğü için arzulayabilir, Aynur'la ilişkiye sıcak bakar." gibi notlar vardı. Ayrıca, fuhuş çetesinin temin ettiği
İngiliz kadınla Kurtköy'de buluştuğu iddiaları gibi çok sayıda notlar bulundu. Ertürk, o tarihte bu notların kendisine karşı iftira ve
komplo olduğunu belirterek bunu yapanlardan şikâyetçi olduğunu bildirdi. O tarihte olayın kendisine yönelik bir komplo olduğunu söyleyen Ertürk, dünkü duruşmada ise ifadesini tamamen değiştirdi. TSK'ya karşı komplo yapıldığını söyledi. Ertürk'ün bu değişikliği kafaların da karışmasına neden oldu.
Bu arada, davayı sulandırma çalışmalarına da hız verildi. Muvazzaf askerlerin fuhuşla ilgili
telefon görüşmelerine dosyada bulunmasına rağmen hâlâ inkar yoluna gidilip olay saptırılmaya çalışılıyor. Müştekilerden 52 yaşındaki Türkan Pala'nın ilk olarak soruşturmada fuhuş iddialarına adı karıştırıldığı için şikâyetçi olmuştu. Daha sonra askerî savcılıkta verdiği ifadede şikâyetçi olmadığını söyleyen Pala, son olarak mahkemede de şikâyetinden vazgeçtiğini söyledi. Pala, bununla birlikte Sezer'in 10 yıllık arkadaşı olduğunu söylerken mahkemeye de bekaret raporu sundu. 68 müştekinin tamamı dinlenecek ama bunların büyük çoğunluğunun hâlen TSK'da
muvazzaf olması, baskı ihtimalini de beraberinde getiriyor.
BÜŞRA ERDAL - ZAMAN