Beş yıldır
gözyaşı dinmeyen anne Gülseher Doğan,
ailelere şu tavsiyede bulunuyor: "Yılbaşı gecesi çocuklarınıza sahip olun."
Üniversite öğrencisi Adem Doğan, dar gelirli ailesinin desteğiyle öğrenimini başarıyla sürdüren bir gençti. Ailesine ve çevresine karşı sorumlu, anne ve babasının sözünden dışarı çıkmazdı. Ta ki adı 'eğlence' olan ancak her yıl birçok insanın zarar gördüğü
yılbaşı kutlamalarına gitmeye karar verdiği ana kadar. 31
Aralık 2006 gecesi dışarı çıktı ve yılbaşı kutlamalarının yapıldığı Taksim'in yolunu tuttu. Bir magandanın eğlence adına açtığı ateş sonucu da hayatını kaybetti. 5 yıldır bu acıyla yaşayan anne Gülseher Doğan, şimdi ebeveynlere
çağrı yapıyor: "Yılbaşı gecesi çocuklarınıza sahip olun, yaşları ne olursa olsun, onlar etrafındaki tehlikeleri göremez."
Anne Gülseher Doğan, oğlu Adem'in öldüğü o geceyi aradan geçen 5 yıla rağmen unutamıyor. Oğlunun acısının ardından eşinin bir daha toparlanamadığını, tüm ailenin aynı sıkıntıyı yaşadığını anlatıyor. Adem, yılbaşı akşamı,
kurban işleri için babasına
yardım edip birkaç saatliğine dışarı çıkmış. Daha sonra eve döndüğünde heyecanla hazırlanmaya başlamış. Yeni kıyafetlerini giymiş. Dışarı çıkmadan önce ablası ile son bir fotoğraf çektirmiş. Anne Gülseher Doğan, "Bilseydik Taksim'e gideceğini, mani olurduk. Taksim'de bin bir türlü insan var. Her şey de o kalabalıklarda olmuyor mu? Ayyaşı da orada, katili de. Bizim pırlanta gibi çocuklarımız onların arasına karışıyor." diyor. Tüm ailelere, yaklaşan
yeni yıl kutlamaları konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirten Doğan, anne-babalara, "Yılbaşı gecesi çocuklarınıza sahip olun, yaşları ne olursa olsun onlar etrafındaki tehlikeleri göremez." uyarısında bulunuyor.
Eğlence kültürünü aileler oluştursun
Her yıl tekrarlanan tatsız olayların bu yıl yaşanmaması için uzman
psikolog Prof. Dr.
Nevzat Tarhan, ailelere, çocuklarının bir gecede hayatlarının kararmaması konusunda uyarıda bulunuyor. "Türkiye'de
alkol tüketim yerlerindeki yaş sınırı ihlal ediliyor. Yılda bir gün denilerek ihlal edilen
kural, çıkar amaçlı insanlar yüzünden gençlerin hayatını karartıyor." diyen Tarhan, gençlerin alkolle olan ilişkisini ateş ve kıvılcıma benzetiyor. Tarhan şöyle konuşuyor: "Kıvılcım küçüktür ama ilk adımdır. Bu bir müddet sonra yangına dönüşür. Alkol alan birey bilincini kaybeder ve sonu hüsranla biten olaylara sebebiyet verebilir. Aileler yılbaşı kutlamalarını yasaklamak yerine çocuklarıyla birlikte kendi kültürüne yakın bir etkinlik yapmayı denesin. Ailelerin oluşturacağı bu eğlenme kültürü çocukların gelecekteki hayatlarına da kolaylık sağlar." Ailenin çocuğa
psikolojik savunmayı ve aile değerlerini öğretmesinin, çocuğun kötü alışkanlıklara olacak meylini de önleyeceğine işaret ediyor.
Eğlence (!) ilkokula kadar düştü
Yılbaşı için düzenlenen programların fiyatları 70 TL'den başlayıp 2 bin 500 TL'ye kadar çıkıyor. Alkolün sınırsız olarak sunulması, fahiş fiyatları makul gösteriyor. Ayrıca tatsız olaylara da adeta kapı aralıyor. Çoğunlukla sosyal medyada organize edilen etkinliklerin yaş sınırı ise
ilköğretim seviyesine düştü.
Araştırmalar sonucu Türkiye'de
arkadaş baskısı, sosyal ve psikolojik sebeplerle gençlerdeki alkol alma yaşı 11'e kadar düştü. Dünyada yaklaşık olarak 76 milyon kişi,
alkol bağımlılığı sorununa sahip. Alkole bağlı rahatsızlıklardan dolayı yılda 1 milyon 800 bin kişi hayatını kaybediyor. Avrupa'da alkol tüketim oranı ise dünya ortalamasının 2 katına çıkmış durumda.
Zaman