Güngör, gazetecilere yaptığı açıklamada,
Türkiye Taşkömürü Kurumu ile belediyeden de takviye yaparak 110 kişiyle
arama çalışmalarını devam ettirdiklerini belirtti.
Alanı böldüklerini, çayın döküldüğü
denizde
Sahil Güvenlik Komutanlığı ve deniz polisin kontrollerde bulunduğunu anlatan Güngör, şunları kaydetti:
''Çayda dolgu yapıyoruz. Vinçle 200 tonluk blokları kaldırmaya çalışacağız. Dolgu çalışmasını bugün bitirmeye amaçlıyoruz. Ondan sonra blokları kaldıracağız. Dolgu yapılan alan çok balçık,
kaya malzemesi dökeceğiz. Denize kadar yaklaşık 25 kilometrelik alanda tarama yapıldı. Sığ kesimlerde bot ve dalgıçlarımız suya giriyor. Ancak asıl bakılması gereken yerlerde debi çok yüksek.''
Güngör, çöken bloklarından cep telefonu sinyali alındığı iddiaların gerçeği yansıtmadığını, telefonların suyla temas etmesi durumunda devre dışı kaldığını kaydetti.
Çalışmaların çok geç ilerlediğine yönelik kayıp yakınlarının serzenişlerinin hatırlatılan Güngör, şunları kaydetti:
''Çayın ortasına insanları sokma şansımız yok. Akıntı çok fazla, dalgıçlar giremiyor. Doğanın karşısında bazen insan çaresiz oluyor. Devletin bütün imkanları kullanıyor. Derinlik 3-10 metre, daha sığ yerler yok. Minibüsün blokların altında olma ihtimali çok az. Büyük ihtimalle sürüklendi. Yatakta kum alınmış yerler var, oraların derinliği ise çok fazla. Minibüsün bu su içindeki kum alınmış alanlara düşme ihtimali daha yüksek. Bulana kadar arama çalışmalarını devam ettireceğiz.''
Çayın kenarındaki bir otelde çalışan ismini açıklamayan
görgü tanığı da olayın ardından 4 kişinin suda sürüklendiğini belirterek, bu kişilerin bir süre sonra gözde kaybolduğunu kaydetti.
Bu arada, olayın ardından
araç geçişine kapatılan bir bölümü çöken
köprünün yanındaki yeni köprü, çift şeritli ulaşıma açıldı.