Buna göre,
terör örgütü PKK’nın üst yapılanması KCK iddianamesine göre, örgüt üyeleri Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) binalarında sözde mahkemeler kurarak yargılamalar yaptı. Yargılamaların ardından bazı kişilere
molotofkokteyli ile
araç yakmaları talimatı verildiği belirlendi.
BAŞINIZA BELA ALIRSINIZ
İddianamede
tanık olarak yer alan Barış Demirhan’ın ifadesi örgütün BDP binalarını nasıl kullandığını gözler önüne serdi. 2011’de
arkadaşı Egemen
Akdağ’la otururken, Hasan Hüseyin Al’a kiraladıkları evlerinden soyadını hatırlamadığı Faruk adlı adamın bir kadınla çıktığını gördüğünü belirten Demirhan, şunları söyledi: “Egemen’le birlikte bu şahısların yanına giderek, ’Bu tür hareketler bizim
aile çevremizce hoş karşılanmaz’ dedim. O da ’Siz kimsiniz, neredensiniz’ diye sorunca ’Ben bu evin sahibiyim’ diyerek şahsa diklendim. O da bana vurdu. Bu sırda eskiden ESP’de faaliyet yürüten Kenan isimli şahıs araya girerek bu şahsın PKK’lı olduğunu ve ona bulaşmamız gerektiğini, yoksa başımıza bela alacağımızı söyledi.“
Ertesi gün evlerinin yanındaki dükkana gittiğinde tartıştığı Faruk ile karşılaştığını anlatan Demirhan’ın iddianamede yer alan ifadesine göre kendisini örgüt tarafından yargılamaya götüren süreçte şunlar yaşandı: Faruk yanındaki adamlara Demirhan’ı göstererek ’İşte bu’ dedi. Çıkan kavgaya mahalleli müdahale edince Faruk ve yanındakiler kaçtı. Aynı gün Demirhan ve arkadaşı Akdağ durakta beklerken,
Haluk Serin ve Maşallah Yağan birkaç şahısla yanlarına geldi. Yağan, ’Siz nasıl bir Kürt’e vurursunuz’ dedikten sonra BDP parti binasını kastederek ’Kuruma geleceksiniz’ dedi.
SÖZDE KENT MECLİSİ
Ancak Demirhan ile arkadaş bunu kabul etmedi. Birkaç saat sonra Bozo kod adlı Mahmut Gücin isimli şahıs Demirhan ve Akdağ’ı alarak sorgulamak üzere
Maltepe BDP ilçe teşkilatına götürdü. İki arkadaş, BDP İlçe Başkanı Besim Yılmaz, Abdullah Geldi ile Gücin’in de bulunduğu 5 kişilik KCK’nın sözde Kent Meclisi tarafından kurulan mahkemede sorgulandı. Faruk isimli şahsın da sorgulanmasının ardından Demirhan ve Akdağ bırakıldı. Birkaç gün sonra Gücin, Demirhan ve Akdağ’a ’Meclisten, bizim kurumdan ve şahıslardan özür dilememiz yönünde karar çıktı’ dedi. İki arkadaş da özür diledi.
HER GRUP 5 ARAÇ YAKACAK
Özür dilemelerine rağmen örgüt, Barış Demirhan ve Egemen Akdağ’ın peşini bırakmadı. İki gencin çalıştığı dükkana giden Mahmut Gücin, ‘Bu
akşam sizinle işim var, benden haber bekleyin’ dedi. Akşam saatlerinde bir kahvede buluştular. Yanındakilerden birine benzin alması için para veren Gücin, Demirkan ve Akdağ’a ‘Bu akşam 5 araç yakacağız, bu araçların Kürtler’e ait olmamasına dikkat edin, faşistlere ait araçlar olsun, araçlarda
Türk bayrağı olsun’ şeklinde talimat verdi. Korktukları için ‘Tamam’ dediklerini belirten Demirhan, gece yaşananları şöyle anlattı: “Gece yarısı söyledikleri yerde buluştuk. Gücin, ‘Bu akşam yapacağımız araç yakma
eylemi eş zamanlı olarak 1’den sonra başlayacak. 3’er kişilik eylem grupları oluşturduk. Her grup 5 araç yakacak’ diye konuştu. O akşam eylemler gerçekleşti, ancak ben ve Egemen görev aldığımız gruptan ayrılarak eyleme katılmadık.”
BUGÜN GAZETESİ