Çöken ne Kemal Bey?
Özkök'ün ifadesinden sonra
Ergenekon davası bırakın çökmeyi, Çetin Doğan'dan Şener
Eruygur'a birçok
sanık aleyhine daha da güçlendi.
Kulaklarıma inanamadım.
Televizyonda izlemiyor olsam “Yok canım, bu şekilde söylememiştir” derdim.
Ama işte ekranda konuşuyor.
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorum.
Yeni CHP'nin yeni liderinden.
NTV'de eski
Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök'ün
Ergenokon davasıyla ilgili verdiği ifadeyi yorumluyor.
“Özkök'ün ifadesi sonrası dava çökmüştür” diyor.
“Niçin
tutuklu kaldıklarının anlamsızlığı ortaya çıktı. Keşke daha önce çağrılsaydı...” diye ekliyor.
Acaba sadece
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un
terör örgütü lideri suçlamasıyla haksız bir biçimde tutuklu yargılanıyor olmasını mı kastediyor diye tekrar
kulak veriyorum söylediklerine, ama hayır!
***
Ergenekon davasını hem usul hem de esas açısından defalarca eleştirdim.
Türkiye'nin askeri vesayetten ve
darbeci gelenekten kurtulması için tarihi öneme sahip bu dava.
Fakat darbe ve
muhtıra gibi somut planları, eylemleri aşıp ideolojik bir hesaplaşmaya dönüştükçe ağırlığını kaybediyor.
İstisna olmaktan çıkıp cezalandırmaya dönüşen uzun tutukluluk süreleri, herkesi
darbeci suçlamasıyla aynı sepete atma telaşı...
Bunları aklı ve vicdanı olan herkes eleştiriyor...
Dolayısıyla şaşkınlığım Kılıçdaroğlu'nun eleştirisine değil.
Özkök'ün ifadesi sonrası ‘dava çökmüştür' diyebilmesine...
Çünkü bırakın çökmeyi, Özkök'ün ifadesinden sonra Çetin Doğan'dan
Şener Eruygur'a birçok sanık aleyhine dava daha da güçlendi.
***
Önceki gün verdiği ifadede Özkök “Evet, muhtıra konuşuldu” demişti.
Dün bir adım daha attı...
“2003 yılında
kuvvet komutanlarıyla yaptığım toplantıda muhtıra sözünü o zamanın Kara
Kuvvetleri Komutanı
Aytaç Yalman söyledi.”
Özden Örnek'e ait Darbe Günlükleri'nde 3
Aralık 2003'teki o toplantıda neler konuşulduğunu dün
Radikal'de yayımladık.
“Silahımız bizim caydırıcılığımızdır. AKP'nin her adımına aynı şiddette
cevap vermeliyiz” diyor mesela
Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek.
Jandarma Komutanı Şener Eruygur “Söylenecekler söylendi” diyerek hemen harekete geçmeyi öneriyor.
Hava Kuvvetleri Komutanı
İbrahim Fırtına “Cumhurbaşkanı ile konuşup parlamentoyu feshettirelim” diyor.
İşte bu noktada devreye
Kara Kuvvetleri Komutanı
Aytaç Yalman giriyor:
“Benim önerim seçimden önce muhtıra verelim.”
Bu görüşmenin detayını günlüklerden dolayı biliyorduk.
Fakat ilk kez o toplantıya katılan bir kişi -ki o kişi Genelkurmay Başkanı-
mahkeme huzurunda yaşananları anlatıyor.
***
Sadece o toplantı değil.
Sonrasında Şener Eruygur'un hazırlattığı
Ayışığı ve Yakamoz adı verilen korkunç
darbe planlarının sunumunu da gördüğünü anlatıyor.
Bitmedi.
Kendisinin katılmadığı
Balyoz seminerinde amacın dışına çıkıldığını, siyasilere yönelik bir plana dönüştürüldüğünü ve astlarını uyardığını söylüyor.
Daha ne söylesin
Hilmi Özkök!
“Kuvvet komutanları AK Parti'yi devirmek için muhtıra önerdi” diyor.
O ‘hayır' deyince kimi komutanlar korkunç darbe planları hazırlamışlar...
“O sunumları ben de gördüm” diyor.
Askeri bir plan seminerinin adeta bir darbe provasına dönüştürüldüğünü kabul ediyor.
Ve tüm bu açıklamalardan sonra...
Kemal Kılıçdaroğlu “Özkök'ün ifadesi sonrası dava çökmüştür” diyebiliyor.
Çöken ne Kemal Bey, muhtıralı, Balyozlu, Yakamozlu Ergenekon davası mı yoksa bu davaya dair eski CHP'den duymaya alışık olduğumuz önyargılar mı?
EYÜP CAN - RADİKAL