Sakarya'nın
Sapanca ilçesi
1999 depreminde zarar gören ve köylüler tarafından yıkılarak yerine yenisi yapılan tarihi Yanık Köyü Camisi'nin yıkıldığından 11 yıl sonra haberdar olan Anıtlar Kurulu, köylüler hakkında suç duyurusunda bulundu.
İsmini aldığı Yanık Köyü'nde bulunan tarihi cami, 17
Ağustos 1999
Marmara Depremi'nde ağır
hasar gördü. Caminin hasarlı oluşu nedeniyle
ibadetlerini iki yıl çadırlarda yapmak zorunda kalan köylüler, camiyi yıkarak yerine yeni bir cami yapmaya karar verdi. Hasarlı cami,
Anıtlar Kurulu'ndan izin alınmadan yıkıldı. Cami için
dernek kuran köylüler, yardımseverin desteğiyle yeni bir cami inşaa etti.
Caminin köylüler tarafından yıkılmasından 11 yıl sonra Sakarya Müze Müdürlüğü yetkilileri, kontrol için köye geldiklerinde tarihi caminin yerinde olmadığını fark etti.
Müze yetkilileri, durumu
Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'ne bildirdi. İnceleme başlatan kurul, 1991 yılında
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nca tarihi eser olarak tescillenen camiyi izin almadan yıktıkları gerekçesiyle yıkımı yapan köylüler hakkında
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Yıkılan cami için yıllar sonra haklarında soruşturma açılan köylüler büyük şaşkınlık yaşadı.
Sakarya Müze Müdürü Hurşit Yazıcı, geçen yıl
jandarma ile birlikte tarihi caminin de bulunduğu
bölgede taşınmazları görmek istediklerini belirterek;
"Dolaştığımızda bazı olmayanları tespit ettik. Biri de o köydeki camiydi. Raporlarımızı yazdık. Koruma kuruluna gönderdik. Kocaeli Koruma Kurulu araştırdı. Camiyi yıkarlarken kuruldan izin alınmamış. Yıkanlar hakkında yasal soruşturma olacak" diye konuştu.
MUHTAR: CAMİNİN KURULA BAĞLI OLDUĞUNU MÜZE MÜDÜRÜNDEN ÖĞRENDİK
Köy
muhtarı Sibel
Baykal,1861 yılında köyü kuran büyüklerin kilise kalıntısından kalan malzemeleri kullanarak tarihi camiyi inşaa ettiğini söyledi. 1967'deki depremde caminin minaresinin yıkıldığını kaydeden Baykal, köylüler tarafından onarımı yapılan caminin 1999 depreminde de büyük hasar gördüğünü ifade etti.
Deprem döneminde ki muhtar ve azalarının caminin onarımıyla ilgili mühendis görüşüne başvurduğunu belirten Baykal, şunları dedi;
"Köy karar defterinde gördüğüm kadarıyla taş bina olan caminin yanlarında ve ortasında büyük hasar oluşmuş. Burada ibadet yapmanın sakıncalı ve can güvenliğini riske soktuğunu tespit ediyorlar. Bir dönem cami bahçesinde çadır içerisinde ibadetlerine devam ediyorlar. Cami ihtiyacı olunca o camiyi yıkıyorlar. Yerine hayırseverlerin ve devletin yardımıyla şimdiki cami yapıldı."
Müze müdürünün bir süre önce muhtarlığa gelerek tarihi camiyi sorduğunu kaydeden Baykal;
"Caminin Anıtlar Kurulu'na bağlı olduğunu duyunca çok şaşırdım. Bugüne kadar hiçbir yetkili kapımızı açmadı. Benden önceki dönemde de hiçbir köylü veya o dönem köyün idaresinde olanlar böyle bir olaydan haberleri bile yok. Sadece caminin hasarlı olduğuna ilişkin ve caminin yıkılıp yeniden yapılması için muhtarlık tarafından karar defterine geçen bir tespit var" diye konuştu...