Sahaf Lütfü Bayer'in arşivinde bulunan,
kese kağıdı yapılmış
Kur'an-ı Kerim sayfasının fotoğrafını ilk olarak
Aksiyon Dergisi yayınladı.
Kese kağıdı yapılan Kur'an-ı Kerim sayfası sadece bu örnekle sınırlı değil. Kese kağıdı yapılan Kur'an-ı Kerim sayfalarının hikayesi 1928'e dayanıyor. 1
Kasım 1928'de kabul edilen kanununa göre, 'eski harflerle' kitap basmak ve satmak, daha önce basılmış eserleri piyasaya sürmek
yasaktı. O dönemde basım yapan matbaalardan biri Osmanbey Matbaasıydı. Matbaanın deposunda Kur'an-ı Kerim'ler vardı. Satışı mümkün olmadığı için bir süre depoda bekledi. Sonra yok pahasına elden çıkarmaya karar verdiler.
İstanbul'daki
azınlık mensuplarından biri aldı. Kese kağıdı yapıp satmaya başladı.
17
Aralık 1937'de İstanbul Müftüsü
Fehmi Ülgener, Türk Okutma Kurumu'na başvurmuş ve şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"AMBARLARINDA MEVCUT TONLARCA KURAN-I KERİM SAHİFELERİNİ KESE KÂĞIDI YAPILMAK ÜZERE UFAK BİR BEDEL MUKABİLİNDE PİYASAYA SATMIŞ OLMASI, BİRÇOK VATANDAŞLAR TARAFINDAN ESEFLE GÖRÜLÜP VE KARŞILANAN BU KESE KAĞITLARINDAN BİR NUMUNESİ İLİŞİK OLARAK TAKDİM KILINMIŞTIR."
O dönemde bir esnaf hazin tabloya müdahale etmiş ve kese kağıdı yapılan Kur'an-ı Kerim sayfalarından 15 çuval almış...