Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç,
restorasyon çalışmalarının bir kısmı tamamlanan tarihi Ulucami'de düzenlenen törende, 10 yılda 4 bine yakın cami
bakım ve eserini ihya ettiklerini belirterek,
"3 katrilyondan fazla para harcadık. 70 binden fazla istihdam sağladık" diye konuştu.
Beraberinde Gıda
Tarım ve
Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker ve
AK Parti milletvekilleri ile çeşitli açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Arınç,
Gazi Köşkü'nde verilen yemek öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Arınç,
Türk Dil Kurumu'nun
Kürtçe lügat hazırlamak için çalışmalarına başladığını bildirdi.
Akçakale boşaltılmayacak
Arınç, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi konusunda, ''Akçakale'nin boşaltılması diye kesinlikle böyle bir şey yok. Niçin böyle bir şey olsun? Akçakale güzel bir toprağımız, insanlarımız orada huzur içinde yaşayacaklardır. Biz bunun için gereken bütün
tedbirleri alacağız. Biz 75 milyon insanız. 780 bin kilometrekare toprağımızın her yerindeki huzurdan da barıştan da sorumluyuz. İnşallah gerçek barışı en kısa zamanda hem
ülkemizde hem
Suriye hem başka topraklarda görmek mümkün olur'' dedi.
Arınç, Suriye'den Akçakale'ye yapılan saldırıyla ilgili olarak, ''Bu saldırıya karşı
Türkiye tedbir almak zorundadır ve karşılığını uluslararası hukuktan kaynaklandığı için gerekirse aynen vermek hatta yerine göre fazlasını bile kullanmak durumundadır'' diye konuştu.
Kürtçe savunma
Başbakan Yardımcısı Arınç,
Kürtçe savunma ile ilgili olarak ''Sorgusunu ve savunmasını Kürtçe yapmak isteyen bir insana hem tercüman tutmak hem de kendi ifadesini almak bence doğru bir konuydu. Bu sayın başbakanımızın ve partimizin de kabul ettiği bir konu haline geldi. Önümüzdeki günlerde yasal
düzenleme yapılacaktır. Ve artık Kürtçe ifade ve savunma verme konusunda bir gedik aşılmış olacaktır. Yazılı hukuk buna göre düzenlenmiş olacaktır'' dedi.
Tezkere, bir savaş tezkeresi değildir
Arınç, Esed güçleri tarafından atılan bir top mermisinden Akçakale'deki hadisenin yaşandığının ifade edildiğini, karşı tarafın da bunu kabul ettiğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bundan da üzüntü duydular ve tekrarı olmayacak bir şekilde
Rusya aracılığıyla bizim tarafımıza bir
mesaj ilettiler. Bunlar hiçbiri önemli değil. Bu saldırıya karşı Türkiye tedbir almak zorundadır ve karşılığını uluslararası hukuktan kaynaklandığı için gerekirse aynen vermek hatta yerine göre fazlasını bile kullanmak durumundadır. Dolayısıyla TBMM'de hemen hemen 3 misli oyla kabul edilen tezkere bir savaş tezkeresi değildir. Her zaman ihtiyaç duyduğumuzda ülkemizin güvenliği işte birtakım güçlerin başka topraklarda takibi gerekiyorsa veya bir müdahale mecburi hale geliyor. Bizzat kendi hakkı ile yakından ilgiliyse sadece Türkiye yapmaz bunu, her ülke bunu yapar. Biz de böyle bir tezkere ile hükümetimize 1 yıllık bir
yetki verdik.''