Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 12
Eylül askeri darbesi sonrasında yaşanan işkence ve kötü muameleye ilişkin soruşturmada
kilit konumdaki Mamak Askeri
Cezaevi müdürü
emekli Albay Recai Tetik'in adresini tespit etti. Yıllardır izine rastlanamayan ve eşinin “Avusturalya'da
kanser tedavisi oluyor” dediği Recai Tetik'in
İstanbul'da
GATA'ya bağlı
Çamlıca Huzurevi'nde kaldığı belirlendi. Yapılan yazışmalar sonucunda İstanbul
Merkez Komutanlığı kritik bilgiyi ulaştırdı.
12 Eylül işkencelerini soruşturan Savcı Murat Demir, bir numaralı sanık olarak gösterilen Recai Tetik'in kaldığı yeri tespit etmek için yoğun bir çalışma başlattı. Ailesinin yurtdışında tedavi gördüğü açıklamasını dikkate almayan Savcılık, Emniyet ve Merkez Komutanlığı ile temas kurdu. 10 yıldan fazla süredir izine rastlanamayan Tetik'in izi askeri bir huzurevinde bulundu. İstanbul Merkez Komutanlığı ile yapılan yazışmalarda Tetik'in İstanbul GATA'ya bağlı Çamlıca Huzurevi'nde kaldığı kesinleştirildi. Tetik'in en kısa sürede
sorgulama için ifadeye
çağrılacağı öğrenildi. Tetik'in huzurevinde kalması bilgisi, hayati derecede bir
hastalığının olmadığı şeklinde yorumlandı. Ancak ifadeye çağrı ya da
gözaltı durumunda Tetik'in “hayati” derecede bir hastalığının olup olmadığının
Adli Tıp Kurumu tarafından belgelenmesi gerekiyor.
5 YILDIZLI OTEL KONFORUNDA
Emekli Albay Raci tetik'in kaldığı bildirilen TSK Çamlıca Özel Bakım Merkezi'nde
subay, askeri memur,
astsubay, uzman
jandarma çavuş ve
uzman erbaş emeklilerinden 65 yaşını doldurmuş olanlara barındırma,
bakım, tedavi ve gözetim
hizmeti veriliyor. 20 dönüm bahçe içindeki TSK Özel Bakım Merkezi'nde şu hizmetler veriliyor: 24 saat tıbbi takip ve düzenli tedavi, günlük
yaşam aktivitelerini sürdürme konusunda
yardım,
psikolojik danışmanlık hizmeti, sosyal hizmet uzmanı tarafından aktif yaşama yönelik 6-8 faaliyet,
hobi, sanat ve el becerileri faaliyetleri, diyetisyen kontrolünde lezzetli ve sağlıklı beslenme hizmeti,
spor salonu,sosyal aktiviteler (tiyatro, sinema,
gezi, eğlence ve
doğum günü kutlamaları), jakuzi ve egzersiz programı, GATA H. PAŞA Eğitim Hastanesi'ne günün belirli saatlerinde
servis, hizmeti sunuluyor. Merkezde sürekli doktor ve hemşireler görev yapıyor. Yatağa bağımlı veya hasta olan hak sahipleri her gün doktor, hemşire, psikologdan oluşan bir
ekip tarafından muayene ediliyor. TSK Çamlıca Özel Bakım Merkezi'ne başvurular ikamet edilen il veya ilçenin garnizon
komutanlıklarına veya doğrudan bağlı bulunulan
Kuvvet Personel Başkanlıkları'na yapılabiliyor.
‘BUGÜN YİNE OLSA, YİNE AYNISINI YAPARIM' DEMİŞTİ
Raci TEtik, 12 Eylül darbesinde işkence yapılan yerlerin başında gelen Mamak
Cezaevi'nde, hakim ve savcıların yatıştırıcı ilaç alarak duruşmalara geldiğini belirterek kendisinin ilaç almasına hiç gerek olmadığını söylemişti. Dönemin Mamak Askeri Cezaevi Müdürü Albay
Raci Tetik,
11 Eylül 1988 tarihinde
Milliyet gazetesinde yer alan “9'uncu yılına girerken 12 Eylül” başlıklı yazı dizisinde yer alan konuşmasında eskiden geceleri rahat uyuyamadığını; ancak yavaş yavaş alıştığını dile getiriyor. Tetik, Mamak'ta hiç iyi hatırası bulunmadığını belirterek “Mamak'ı isteyerek, severek yapmadım. Ama ben o şekilde yapılması gerektiğine inandım” ifadelerini kullanıyor.
Mamak'taki işkenceler için ise Tetik, şu açıklamayı yapıyor: “Öyle bir ortamdı ki... Yukarısı öyle uygun bulmuş, beni
tayin ettiler. Benden önce belki uygununu bulamamışlar. Belki de görevden kaçamayacağımı bildikleri için uygun bulmuşlar. Benden önce bir senede 6 komutan değişmiş. Geldiğimde görev yapılmıyordu. Başa geçtim, örnek oldum. Benden öncekiler iyi davrandıkları için başarılı olamamışlar. Mecburdum astlarıma inisiyatif vermeye. Verince anormal işler olmadı değil, oldu. O talihsiz olaylara ben de çok üzüldüm. Ama bu bir savaştır. Savaşta her zaman iyi şeyler olmaz.” Huzurlu olup olmadığına yönelik soruya üzerine Raci Tetik, bugün yine aynı şekilde olsa aynı hareketi yapacağını vurguluyor. Tetik, “Talimatnameler Genelkurmay'dan mı geldi” sorusuna şu cevabı veriyor: “Tabii... Eldeki Askeri Ceza Kanunu'nun iç hizmet yönetmeliğinden alınarak yapılmış bir talimatnameydi. Kısa bir şeydi. Aynen onu tatbik ettik. Ama suç işlediğinde asgarisini değil, azami cezayı uyguluyordum. Örnek olsun diye... Disipline sokmak için... Ona göre cezalandırılmış olabilir...”