Hocaefendi, kendisine sorulan açlık grevi ya da diğer adıyla ölüm oruçlarına giren kişilerin durumuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Hocaefemdi, ölüm orucunun tedrici intihar olduğunu belirterek canlı bomba eylemlerine kalkışanların da aynı sonu paylaşacaklarını ifade etti. İşte Hocaefendi'nin 'Herkul_nagme' twitter hesabından paylaşılan görüşleri ve açıklamaları.
***
Muhterem
Fethullah Gülen Hocaefendi, bugünkü çay faslında “
açlık grevi” ile alâkalı düşüncelerini anlattı.
Önce insanın mükemmel yaratılışına ve Hak katındaki kıymetine değinen Hocaefendi, Hazreti Ali'nin (radiyallahu anh)
“Kendini küçük bir cirim görüyorsun; halbuki bütün âlemler sende gizlidir. Sen bütün kâinatın bir fihristisin.” dediğini; M. Akif'in de Hazreti Ali'ye isnad edilen bu sözü serlevha yapıp şöyle seslendiğini nakletti:
“Haberdâr olmamışsın kendi zâtından da hâlâ sen, / “Muhakkar bir vücûdum!” dersin ey insan, fakat bilsen. / Senin mâhiyyetin hattâ meleklerden de ulvîdir: / Avâlim sende pinhandır, cihanlar sende matvîdir.”
İnsanın kıymetini takdir edemeyen ve cana kıyabilen kimselerin hem kendi mahiyetlerine karşı saygısızlık yapmış hem de Allah'ın emanetine
ihanet etmiş olduklarına vurguda bulunan muhterem Hocaefendi,
“Başkasının canına kıymak nasıl bir cinayetse, bir insanın kendi canına kıyması da öyle bir cinayettir” dedi.
“Kim bir kimseyi, kısas veya yeryüzünde bir fesada mukabil olmanın dışında öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.” (Mâide Sûresi, 5/32) ayetini hatırlatarak, ister başkasını öldürmek isterse de intihar etmek suretiyle bir cana kıymanın, bütün insanlığı öldürmeye denk bir cürüm sayılabileceğini ifade etti.
Fâili kim ve hedefi ne olursa olsun, her intihar saldırısının çok buudlu bir cinayet olduğunu belirten
Fethullah Gülen Hocaefendi özetle şunları söyledi:
“Hele bu cinayet ‘kutsal' sayılarak ve din adına yapılıyorsa, bu çok daha tehlikelidirve -şayet ilaçlarla ve
beyin kontrolüyle gayr-i iradî yapmamışlarsa- fâillerinin ötede iflah olmaları mümkün değildir.
Canlı bombalar, o işi dini ikâme için yapsalar ve ölüme “Lâilahe illallah” diyerek gitseler bile önce kendileri “cübb” diye cehenneme düşerler. Çünkü, İslam'da gerek sulh gerekse savaş halinde yapılması icap edenler belli
kanun ve disiplinlere bağlanmıştır. Sulh halinde kimse kendi kendine harp ilan edip bir insanı öldürme kararı alamayacağı gibi, sıcak savaş esnasında da karşı cephede bulunan çocuk, kadın ve yaşlıları öldürme hakkına sahip değildir. Bu itibarla, hangi açıdan ele alınırsa alınsın,
intihar saldırılarını, canlı bombaları ve benzeri terör hadiselerini Müslümanlıkla telif etmek asla mümkün olamaz.”
Ölüm orucunu
“tedrici intihar” olarak vasıflandıran Hocaefendi,
“Şayet, Allah'a inanılıyorsa, Peygambere inanılıyorsa, Allah'tan gelen semavî kitaba inanılıyorsa, ‘ölüm orucu' tedrici intihardır. Bunu yapanlar, kendi kadr u kıymetlerini bilememiş, Hak katındaki değerlerini kaybetmiş ve çöplüğe atılacak hale gelmiş olurlar.” dedi.
O insanları bu yanlış işten vazgeçirmek için yapılması gerekenlerin bir an önce ortaya konulması lazım geldiğine dikkat çeken
M. Fethullah Gülen, şu hususu dile getirdi:
“Canlı bombaları o işten vazgeçirmek lazım. Ölüm orucuna niyet edenleri o işten vazgeçirmek lazım. Bunlar da topluma, bilhassa onlara söz geçirebilecek kanaat önderlerine, ilim adamlarına ve idare edenlere düşen birer vecibedir.”
Bazı kimselerin “Sana ne, adam ölüm orucuna niyet etmiş, ne karışıyorsun?” deyip
itiraz edebileceğine de imada bulunan muhterem Hocaefendi,
“Herkes kendi karakterinin gereğini yapar.. ama neylersin, insanız. Ölene üzülürüz. O türlü levsiyat düşüncelerine sapanlar hakkında akıbetleri adına endişe duyarız, çünkü insanız!..”dedi ve sözlerini ülkemiz için dua talebiyle noktaladı.