Poyrazköy davasına
bakan 12. Ağır
Ceza Mahkemesi’nin üye hâkimi Mehmet Kara
baba’nın özel yetkilerinin kaldırıldığı öğrenildi. Adalet Komisyonu’na atanan Karababa sert ve cesur tavrı ile dikkat çekiyordu. Karababa son olarak eski
Genelkurmay Başkanı
emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un
tutukluluğuna yapılan itiraza ret kararı veren
heyet içerisinde yer almıştı.
Poyrazköy’de bulunan
mühimmat davası,
Ergenekon kapsamındaki
ÇYDD davası ve ÇEV yöneticileri hakkındaki dava gibi kritk davalara bakan
İstanbul 12.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin üye hâkimlerinden
Mehmet Karababa ile ilgili şok bir gelişme yaşandı. Davalardaki cesur ve kararlı tavrı ile bilinen
mahkeme üyesi Mehmet Karababa’nın özel yetkilerinin kaldırıldığı öğrenildi.
Beşiktaş Adliyesi’nde şok etkisine neden olan kararla ilgili detaylı açıklama yapılmazken, kararda, Karababa’nın özel yetkilerinin kaldırıldığı ve Adalet Komisyonu’na atandığı belirtildi. HSYK’nın resmi internet sitesinden görevlendirmelere ilişkin yer alan, “
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin bazı yer ve 1. Bölge adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin belirlenmesine ilişkin 20 Ocak 2012 tarihli ve 178 sayılı kararı” başlığıyla yapılan açıklamada, Karababa’nın özel yetkilerinin kaldırıldığı ve Adalet Komisyonu’na üye olarak atandığı ifade edildi.
BAŞBUĞ’UN TUTUKLULUĞUNA İTİRAZI REDDETMİŞTİ
Karababa, son olarak internet
andıcı davasından tutuklanan Emekli Orgeneral
İlker Başbuğ’un tutukluluğuna yapılan itiraza ret kararı veren İstanbul 12.
Ağır Ceza Mahkemesi heyetinde görev almıştı.
Öte yandan
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen
Poyrazköy Davası’na dün de devam edildi. Davanın 17.
duruşmasına 8’i bu davadan 9’u başka suçlardan tutuklu
sanık ile 5 tutuksuz sanık katıldı. Davaya müdahil olmak için gelen Dilek Bozkaya ile avukatı
Necati Barışık da duruşmaya geldi. Mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, Bozkaya’ya neden müdahil olmak istediğini sordu. Bozkaya, “Mahkemenizde yargılanan Levent
Bektaş’ı tanımam. Ama bana 4 Haziran 2009 tarihinde İstanbul
Cumhuriyet Savcılığı’nda
şüpheli olarak ifade verdiğim sırada
Levent Bektaş’ın bilgisayarında benimle ilgili bir
takım özel bilgilerin bulunduğu söylendi. Bu nedenle müdahil olmak istiyorum” dedi. Sanık avukatlarından
Hüseyin Ersöz, talebin reddedilmesini istedi.
HAKKINDAKİ FİŞLEMELERİ GÖRÜNCE ŞOK OLDU
Duruşma savcısı Mehmet Ali
Uysal ise “suçtan zarar görme ihtimaline binaen müdahillik talebinin kabul edilmesini” istedi. Mahkeme heyeti, aynı gerekçeyle Dilek Bozkaya’nın müdahillik talebini kabul etti. Daha sonra şikayetçi olup olmadığı sorulan Bozkaya, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda şüpheli sıfatıyla ifadesi alınırken Levent Bektaş’ın bilgisayarında bulunduğu iddia edilen dokümanların kendisine sorulduğunu kaydetti. Bu dokümanlarda, “anne-baba adı,
doğum yeri, daha önce nişanlanıp ayrıldığı” şeklindeki şahsi verilerinin olduğunu ifade eden Bozkaya, “Bana bunların doğru olup olmadığı soruldu. Ben Levent Bektaş’ı hiç görmedim. O dokümanlarda ben ve birçok askeri personelin takip edildiği ve kimlerle irtibat halinde olduğu da yer alıyor. Ayrıca bir bayan için aşağılayıcı ifadeler de bulunuyor” dedi.
LEVENT BEKTAŞ’TAN ŞİKÂYETÇİ OLDU
Bu bilgileri kimin topladığını bilmediğini söyleyen Bozkaya, “
Kişilik haklarım ağır derecede zarar gördü. Ben Deniz Kuvvetleri’nde
sivil memurdum. Bazı idari davalarım vardı. O belgelerde, bu suçları işlediğime dair bilgiler yer alıyordu. Ben o belgelerde, sanki davalar kesinleşmeden suçlu olarak gösterildim. Bu kadar insan hakkında dava açılmışken kimse görevinden olmadı ama ben o notlar yüzünden devlet memurluğu sıfatımı kaybettim. Beraat edeceğim bir davada sırf o notlar yüzünden ceza aldım” diye konuştu.
Bozkaya’nın avukatı Necati Barışık da, müvekkilinin mağduriyetinin açık olduğunu savunarak, “Müvekkilim
fuhuş çetesinin elemanı olarak gösterildi. Biz şu aşamada Levent Bektaş’tan şikayetçiyiz ama dava sonunda notları kimin yazdığı tespit edilirse, o notları yazanlardan şikayetçiyiz” dedi.
BEKTAŞ KENDİSİNDE BULUNAN FİŞLEMELERİ İZAH EDEMEDİ
Tutuklu sanık emekli
Binbaşı Levent Bektaş, müdahil Dilek Bozkaya’yı ilk kez gördüğünü ifade ederek, “Ofisimden hukuka aykırı olarak el konulan 3 No’lu DVD’nin içinde birçok insanın ismi var. O isimler, zaten mağdurlar ama ben de bana ait olmayan dosyalardan sorumlu ve tutukluyum. Bu nedenle ben de mağdurum” diye konuştu. Bu davada tutuksuz yargılanan ancak
Balyoz davası kapsamında tutuklu olan emekli
Koramiral Feyyaz Öğütçü ise müdahillik talebi kabul edildiği için teşekkür etti. Öğütçü, “Müdahil oldukları için her şeyin sahte olduğunu görecekler. Hrant Dink’in avukatları da müdahil oldu. Bakın onlar da bütün sahtekârlıkları gördü ve artık duruşmalara gelmiyorlar. Bu müdahil de bütün sahtekârlıkları gördükten sonra gelmeyecektir” şeklinde konuştu.
YENİ AKİT