Hakimlerden sonra
Adli Tıp doktorlarına da
dava açan
Haberal'ın, sevki muhtemel
hastaneleri de unutmadığı ortaya çıktı. Avukatları, üç hastaneye dava açarak, yetkilileri tehdit etmiş: "Sizinle davalıyız. Müvekkilimiz hastanenizde
tedavi olmayı kesinlikle kabul etmiyor."
Önce
tahliye talebini reddeden 9 hakime dava açtı. Her birini bin 500'er lira tazminata mahkûm etti. Ardından hazırladıkları
rapor nedeniyle kendisine cezaevi yolunu açan
Adli Tıp Kurumu doktorlarını
hedef aldı. Kurumda görevli 7'si
profesör 11 doktor hakkında 'gerçeğe aykırı rapor düzenlemek' ve 'görevi kötüye kullanmak' iddialarıyla 100 bin liralık
tazminat davası açtı.
Ergenekon davasının
tutuklu sanığı
Mehmet Haberal'ın bunlarla da yetinmediği ortaya çıktı. İstediği hastaneye sevk olabilmek için bütün yollara başvuran Haberal'ın, sevki muhtemel hastaneleri de unutmadığı öğrenildi. Haberal, sağlık gerekçeleriyle gittiği
Silivri Devlet Hastanesi, Mehmet Akif
Ersoy Kalp Hastanesi ile
Bakırköy Sadi Konuk Eğitim
Araştırma Hastaneleri'ndeki
yönetici ve doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunarak, tazminat davaları açtı. Bu, planın birinci aşamasıydı. Ardından ikinci aşama devreye sokuldu. Haberal'ın avukatları söz konusu hastanelere giderek, "Sizinle davalıyız. Hastanenizde tetkik ve tedavilerin yapılmasını müvekkilimiz kesinlikle kabul etmiyor. Tedavi talebinin geri çevrilmesini istiyoruz. Bu konudaki tüm yasal haklarımızın saklı olduğunu arz ve talep ederiz." diyerek, hastaneleri üstü kapalı tehdit etti.
Söz konusu durum,
Adli Tıp Kurumu doktorlarının Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdiği ortak savunmada şöyle anlatılıyor: "Kendisinin istediği raporları alabileceği, istediği teşhisleri koyarak
misafir edebilecek bir kurum seçeneğinin hali hazırda kendisine sunulmamış olmasından dolayı avukatları aracılığı ile gerek
Halkalı Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi gerekse Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi Kardiyoloji Kliniği'ne, hastalanması halinde gönderilmemesi konusunda ön ikazlarda ve tehditlerde bulunarak, kendi
tercih edecekleri bir kuruma gidebilme konusunda altyapı oluşturmaya da çalıştıkları bir vakıadır."
Mehmet Haberal'ın bu hastanelerdeki gerek idareciler ve gerekse
kardiyoloji uzmanlarına 'görevi kötüye kullanma', 'olası kast', '
yaşam hakkına müdahale', 'gerçeğe aykırı rapor düzenlemek' iddialarıyla suç duyuruları bulunuyor.
Avukatları tarafından hastanelere yapılan başvuru belgelerinde Mehmet Haberal'ın ölümcül bir hastalığa yakalandığı özellikle vurgulanıyor. Avukatlar gittikleri hastane yönetimlerine sürekli, "Hastanelerde yapılan işlemlerin
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 'insanlık dışı ve zalimane muamelede bulunma yasağı'na da açıkça aykırılık teşkil etmektedir." diyor. Haberal'ın Silivri
Cezaevi'ndeki
aile hekimi olan ve başta kardiyoloji olmak üzere birçok alanda uzmanlığı bulunmayan Dr. Ali Ekrem Sabancıoğlu'nun düzenlediği raporlar ise gerekçe olarak sunuluyor: "İleri tetkik ve tedavilerin yapılması için Silivri Devlet Hastanesi'ne sevk edilmesini müteakip daimi monitörize edilmesi ve ivedilikle tam teşekküllü kardiyolojik yoğun
bakım ünitesini haiz multi-disipliner bir hastaneye sevk edilmesi talebinde bulunulmuştur."
İŞLENEN SUÇA ORTAK OLURSUNUZ!
Avukatlar, rapora rağmen 'Haberal'ın Silivri Devlet Hastanesi tarafından ısrarla tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmediğini ve haklarında suç duyurusunda bulunulduğunu' belirterek, "Bu kapsamda, kurumunuzun, Silivri Devlet Hastaneleri yetkililerince işlenen suça, doğrudan ya da dolaylı hiçbir biçimde iştirak etmemesini temenni ederiz. Müvekkilimiz böyle bir durumda size gelebilir. Fakat ilgili doktorlarınız hakkında 'gerçeğe aykırı rapor düzenlemek' ve 'görevi kötüye kullanmak' suçlarından dolayı yapılan suç duyuruları bulunuyor. Size gelirse 'hukuksal ihtilaf'tan dolayı bakmayın. Müvekkilimizin buna rızası yok. Her türlü tetkik ve tedavi taleplerinin geri çevrilmesini istiyoruz." ifadelerini kullanıyor.
ZAMAN