Yeni Şafak yazarı Osman Özsoy, 'Karargah tam gaz devam...' başlıklı yazısında dün Bugün Gazetesi'nde çıkan ve bir süre önce Genelkurmay Başkanlığı tarafından verildiği ortaya çıkan emri el aldı ve dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Yazının sonunda da tarihten örnekler vererek 'iktidar kanlı bir oyundur, ben dememiş miydim demeyi asla arzu etmem' diye ekledi İşte yazının ilgili bölümü... ... Şimdi gelelim, yazının giriş kısmında yer alan ve 'Silivri'de devam etmekte olan davalarda tutuklular hangi gerekçelerle içeride tutuluyorsa, bu sanıkların suç teşkil ettiği düşünülen eylemlerinin benzeri uygulamalar Karargah'ta hız kesmeden aynen devam ediyordur' şeklindeki öngörülerimizi doğrulayan diğer habere... Bugün gazetesinin dün manşetten verdiği 'Genelkurmay'dan skandal emir' başlıklı haberinde, Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner ve dönemin 2. Başkanı Aslan Güner'in yetki alanlarının dışına çıktıkları, cuntacı askerlerin darbe çalışmalarına zemin hazırlayabilecek ve fişlemeye olanak tanıyabilecek bir çalışmanın talimatını verdikleri iddiası yer aldı. Bu skandal belgeye Genelkurmay nasıl bir açıklama getirecek bilemiyoruz ama, Karargah'a egemen olan Silivri muhibbanlığının tam gaz devam ettiğine yönelik sezgilerimizi doğrulayan bir mahiyet taşıdığını da ifade etmeliyim. Tarih boyunca devletleri idare edenler, herşey kontrollerinde olduğu ve onlardan habersiz yaprak bile kımıldamadığı düşüncesinde olurlar. Kendilerini ne kadar güçlü hissederlerse, algı yanılması da o kadar derinleşir. Bu tür bir düşünce ne Hz. Ömer'in arkasında namaz kılan biri tarafından bıçaklanmasını, ne Fatih'in kendisine şifa sunması gereken doktor tarafından zehirlenmesini, ne Genç Osman'ın ve Sultan Abdülaziz'ın kendi emri altındakiler tarafından alçakça tavırlarla iktidardan indirilmelerini ve katledilmelerini, ne Atatürk'ün ne de Özal'ın en yakınlarına sokulmuş isimlerce şüpheli ölümünü, kendisine samimi bir şekilde saygılı bir Genelkurmay Başkanı'na sahip olan Adnan Menderes'in de darbe ile devrilip idam edilmesini engelleyememiştir. Örnekleri sıralamaya devam etsem, gazetenin tüm köşeleri dar gelir. İktidar kanlı bir oyundur. Kanuni'ye gözü gibi sevdiği oğlu Mustafa'yı, tahtta oturan padişahlara kundaktaki kardeşlerini boğdurur. Devleti yönetenler adımlarını atarken, yaptıkları her türlü düzenlemelerde bir yandan adaleti gözetirken, diğer yandan ülkeye ne katıp ne katmayacağını çok uzun perspektiflerle ele alarak değerlendirmeli ve günübirlik hesaplara asla girmemelidir. Bir gün, 'dememiş miydim' demeyi asla arzu etmem...