Bugün Gazetesi yazarı Gülay
Göktürk özel yetkili mahkemelerde yapılacak değişikle ilgili çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. "Amaç özel yetkili mahkemeleri ortadan kaldırmaksa" diye yazan Göktürk, gerçekleştiğinde derin yapılarla mücadelenin bitteceğini iddia etti.
İşte Gülay Göktürk'ün yazısının ilgili bölümü...
Yapılacak yeni
düzenlemeyle özel yetkili mahkemelerde yargılanacak genelkurmay başkanı,
kuvvet komutanları,
emniyet ve diğer üst düzey bürokratlarla ilgili olarak MİT benzeri bir düzenlemeye gidileceği söyleniyor.
Bu kişiler hakkında
soruşturma ve kovuşturma açılması, gözaltına alınmaları ve sorgulanmalarının izne bağlanması formülü üzerinde çalışılıyor.
İzni bakanın mı, başbakanın mı vereceği, kimlerin yargılanmasının izin kapsamında olacağı çalışmalardan sonra netleşecek olsa da ağırlıklı görüşün bürokratın bağlı olduğu kurumun başındaki isimden izin alınması olduğu belirtiliyor.
Hemen söyleyeyim ki bu değişiklik hem ilkesel olarak hem de siyasi olarak son derece büyük sakıncalar taşıyor.
İlkesel olarak, devletin kimi kurum ve kişileri yargıdan "kaçırması", onları özel koruma altına alması ve yargıya karşı dokunulmaz kılması sonucunu verecek her türlü düzenleme yanlıştır, yasalar önünde eşitlik ilkesinin erozyona uğratılmasıdır.
Devletlerin "kendi adamlarını" kanatları altına alıp yargıdan koruyup, diğer vatandaşlarını "korumasız" bir şekilde "yargının önüne atması" devletlerin kötü bir geleneğidir.
Burada bu kötü geleneğin bir kez daha hortlayışına ve alan genişletme çabasına
tanık oluyoruz. Bu yüzden bu düzenlemeye ilke olarak karşı çıkmalıyız.
Siyasi sonuçları açısından bakınca da son derece vahim bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz.
Bana kalırsa özel yetkili mahkemelerin
derin devlet yapısını çözmelerini sağlayan en önemli farklılığı, o zamana kadar yargıya
yasak olan alanlara girebilmesi, bütün kilitli kapıları açabilmesi ve soruşturma görevini o yasak alanlarda da gerçekleştirebilmesiydi.
Eğer
özel yetkili savcılar geçmişte
Kozmik Oda'ya giremeseydi, muvazzaflar dahil kuvvet komutanlarını sorguya çekemeseydi, bugün açılan bütün o
darbe teşebbüsü davaları açılamaz, en hayati delillere ulaşılamazdı.
Dolayısıyla, özel yetkili mahkemelere bütün kapıların açık olması, bu mahkemelerin varlığının en temel sebebidir.
Eğer siz bu temel farkı ortadan kaldırırsanız, fiilen özel yetkili mahkemeyi ortadan kaldırmış olursunuz.
Eğer amaç buysa söylenecek bir şey yok. Ama o zaman da derin yapılarla mücadelenin artık bittiğini ilan etmeniz gerekir.
Bunu yapabilir misiniz?