''
Kafes eylem planı'', ''Amirallere suikast'', ''Gölcük'te ele geçirilen
belgeler'' ile ''
ÇYDD ve ÇEV yöneticileri hakkındaki iddialar''a ilişkin dosyaların birleştiği 11'i
tutuklu 85
sanıklı ''
Poyrazköy'de ele geçirilen
mühimmat'' davasında, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verildi.
İstanbul 12. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada söz alan tutuklu sanık
emekli Binbaşı Levent
Bektaş, ''(Kafes eylem planı vardır) diyenler omurgasız müfterilerdir. Bu planın orijinali nerede? Fotokopi belge üzerinden yargılama yapabilir misiniz? Bu planın ıslak imzalı orijinalini getirin de görelim. Bu mümkün değil, çünkü gerçekte böyle bir plan yok. Üstelik planın fotokopisi bile yok, fotokopisinin dijital fotoğrafı var'' dedi.
Bu davanın müdahillerinin bile gerçekleri gördüklerini ve artık duruşmalara gelmediklerini belirten Bektaş, müdahillerin, sanıkların samimi ifadelerini dinlediklerini ve davada olanları gördükten sonra duruşmalara katılmaktan vazgeçtiklerini söyledi.
-''Yeniden inceleme yaptırın''-
Bektaş, ''Mahkeme olarak
avukatlarımızın sunduğu bilirkişi raporlarını inceleyin. Mahkemenin yapması gerekeni, maddi gerçeği ortaya çıkarmak için, cebimizden bu kadar para döküp biz araştırıyoruz. Raporları aldırıyoruz, ama
mahkeme yalnızca
TÜBİTAK'ı dikkate alıyor. TÜBİTAK bağımsız değil sayın Başkan. Bilimsel yeterliliği bile yok. El konulan dijitallerin imajlarını bile kaç kez yanlış aldılar. Üniversitelerden, bağımsızlardan yeniden bilirkişi raporu alıp, inceleme yaptırın'' şeklinde konuştu.
Bektaş'ın avukatı
Hüseyin Ersöz de adli bilirkişi Tevfik Koray Peksayar'ın, bu davada suçlamalara ilişkin
delil olarak gösterilen 1 numaralı CD ile 3 numaralı DVD imajlarına yönelik bilirkişi raporunu mahkeme heyetine sundu.
Bu arada, duruşmaya ara verilmesi sırasında avukat Hüseyin Ersöz, duruşma salonunda evlilik teklifinde bulunduğu kız arkadaşı televizyon muhabiri Yeşim Kam'a, sanık ve sanık yakınlarının alkışları eşliğinde söz yüzüğü taktı.
-''Gezer mühimmatlar''-
Duruşmada söz alan bu davanın tutuksuz, ''
Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanığı Tuğamiral Fatih Ilğar da
Ankara Gölbaşı'nda yapılan aramalarda bulunduğu belirtilen 12 sis kutusunun fotoğraflarının dosyada olduğuna dikkati çekerek, tutanaklarda ''Gölbaşı'nda 11 sis kutusu bulunduğunun'' yazıldığını kaydetti.
Polislerin 400 gün sonra düzenledikleri bir tutanakla, Gölbaşı'nda bulunan 12 kutuyla ilgili ''sehven 11 olarak yazıldığını'' belirttiklerini ifade eden Ilğar, ''Gölbaşı'nda kaybedilen 1 adet açık yeşil renkte sis kutusu, daha sonra
Zir Vadisi'nde ortaya çıkmıştır. Poyrazköy'de yapılan aramalarda bulunmuştur. Mühimmatların Gölbaşı, Zir Vadisi ve Poyrazköy arasında gezdiklerini tutanakları incelediğimizde fark ettik'' dedi.
Söz konusu mühimmatın ayrı yerlerde yapılan kazılarda bulunmasıyla ilgili bilgisayar aracılığıyla yaptığı sunumunu, slayt gösterisi olarak mahkeme heyetine gösteren Ilğar, soruşturmalarda asıl hedefin
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve TSK olduğunu iddia ederek, ''
Balyoz Planı'' ve ''Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat'' davaları başta olmak üzere 280 askerin tutuklu olduğunu ve Deniz Kuvvetleri'nden 250
subay hakkında işlem yapıldığını hatırlattı.
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklar ile avukatları
tahliye talebinde bulundu.
-Ara karar-
Verilen aradan sonra ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini, üzerlerine atılı eylemlerin vasıf ve mahiyeti, suçlara ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması ve devam etmesi, atılı suçların CMK'nın 100/3 sayılı maddesinde yazılı katalog suçlardan olması ve sanıkların üzerlerine atılı suçların yasada öngörülen olası cezalarının sınırını dikkate alarak reddetti.
Kimi sanıkların talepleri gereğince duruşmada dinlenilmesi için bazı tanıklara davetiye çıkarılmasına karar veren mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan teğmenler
Sinan Efe Noyan ve Faruk Akın'ın duruşmalara gelme zorunluluklarının kaldırılmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, bu davayla birleşen ''ÇYDD ve ÇEV yöneticileri hakkındaki iddialar''a ilişkin dosyanın firari sanığı
Gülseven Yaşer hakkında çıkarılan kırmızı bültenin akıbetinin sorulmasına da hükmederek, duruşmayı 2 Temmuz'a erteledi.