Prof. Dr. Laçiner, ‘Dışımızdaki
PKK İçimizdeki
İsrail’ isimli son kitabında
Türkiye’nin en stratejik kurumları olan
MİT ve
TSK’ya sızma ve etkileme girişimlerini anlattı.
ÇANAKKALE 18
Mart Üniversitesi Rektörü ve star yazarı Prof. Dr.
Sedat Laçiner İsrail’in TSK ve MİT’e sızdığını iddia etti. Prof. Laçiner yayınlanan son kitabı “Dışımızdaki PKK İçimizdeki İsrail” isimli kitapta en stratejik kurumlar olan TSK ve MİT’e girmeyi başarmış ayrıca PKK ile de ilişkisi olan İsrail’i anlatıyor. Kitapta Türkiye’de uzun yıllardır çeşitli çevrelerde dile getirilen fakat çok sesli olarak söylenemeyen Türkiye’nin stratejik kurumlarındaki İsrail varlığı ve etkisini ele alıyor. Türkiye’nin devleştiğini söyleyen Prof. Laçiner, “Tüm engellemelere rağmen Türk dış ve iç politikalarında devrim niteliğinde değişimler yaşanıyor. Bu değişimleri ‘Türkiye’nin ekseni kayıyor’ veya ‘Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor’ gibi yüzeysel ve derinlikten yoksun cümlelerle açıklamak mümkün değil” dedi.
Türkler insanlığı son vicdanı
Türklerin insanlığın vicdanı olduğunu söyleyen Laçiner, 21. yüzyılın Türk yüzyılı olacağına, hatta muhteşem yüzyıl olacağına dair kanaat taşıdığını belirtiyor. Laçiner, Türkiye’deki İsrail etkinliğine ilişkin ise şunları söylüyor: “TSK içeride istediği müttefikleri bulamayınca, dışarıda özel ilişkiler geliştirdi. İsrail de Türkiye içerisinde
doğal müttefiki olarak generalleri gördü. Çünkü demokratik unsurlar İsrail’in işine yaramazdı. Görebildiğim kadarıyla TSK’nın üst yönetimi, hükümet ile İsrail arasındaki kapışmayı Türkiye ile İsrail arasındaki kapışmadan ziyade
AK Parti ile İsrail arasında kapışma olarak gördü ve öyle kalmasını istedi. İsrail’i asıl endişelendiren nokta şu: Türkiye’de ordunun, istihbaratın, kısaca tüm stratejik kurumların ve medyanın İsrail’e, Erdoğan gibi bakmaya başlaması. Bu endişelerini açıkça söylediler.
İsrail-PKK flörtü Davos’tan hemen sonra bir aşk haline geldi ve
işbirliği İsrail Kabinesi’nde tartışılacak kadar derinleşti. Düşünebiliyor musunuz, bir devletin bakanları
kabine toplantısında bir
terör örgütüne nasıl
destek verebileceklerini tartışıyorlar. İsrail’in bakışında Türkiye’nin
İslam’dan uzaklaştırılması veya en azından İslami unsurların ‘zararsız’ hale getirilmesi önemli bir rol oynamıştır. Tohumların
ıslah edilmesi, kısırlaştırılması gibi bir durumdur bu. Türkiye’nin de-islamizasyonu meselesi daha doğrusu ‘ehlileşmiş’, ‘ılımlı İslam’ projesi, sadece İsrail için değil Batı dünyası için de önemli bir projedir.”
STAR GAZETESİ