Amaç ise çevreyi gözlemleyip araştırıp var olan sorunlara çözüm yolları bulup yeni projeler buluşlar tasarlayıp geliştirmek.
Resim –
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
Aysel Kocabey, son yaptıkları barınak buluşunu şu şekilde açıklıyor:
Bu
derste daha önce kimsenin düşünmediği buluşları icatları yapmak gerekirse
üretime geçirmek her öğrencinin üç yıl boyunca en büyük ödevi.Tasarlanan buluşların maketleri yapılsa da üretim aşamasında hayata geçirmek çok zor. Patentleri alınsa bile kim hangi kuruluş ne zaman hayata geçirebilecek?..Kaldı ki , ülkemizdeki
TÜBİTAK gibi önemli araştırma geliştirme merkezinde nice buluşlar projeler zaman aşımına uğruyor yetersiz kaynak ve politik baskılar yüzünden hayata geçirilmiyor.Birçok gencin hevesleri kırılıyor,hayal güçleri çürütülüp yok ediliyor.
Bu dersin uygulandığı ilk yıllarda genellikle her öğrencinin düşündüğü tasarladığı çevre problemleri arasında;
hava kirliliği,kuraklık,atık suyun geri dönüşümü,
trafik ulaşım sorunu,kansere, radyasyona, hormonlu gıdalara karşı geliştirilen projeler oldu.Sürekli savaştığımız bu problemleri her yıl farklı öğrenciler ilk kendi projesiymiş sanıyor ve sunuyor bizlere..Önceki yıllar diğer öğrenciler tarafından da tasarlandığını söylediğimizde hayal kırıklığına uğruyorlar. Üretim aşamasında hayata geçirmekte zorlanacağımız bu projeleri n her yıl tekrarlanması sıkıcı oluyor ve ders bu noktada tıkanıyor.Bence dersin içeriği bazı noktalarda değişmeli!
Bencil insan doğası, sadece kendisinin ve nesillerinin sorunlarına çözüm arıyor bizlerde eğitimci olarak çocuklarımıza hep bunu öğretiyoruz. Madem ki, bu ders çevredeki canlıların
yaşamlarına çözüm arıyor öyleyse, doğada sadece bizler mi varız! Hayvanların da var olduğunu düşünmeli bizden daha zor yaşam mücadelesi verdiklerinin farkına varmalıyız.
Teknolojinin
esir aldığı gerçek yaşamdan koparıp yabancılaştırdığı çocuklarımız biliyoruz ki doğayla iç içe olmadığından
hayvanlardan uzak bir yaşam sürmekte..
Kentleşme adı altında onların yeşilini katlederek betonlaştırdığımız bu çevrede
doğal yaşam haklarını elinden aldığımız, zora soktuğumuz hayvanları da vicdanen bir insan olarak düşünmek artık, hepimizin görevi olmalı.
İşte, amacım çocukları bu konuda bilinçlendirerek
sokak hayvanlarının yaşama ve barınma ihtiyaçlarına çözüm üretmek oldu .Bu noktadan yola çıkarak ‘’SEN DE BİR BARINAK YAPABİLİRSİN’’
konulu Sosyal Sorumluluk Projesini ortaya çıkardık.
Projede 6.7.8.ci sınıflardan yeterli
araç gereç donanımına sahip
gönüllü öğrencilerden oluşan bir grup öğrenci seçtik.Yaklaşık 180 öğrencimiz bireysel birkaç kişilik gruplar halinde bu projeyi gerçekleştirdi.
Çalışmalarda elverişsiz hava şartlarına meydan okuyabilecek ısı-yalıtım sisteminin nasıl olacağını örneklerle açıkladık.Daha çok ahşap malzemeyle oluşturulan kulübelerin yanı sıra plastik atık kağıt kutularının içi strafor muşamba gibi yalıtım malzemeleriyle kaplayarak kedi –köpek kulübelerinin kolay yapımını da öğrettik.
Okulumuz öğrencileri kendi istekleri doğrultusunda seçtikleri malzemeler ile tasarladıkları kulübeleri büyük bir sevgi ile hazırladılar.
Değişik yalıtım teknolojileri kullanılarak oluşturulan yaklaşık 140 adet kulübeyi hayvan barınaklarına, güvenli yerlere koyabilecek hayvan severlere vermeyi düşünüyoruz.
Sokak hayvanlarına duyarlılığı ilgiyi sevgiyi yaygınlaştırmak amacıyla yola çıktığımız bu projemizi dİğer il ve ilçe okullarına duyurmak onların da katılımlarını sağlamak en büyük hedefimiz.