İşte o yazı
Geçmişleri hayli kısa olan
"beyaz Türkler"in gerileme dönemi liderlerinden olan
Ertuğrul Özkök,
Gülen Cemaati'ne karşı toplumsal muhalefetin başını çekecek lider arayışını sürdürüyor. Son favori ismin Aziz
Yıldırım olduğu anlaşılıyor.
Buna prensipte bir itirazım yok. Eğer onların dediği gibi gerçekten de her taşın altında cemaat varsa ona karşı da bir hareketlenme olması doğaldır. Hareketin bir lideri de olacak gayet tabii ki.
Buna prensipte bir itirazım olmamakla birlikte, tek itirazım bu son arayışın başarısızlıkla sonuçlanma ihtimalinin büyük olmasıdır.
İmkânsıza oynamak
Çünkü Ertuğrul Özkök'ün bugüne kadar yükselen ve Türkiye'de şansı olabilecek bir lidere oynadığı görülmemiştir.
Aziz Yıldırım'ın Gülen hareketine karşı lider olarak bir şansı gerçekten olsaydı bile, Ertuğrul Özkök'ün onu
desteklemeye başlamasıyla birlikte bu şansı da tamamen ortadan kalkmıştır.
Elinde siyasi leş var
Özkök'ün elinde siyasi leş vardır. Siyaset tarihimiz onun desteklediği ve sonunda, belki de o destek yüzünden tarihin çöplüğüne atılan
siyasetçilerle doludur.
Erdoğan'ın şansı
Recep
Tayyip Erdoğan çok şanslı ki Ertuğrul Özkök başından bu yana ona hiç ısınamadı ve onu hiç desteklemedi.
Ben Erdoğan'ın bir lider olarak yükselişini ve oylarını yüzde 50'nin üstüne
taşıma başarısını Özkök'ün onu desteklememiş olmasına bağlıyorum.
Onlar hariç herkes görmüştü
Onun ve yönettiği
gazetenin verdiği desteklerle bazı liderlerle kurulan saadet zincirlerine halkın büyük tepkisi sonucunda oluşan ortamda Erdoğan'ın yakında başbakan olacağını Özkök gazetesi hariç neredeyse tüm dünya görmüşken, onlar seçime 6 ay kalmışken bile alternatif liderler çıkarmaya çalışıyorlardı.
Aziz Yıldırım halüsinasyonu
Bugün de cemaat olgusuna karşı Aziz Yıldırım'ın ciddi bir engel olabileceğine inandırıyorlar kendilerini.
Bir halüsinasyon geçirme durumu var gibi. Ayrıca bu oldukça acıklı bir durum.
Sevin sevmeyin, cemaat önemli bir sosyal olgudur, kökenleri toplumun derinliklerine inmiştir. Buna karşı Aziz Yıldırımgibi derinliği olmayan bir insanın şansı olabileceğine inanmak,
Mesut Yılmaz veya
Tansu Çiller'in büyük devlet adamları olduklarına inanmakla eşdeğerdedir.
Özkök gibi sosyal, mesleki ve de ticari zekâsı çok yüksek olan bir insan, neden istikrarlı bir biçimde yanlış siyasetçilere oynuyor, neden gidişatı hiç okuyamıyor?
Erdoğan ve partisinin bu ülkede yönetime geleceğini Afrika'nın ücra köşelerindeki insanların bile duyduğu dönemde
Hürriyet Gazetesi yönetiminin sanki böyle bir olasılık ortada hiç yokmuş gibi davranması, kendilerini alternatif ve hayali bir gerçekliğe inandırmaları, o günlerde bile olamayacağı belli olan insanlardan yeni siyasi lider ve
iktidarlar çıkarmak için uğraşmaları, yakın tarihimizin en tuhaf olaylarından bir tanesidir.
Bu nasıl hissikablelvukuysa
Ben o günlerde gazetede Erdoğan ve partisinin yakında iktidara geleceğini yazarken
telefon açan
Özkök, "Sahiden bildiğin bir şey mi var yoksa hissikablelvukuyla mı yazıyorsun?" diye sormuştu.
Hissikablelvukuyla yazıyordum ama ben yazarken dünyanın tüm liderleri, yakında Türkiye'nin lideri olacak adamı tanımak için randevular vermeye başlamışlardı bile.
Bizim mahallede de esnaf, yakında gelecek iktidar için
halay çekmeye başlamıştı bile ama bir tek Özkök ve yönetimindeki gazete bu gelişmeyi görmemekte ısrarlıydı. Onun yerine olmasını arzuladıkları şeyin gerçekten var olduğuna kendilerini inandırmışlardı.
Bunları şimdi yazmamın nedeni, geçmişin bir hesabını yapmak değil tabii ki. Ama bazı âdetlerin zor öldüğünü ve bazı insanların geçmişteki hatalardan hiç
ders almadığını görüyorum.
Aziz Yıldırım'dan bir sosyal hareket lideri çıkarılmaya uğraşılması, yazımın başında belirttiğim gibi gerileme döneminde olan beyaz Türklerin ve gerileme dönemi liderlerinin geçirmekte oldukları panik atağından başka bir şey değildir.
Panik zamanı olsa bile
Bugün panik atakları geçirmek için ortamın uygun olduğuna inansanız bile bunun çözümü,
bir spor kulübü başkanından yüzeysel analizlerle ve derinliği hiç olmayan ittifaklarla bir cemaat karşıtı hareket lideri çıkarmaya uğraşmak değildir.
Alıştığımız yine oluyor, yine klasik bir Özkök hatasıyla karşı karşıyayız.
Geçmişte olduğu gibi bu hareketlenmesiyle Özkök yine kendisine ve çalıştığı gazeteye uzun dönemde zarar verecek ve desteğiyle Aziz Yıldırım'ı başarması imkânı olmayan bir yola sokup ona da kötülük yapacaktır.
Özkök'ün elindeki siyasi leşlerin sayısı artmak üzere, dikkatle izleyin olacakları.