Ses kaydını haber yapanlara 5 yıl
hapis verilmesi kararlaştırıldı. Girişime hukukçulardan tepki geldi. Emekli
Hakim Faik Tarımcıoğlu, “Haber değeri olan kaydın yayınlanmasını
yasaklamak
sansürdür” dedi.
Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşülen 3.
yargı paketine basının haber yapma özgürlüğünü daraltacak değişiklikler eklendi. En son
Balyoz tutuklusu bir
general ile amiralin ses kayıtlarıyla gündeme gelen aleni olmayan ses kayıtlarını yayınlayan basın yayın organlarına 2 yıldan 5 yıla kadar
hapis cezası verilebilecek. Meclis'e sevk edilen tasarıda bu ses kayıtlarını kaydeden ve ifşa eden kişiler cezalandırılıyordu.
Komisyonda kabul edilen tasarıyla ifşa suçunu işleyenle yetinilmeyecek ses kaydını haber amaçlı kamuoyuna duyuran basın yayın organları da ağır cezayla cezalandırılacak. Adalet Komisyonu'nda AK Parti'nin verdiği ve komisyonun oybirliği ile kabul ettiği önerge ile 133'üncü maddede "Kişiler arasında aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dört bin güne kadar adli para ile cezalandırılır" deniliyordu. Bu ifadeye "İfşa edilmiş verilerin basın yayın yoluyla yayınlanması halinde aynı ceza uygulanır" şeklinde ilave yapıldı.
KAYNAK GÖSTERMEK DE SUÇ
134. maddede yer alan "Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" ibaresine de aynı hüküm eklendi. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa, kamuoyu yararına bakılmaksızın internet sitelerine düşen ses ve görüntü kayıtlarının kaynak gösterilerek haber yapılması cezayı gerektirecek.
YENİ DAVALAR YOLDA
Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nun Meclis'e sevk ettiği
Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve
Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve
Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nda
haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların hukuka aykırı şekilde dinlenmesi, kayda alınması ve özel hayatın gizliliğini ihlal maddelerinin cezası artırılıyordu. Ancak tasarı bu kayıtların haber amaçlı yayınlanmasını
basın özgürlüğü açısından cezalandırmıyordu. Komisyonda kabul edilen önergeyle, gazeteciler yeni
davalarla karşılaşacak. Tasarıyla, haberleşmenin gizliliğini ihlal edenlere verilen hapis cezaları artırılıyor. Kişiler arasında haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişiye uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 6 aydan bir yıla, üst sınırı da 2 yıldan 3 yıla çıkarılacak. Bu
gizlilik ihlali, haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse verilecek ceza, 1-3 yıl yerine, bir kat artırılarak uygulanacak. Haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimseye, 1-3 yerine 2-5 yıl hapis cezası verilecek. Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden kişi, 6 ay-2 yıl hapis cezası yerine 1-3 yıl hapis cezasına çarptırılacak. Bu kayıtları yayınlayan basın organlarına da aynı ceza verilecek.
HUKUKÇULAR UYARDI
Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu: Bu durum basının haber alma özgürlüğünü yüzde yüz kısıtlar. Haber değeri yoksa zaten basın buna ilgi göstermez. Ama bazen haber değeri çok yüksek konuşmalar yer alıyor bunun basın yoluyla yayılmamasını temin edecek bir
düzenleme sansürdür. Bu
yasak ve sansür ileride uygulamada çok ciddi sorunları da beraberinde getirebilir. Basın özgürlüğünü zedeleyici uygulamalar görülür. Şu an mecliste milletvekili olsaydım bu değişikliğe karşı çıkardım. Turgut
Özal zamanında da böyle bir düzenleme yapılacaktı ama kürsüye çıktım ve tepki gösterdim. Burada da aynı tepkiyi gösteriyorum bu bir sansür
kanunudur. Tekrar söylüyorum böyle bir durum uygulamada sansüre dönüşebilir.
BASINI KISITLAR
Cumhuriyet eski Başsavcısı Reşat Petek: Bir insanın kişisel bilgilerinin kaydedilmesi ve yayınlanması kanunlarımıza göre suçtur. Ama böyle bir şeyin yayınlandıktan sonra basın aracılığıyla kamuoyuna duyurulmasının yasaklanması doğrudan basın özgürlüğüne aykırı bir durumdur. İnsanların özel hayatının gizliliği esastır. Zaten bunlar yasalarda yer alır. Ancak ifade özgürlüğünün ve basın hürriyetinin sağlandığı toplumlarda basın kaynağı ne olursa olsun kaynağını da açıklamak zorunda olmadan kişisel haklara da riayet ederek haber yapma özgürlüğü var. Kararın içeriğini de görmek lazım ama bu durumun suç olarak düzenlenmesi basın özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlar.
HABER ALMA HAKKI
Cumhuriyet eski Savcısı Sacit Kayasu: Ses kaydını yayınlamak ile onu haber yapmak arasındaki farkın iyi anlaşılması gerekir. Birisinde
yasa dışı dinleme ile ses kaydı yapılıyor yani kişilik haklarına doğrudan saldırıdır bu suçtur, diğerinde ise basının bu durumu yani yayınlanmış bir şeyi haber yapması söz konusudur burada bir suç unsuru yok. Kişilerin haber alma hürriyeti vardır. Ama mahkemelerin burada nasıl bir tavır takınacağını bilemeyiz. Burada son sözü
Yargıtay söyler. Ses kaydının haber yapılması suç olarak sayılamaz. Dediğimiz gibi burada Yargıtay'ın tutumu önemlidir.
HABER SUÇ OLAMAZ
Cumhuriyet eski Savcısı Mete Göktürk: Mantığa uygun da olsa aykırı da olsa böyle bir yasa değişikliği gerçeklemişse bağlayıcıdır. Ancak düzenleme özel hayatı korumakla ilgilidir. Ancak zaten ses kaydı sitelerde yayınlanıyor insanlar da buradan bilgileniyor bunun haber yapılmasının suç sayılmasını uygun görmüyorum. İki taraflı bakarsak insanların özel hayatının gizliliğinin de basın özgürlüğünün de korunması gerekir. Zaten ortaya çıkmış herkesin bildiği bir şeyin haber yapılmasının suç olmaması lazım.