Tarihçi-
Yazar Mehmet Niyazi
Özdemir,
Çanakkale savaşının sembol isimlerinden Seyit
Onbaşı'nın attığı 276 kiloluk merminin Ocean'ı batırmadığı iddiasına ilişkin
Samanyolu Haber Radyo'da yayınlanan Günün Yorumu programına açıklamalarda bulundu.
Niyazi Özdemir,
Gelibolu Tarihi Milli Parkı Müdürlüğü'nün, Ocean'ın nereden geldiği belirsiz bir mermiyle battığını öne sürmesi ve
rehberlere dağıtılan kitaptan Seyit Onbaşı'nın çıkarılması kararından şok olduğunu belirtti.
Vositlo'nun hatıralarında bu olayın mutlaka bulunması gerektiğini ve konunun üzerine düşülüp mutlaka araştırılması gerektiğini vurgulayan M.Niyazi Özdemir,
olayı bizzat Alman General Vositlo'nun ağzından anlattı ve kahamanının Seyit Onbaşı olduğunu ifade etti.
Tarihçi Özdemir,
Atatürk'ün bizzat, bu mermiyi kaldırıp attığını bildiği için Seyit Onbaşı'yı ödüllendirdiğini söyledi.
İşte Tarihçi-Yazar Mehmet Niyazi Özdemir'in o özel açıklamaları:
"RESMİ TARİHE NE ANLATAN NE DE DİNLEYEN İNANIR"
Bu karar beni şok etti ama aynı zamanda böyle iddiaları beklediğimi söylemek isterim. 90'lı yıllarda Çanakkale'ye sürekli giderdim ve ziyaretçi sayısının düşük olduğunu görürdüm. Bir süre sonra Çanakkale savaşı gündemimize geldikçe ziyaretçilerin sayısı da artmaya başladı. Sayının artması bazılarını rahatsız etmiş olacak ki sayıda artış oldukça Çanakkale'de bulunan rehberlere resmi tarihi dayatılması yapıldı. Resmi tarih ise öyle bir şeydir ki ne anlatan inanır ne de dinleyen. Mecidiye tabyasının bulunduğu yerde başka bir tabya yoktu. Dolayısıyla ocean zırhlısına başka bir tabyadan mermi atıldığı iddiaları da doğru değildir. Mecidiye tabyası dövüldükten sonra 6 toptan geriye sadece 3 top kalmıştır çünkü diğer 3 top saldırının etkisiyle
toprak altına gömülmüştür. Zaten sağlam olan 3 topu kullanan seyit onbaşı
Fransız zırhlısı Ocean'ı batırmıştır.
"OLAYI YAŞAYAN VE GÖREN ALMAN GENERAL VOSİTLO BİZZAT ANLATIYOR"
General Vositlo olayı anlatıyor ve diyor ki: "Bizim çok az topumuz vardı, onlarda zırhlılara zarar veremeyecek derecede güçsüz toplardı. Buna karşın düşman toplarının sayısının 281 olduğunu biliyorum. Zırhlı gemiler
deniz kıyısında bulunan bütün tabyaları dövmekteydi. Dövülme sırası Mecidiye tabyasına gelmişti. Bizim başka bir tabyada olmamıza rağmen mecidiye tabyasına uzak değildik. Mecidiye tabyası dövülürken biz sığınaklara kaçtık. Birkaç dakika sonra dövülme işlemi bitti ve ortalık yatıştı. Ben dışarı çıktım ve bir dürbün ile mecidiye tabyasına baktım. Her şey yerle bir oluştu.
Mermiler toprak altında kalmıştı. Sadece iki asker görünüyordu.
Askerlerden birisi söğüt ağaçlarının altında bulunan mermilerden birisini aldı ve top arabasına koydu. Hedef Fransız zırhlısı Ocean'ı batırmaktı. Birinci, ikinci denemesinden sonra üçüncü top atışında isabet ettiren asker zırhlıyı batırdı. Daha sonra öğrendim ki bu
aslan pençeli asker Seyit Onbaşı'ymış."
"ATATÜRK BİZZAT SEYİT ONBAŞI'YA BAŞARISINDAN DOLAYI BAHŞİŞ VERMİŞTİR"
Mustafa Kemal Paşa, Seyit onbaşının bu mermiyi kaldırıp attığını biliyor ve Seyit Onbaşı'nı bulduruyor. Onu hükümet konağında kendisini ağırlıyor. Ve orada bulunanlara dönerek bu adam kahramandır, Çanakkale kahramanıdır dedikten sonra günün armağanı olarak, Seyit Onbaşı'ya 50 liralık bir bahşiş veriyor. Bizim bugün bu konuyu konuşmamız, birisinin çıkıp var olan bir olayın zıttını iddia etmesi. Çanakkale'ye ziyaretçi sayısı artığı bir dönemde birilerinin çıkıp ne oluyor, Anıtkabire alternatif mi oluşturuluyor tartışmasını çıkardığını duymuştuk. O zaman bu tartışmaları kim çıkardıysa, bu iddiaları ortaya çıkaranlar aynı kaynak olabilir. Seyit onbaşı ile 1926'da
Cumhuriyet gazetesi konuyla ilgili olarak
röportaj yapmış. Bu konu ise yıllarca gündemde kalmıştır. Düşünün olayın üzerinden 90 yıl geçmiş ve hala daha konuşuluyor. Türkiye'de ezberlerin bozulmasından dolayı sıkıntı duyan ve bu ezberlerin bozulmamasını isteyen bir grubun olduğunu biliyorum. Bu tür iddialara da bu rahatsızlığın belirtileridir.
Samanyolu Haber Radyo
Mustafa Sağlamdemir