İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
Ergenekon davasında gizli
tanık Akdeniz, ifadesinin ardından kendisine yöneltilen soruları
cevapladı. Gizli tanık Akdeniz'in, "Emekli
Albay Ergüder Ökten, bana verdiği DVD'lerdeki Mustafa
Balbay ve
Tuncay Özkan'ın görüntülerinin sitelere konulmasını istedi." şeklinde ifade verdiğini hatırlatan Balbay, "Sizinle temas kuranlar, benimle görüşüyorlar mıymış?" diye sordu. Gizli tanık, "Ökten, Balbay ile görüştüğünü söyledi." diye cevap verdi. Balbay da gizli tanığa, "Ankara'da yaşamışsınız.
Gazeteler herkese açık yerlerdir. Siz de randevu alsanız benimle görüşebilirdiniz." karşılığını verdi.
Birden fazla televizyon programı yaptığını belirten Balbay, gizli tanığa, "Size verilen DVD'lerdeki görüntülerin içeriği neydi? Yaptığımız programlardan bizim isteğimiz dışında kaydedilmiş görüntüler olabilir mi? Bunları size kim getirdi?" diye sordu. Bu DVD'lerin kendisine
elektronik istihbaratçı rütbeli biri tarafından getirildiğini belirten Akdeniz, "Konuşmalarınızı başka bir oluşum için toplama noktasındaydılar. Sizin etkili konuşmalarınız sayesinde olaylar farklı bir yöne çekilmek isteniyordu." diye cevapladı.
Balbay'ın, Ergenekon adını duyup duymadığını sorması üzerine
gizli tanık Akdeniz, adını bilmediği, ancak 'Silahlı eyleme geçmeliyiz. Bu iş böyle giderse hepimizi topa dikerler' diye konuştukları bir oluşum bulunduğunu söyledi. Bu cevap üzerine Balbay, askerlik yaptığı 1982-1983 yıllarından bu yana eline
silah almadığını belirterek, "Böyle bir örgütle adımın yan yana anılması bile beni üzüyor. İddia edildiği şekilde bir irtibatım olduğuna ilişkin bir bilginiz var mı?" sorusu üzerine de gizli tanık Akdeniz, bilgisi olmadığını söyledi.
Öte yandan Balbay, 13 köşe yazarının
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile bilikte 11
Mayıs Cuma günü
Silivri Cezaevi'ni gezmelerinin ardından yazdıkları köşe yazılarını, basın mensuplarına gönderdiği yazılı bir açıklama ile eleştirdi. Gazetecilerin, cezaevinde
kolonya ile karşılandığını, gülle uğurlandığını, ancak bunların cezaevinde
yasak olduğunu ifade eden Balbay, "Silivri'ye
bakan ile bakan gazetecilere sormak isterim" diyerek sitemini dile getirdi.
Balbay'ın açıklamasında, "Hiçbir öğrencinin gösterilmediği bir okulu gezip 'eğitim mükemmel' diye bilir misiniz? Hiçbir
hasta ile temas kurmadan hastaneyi dolaşıp 'herkes çok iyi
tedavi oluyor' diyebilir misiniz? Bunlara cevabınız
evet ise elbette 10 bin kişinin kaldığı cezaevini gezip hiçbir
tutuklu ile görüşmeden 'koşullar çok iyi', '1980'den bu yana ilerleme olmuş', 'yetmez ama olumlu adımlar var' yorumları yapabilirsiniz. Ben olsaydım bakana, 'Karşılıklı kabul ile kimi tutuklularla görüşmeden Silivri yorumu yapmayız' derdim." ifadesini kullandı. Köşe yazarlarının görüşlerine saygısı olduğunu belirten Balbay, açıklamasını, "Ama, sitem ediyorum." diye bitirdi.