Önder: 28 Şubat en başarılı darbedir

BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Samanyolu Haber TV'de yayınlanan Güncel Durum programında 28 Şubat operasyonlarını değerlendirdi.

Önder: 28 Şubat en başarılı darbedir

Samanyolu Haber Televizyonu ekranlarında yayınlan Güncel Durum programında bugün BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Asım Yıldırım'ın sorularını cevapladı. 28 Şubat operasyonları ve Önder hakkında merak edilen bir çok konunun konuşulduğu programda önemli açıklamalar yapıldı. DARBELERİN YARGI ÖNÜNE ÇIKMASI ÇOK ÖNEMLİ 28 Şubat operasyonlarını değerlendiren Önder, darbelerle hesaplaşmanın önemini vurguladı. Şimdiye kadar cezasızlık durumunun olduğunu ve bundan dolayı operasyonları çok önemli bulduğunu söyleyen Önder, “Cezasızlık bir sonraki zulmün daha pervasız olmasına yol açıyor” dedi. “ Darbelerle hesaplaşılması bunların yargı önüne çıkarılmasını çok önemli ve kıymetli buluyorum. Önemli olan bir diğer nokta siz sadece bu darbeyi yapanlarla uğraşırsanız bu zihinsel bir değişime yol açmaz. Ne yapmak lazım? Bu ülkede darbenin oluşturduğu iliğimize kemiğimize işlemiş refleksler var, kurumlar var bunların tasfiye edilmesi, temizlenmesi gerekiyor.” DARBELERİN EN BAŞARILISI OLDU 12 EYLÜL VE 28 ŞUBAT ÜMMETTEN VİCDANI ALDILAR 28 Şubat özellikle inananları hedef aldı diyen Sırrı Süreyya Önder, İslam'ı referans alan siyasi kesime büyük bir operasyondu, şeklinde sözlerini sürdürdü. “ 12 Eylül solu tasfiye ederken İslam'ı kullandı. İslam'a başvurmaktan İslam'ı istismar etmekten, kullandı lafı tırnak içinde kavrayalım lütfen. Onu politik argümana dönüştürmekten zerrece imtina etmedi. Hatırlayalım Kenan Evren meydanlarda fetva okurdu, ayetlerden hadislerden örnekler verirdi. Bu kesimde oluşan bilinç ve vicdan İslam'a yaklaşım biçimlerinde bir samimiyet olmadığı için bunu bir tehlike olarak görmeye başladılar. İnananlara yöneldiler. Ve benim tespitim başarılı oldular. Bugüne kadar yapılmış darbelerin en başarılısıdır 12 Eylül , 28 Şubat. Niye başarılı oldular? Ümmetten vicdanı aldılar, ümmetten bir başkasının derdiyle hemdert olma, hemhal olma yetisini aldılar. Ümmet iktidar olmayı matah bir şey zannetmeye başladı. Onun nimetleriyle serfiraz olmayı amaç haline getirdi, araçtı oysa. Bu başarılı olduğunun en bariz göstergesi.” İSLAMİ CAMİA DÜŞÜNCE OLARAK OSMANLI'NIN GERİSİNE DÜŞERSE AYIP EDER Program sırasında izleyicilerden gelen soruları da cevapladı Sırrı Süreyya Önder. Sorularla beraber Kürt meselesi, BDP, PKK konularına da değindi. Kürt Meselesinde biz – siz ayrımının sakat bir düşünce olduğunu vurgulayan Önder, bu sorun içerisinde ‘ortaklık' kavramının dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Önder, tarihten örnekler vererek, “Senin Osmanlı'dan, Fatih'ten, Yavuz'dan, Alparslan'dan daha geriye gidelim, geriye düşmeye hakkın yok. Özellikle İslami camia böyle düşünmek zorunda. Ondan geriye düşersen ayıp etmiş olursun. O hiç kimsenin diline, senin dilin bu ülkeyi böler dememiş, senin dilin Devlet-i Osman-ı Aliye'yi böler dememiş, sen niye diyorsun yada bunu diyenlere neden prim veriyorsun? O, biz kavramının içini öyle geniş tutmuş ki sen Osmanlı'dan kalan bu bakiyenin birden fazlasını ikiden fazlasını bağrında barındıramamışsın. Ben de dahil hepimiz gün 24 saat şunu düşünmesi lazım. Biz bu biz kavramının içini nasıl genişletebiliriz. Bu da piramit bir yapıyla olmaz. ” ‘VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN' REŞİT GALİP ADLI GERZEĞİN SAÇMALAMALARI Programda izleyicilerden gelen, BDP'nin ırkçı politika yaptığı algısından bir sosyalist olarak Önder rahatsız olmuyor mu? sorusuna Önder, “ böyle bir algı var. Bu algı da oluşturulmak isteniyor.Bu ülkedeki TV yayınlarına bir bakalım, popüler medya ürünlerine bir bakalım, sanat ürünlerine bir bakalım. Bir tane halis Kürt, halis tipleme Kürt görebiliyor musunuz? Kürt ya şakanın malzemesi, ya aksanıyla komik, ya töre cinayeti gibi kriminalize edilen, ya sürekli terörle özdeşleştirilen. Kürt dedin mi bu ülkede oluşturulmak istenen imajın yüzde 99'u Allah katında büyük günah, kul katında nefret suçu. Irkçılık konusunda bir hassasiyet eşiği varsa önce buraya döneceksin.( Öte yandan bu ülke yüz senedir bu kürdü bütün ürünleriyle ders kitabıyla, sen bir gün kalktın dedin mi kürdün adı bu memlekette ders kitaplarında iki kere geçiyor ikisi de hainlik bahsinde. Bunlar da Adem'in güzel çocukları niye bunların adının önüne hain takısı katmadan anmıyorsunuz diye bir gün sordun mu ki bugün Kürtlere ırkçı diyorsun. Kardeşim ben bunca senedir dönüp dedim mi ki ana Kürt baba Kürt çocuklara sen her sabah ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun' diye Reşit Galip adlı bir gerzeğin saçmalamalarını bir Kürt'e okutturuyorsun cebren. Pkk'lıların namazla dalga geçtikleri görüntüleri soran izleyiciye cevaben, farkında olmanda şirk yapıldığını söyledi. Birinin ihlasını namı hesabına değerlendirilemeyeceğini söyleyen Önder, aynı üslubun Başbakan'da da olduğunu da söyledi. “Ak parti'nin içinde en az bir nefeste sayacağım 15 isim var. Bu memlekette Cuma namazını kılmayı reddediyorlardı. Niye Cuma namazını kıldırtmıyor diye. Bu ülkede cumaya gitmemeyi resmi bir politika sayan, bu gerekçeye oturtan Kur'ani bir referansla bunu reddettiğini söyleyen insanlar vardı. Kürt şimdi kendi cumasını kıldığı zaman sen nasıl reddedersin. Nasıl şeytanlaştırmaya kalkarsın. “KILIÇDAROĞLU BEKLESİN …” Sırrı Süreyya Önder namaz konusuna örnek verirken Peygamber Efendimiz zamanından bir misal verdiği sırada Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına bağlanmak isteyen sunucu Asım Yıldırım'a “yarım kesilecek bir şey değil Kılıçdaroğlu beklesin” şeklinde cevap verdi. KCK İLE İLGİLİ SORULAR BENİM DIŞIMDA Güneydoğu'da cemaati hedef alan bir politikanın yürütüldüğü yönünde gelen sorularla beraber KCK'nın ve BDP'nin dindarlarla ilgili bir problemi mi var sorusuna Önder, “KCK'yı bir ayıralım. BDP için her şeyi konuşabiliriz. KCK'nın yaptıklarını veya KCK nedir, içindeki karar süreçleri karar organları nelerdir bunlar benim dışımda. Bunu başka bir mecrada KCK'lılarla tartışabilirsiniz. (KCK ve PKK'nın terör örgütü olduğunu söylüyor musunuz?) Söylemem asla da söylemem. Bu politika böyle bir evet – hayır çemberine sıkıştırılırsa meseleyi çoğaltmaktan başka bir işe yaramaz. Keşke her şey bu kadar kolay olsaydı. Terör Örgütü dersin çıkarsın. Sen bugün nasıl feryat figan ediyorsun İslam ve terör bir arada anılamaz diye değil mi? Bu konuda sen ne hissediyorsan Kürt'e de o payı tanımak zorundasın.” Şeklinde cevap verdi. Asım Yıldırım'ın partinizin karşısına çıkıp terör eylemlerinin karşısında durun, bu saldırıları kınayalım bizim çocuklarımız ölüyor dediniz mi hiç? sorusuna Önder, “Bu soruyu ayıpladım BDP'nin kendisi bunu kınıyor” dedi. Ve şehit cenazeleriyle ilgili konu soru – cevap şeklinde tartışıldı. GÜLEN'İN HEDEF GÖSTERİLMESİNİ ONAYLAMIYORUM Güneydoğu'da Fethullah Gülen ile ilgili kara propaganda yapılması konusunu da değerlendiren Önder, “Burada hiç kimsenin Fethullah Gülen Hocaefendi de dahil olmak üzere bir diğer insan tarafından hedef gösterilmesini onaylamıyorum. Bu benim dünyaya bakışımın dışında bir şey.”
<< Önceki Haber Önder: 28 Şubat en başarılı darbedir Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER