Enkazında
mühimmat ve
füze izine rastlanamayan uçağın yüksek frekans yayan yeni nesil
silahlarla vurulduğu iddiası ortaya atıldı. ABD,
Rusya ve Çin, ünlü fizikçi Nikola Tesla'nın “yüksek frekans” çalışmalarından yola çıkan silah sistemlerini yıllardır
test ediyor. Ancak sistemler yalnızca deneysel ortamlarda kullanıldı. Yüksek frekansın uzun menzilde kullanılabilmesi çok yüksek enerji gerektiriyor. Yani 20 kilometredeki uçağa karadan yüksek frekans gönderilebilmesi çok güç.
Öte yandan
Genelkurmay'ın son yaptığı
uçak açıklamasını değerlendiren
AK Parti İstanbul Milletvekili emekli Hava
Tümgeneral Şirin
Ünal da benzer bir yorumda bulundu. 'Gizli silah' vurgusu yapan Ünal, "Halen çıkarılmayan parçalar var ve doğru bir değerlendirme için biraz daha beklenmeli. Ancak ihtimallere bakarsak şunları söyleyebiliriz: Uçak
arıza dolayısıyla düşseydi, radarla
telsiz teması vardı,
‘acil durum' bildirebilirdi. Uçağa hakim olamayan pilotlar fırlatma koltuğuyla atlayabilirlerdi. Böyle bir emare yok.
Motorundan vurulsa da yine koltukla ayrılma imkanları vardı. Ayrıca radarlarımız tarafından da görülürdü. Uçak kendiliğinden düşerek parçalansa, parçaların bu kadar geniş bir alana yayılması imkansız. 100-200 metreye kadar dağılmalıydı. Uçağın bulunduğu yer 8.6 mil açıkta. 12.6 milde vurulduğu düşünüldüğünde 2-3 millik bir alana parçalar dağılmış. Bu da ancak uçağın havada infilak etmesiyle olur.
Uçak Suriye'nin açıkladığı gibi uçaksavarla düşürülmüş olamaz. 1-2 kilometre menzilli uçaksavarların bu uzaklıktaki bir uçağı vurması mümkün değil.
Bu durumda Suriye, deşifre etmek istemediği bir füzesini kullanmış olabilir ve ‘uçaksavarla vurdum' diyebilir" şeklinde konuştu.
Habertürk -
Star