Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Suriye, Uludere'nin devamı mı?" başlıklı yazısında yeni tezgahı ve ellerini ovuşturarak Türkiye'nin yanlışa düşmesini bekleyenleri yazdı. İşte köşe yazısının ilgili bölümleri...
...Daha önce de yazdığımız gibi bu girişimle
Türkiye, Suriye üzerinden derin bir "tuzağa" çekilmek isteniyor.
Bu girişimle iç
siyaseti derinden etkileyen Uludere olayı arasında yakın bir bağ var. Uludere, içerideki statükocu güçlerin, Suriye'nin
uçak düşürme olayı ise bölgesel statükocu güçlerin Türkiye'yi kendi alanına çekme girişiminden başka bir şey değil. Bunu anlamak için de sonuca bakmak yeterli.
Uludere katliamıyla, Silvan'la başlayan süreçte "prestij" kaybeden
PKK güç
kazanırken, uçak saldırısıyla da başta Suriye olmak üzere ona
destek veren bölgesel statükocu güçleri "şimdilik" güç kazanmış görünüyor.
O güçler, hep birlikte ellerini ovuşturarak Türkiye'nin bir yanlışa sürüklenmesini bekliyor.
AK Parti 10 yıllık iktidarının belki de en kritik sürecinden geçiyor. Bu süre içinde, AK Parti içeride direnen ve tezgâh kuran
vesayet sisteminin kuşatmasını bir biçimde aşmayı başardı.
Şimdi içerideki vesayetçi yapıya da moral güç veren "dış vesayetle" karşı karşıya... Bunun nedeni de Türkiye'nin değişimi temsil etmesi... Çünkü hem Türkiye, hem
Ortadoğu tarihinin en derin değişiminden geçiyor.
Değişimi geciktirmek isteyen
iç ve dış güçlerin hedefinde ise "ilham kaynağı" Türkiye var. Türkiye'yi zora soktuklarında biliyorlar ki ömürleri biraz daha uzayacak.
Türkiye bu fırsatı onlara vermemeli. Soğukkanlı davranarak bölgesel statükonun tuzağına düşmeden bu darbeyi atlatmalı. Türkiye bir inatlaşmaya girmeden soğukkanlı bir siyaset izlemeli.
Hükümet şu anda onu yapıyor. Sonuna kadar diplomatik yolları kullanarak bu sorunu aşmalı. İlk kez sınır ihlali olmadığını herkes biliyor.
Peki, neden bu kez
uçaksavar veya füzeyle
cevap verildi? Bu sorunun cevabı önemli...
İçerideki vesayetçi güçlerin "Oraj Planı"yla neler planladıklarını az çok biliyoruz. Tam da bu nedenle Suriye olayına çok yönlü bakılmalı ve "haklılık" algısı yaratmadan bir yaptırımda bulunulmamalı.
***
Star Gazetesi yazarı
Sedat Laçiner de "Düşürülen uçak oltanın ucundaki yemdi" başlıklı yazısında aynı noktaya dikkat çekiyor ve "bu olayın kaza olduğuna da inanmıyorum, arkasında sadece Suriye'nin olduğuna da... Hatta hedefin sadece Türkiye'ye
mesaj vermek olduğunu da sanmıyorum...
Türkiye büyük bir oyunda kullanılmak isteniyor... Düşürülen uçak ise Türkiye'yi oltaya çeken yem gibi..." ifadelerini kullanıyor.