TÜSİAD'tan yapılan yazılı açıklamada, "Eğitim gibi can alıcı bir konuda
TBMM'ye sevk edilmiş bir
kanun teklifine, bir
sivil toplum örgütü olarak görüş bildirmek demokratik anlayışın gereğidir. Bu görüş bildirimi, katılımcı
demokrasi bağlamında, bir "saldırı olarak değerlendirilmemelidir. İş dünyası temsil örgütü olarak, eğitimin niteliğinin ve niceliğinin geliştirilmesine büyük önem veren bir kuruluşuz. Yetişkin nüfusunun ortalama eğitim düzeyi '
ortaokul terk olan bir ülkede, sadece kurumlar değil her bir ferdin en önemli meselesinin 'eğitim olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenledir ki, geçmişte eğitimin çeşitli veçheleriyle ilgili çalışmalarımızın üstüne, 2012 çalışma programımızda eğitimin niteliği konusunu birinci
gündem maddesi olarak kamuoyuna duyurduk " denildi.
Açıklamada şunlara değinildi: " Bu çerçevede, TBMM'ye sunulan kademeli eğitim sistemiyle ilgili
kanun teklifi hakkındaki görüşlerimizi de kamuoyuna açıkladık ve ilgili TBMM komisyonuna ilettik. Sayın
Başbakanın açıklamalarından, görüşümüzün bir kez daha açıklanması ihtiyacı doğmuştur. Şöyle ki;
Günümüzde ve gelecekte beklenen hızlı teknolojik değişimler, toplumdaki herkesin bu değişime ayak uydurmak için öncelikle 'temel eğitimlerinin ve becerilerinin' güçlü olmasını gerektiriyor.
TÜSİAD olarak, yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünme, araştırma, analitik vb. becerilerin temel eğitim sırasında tüm çocuklarımıza güçlü şekilde kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle kanun teklifiyle mesleki yöneltme ve yönlendirmenin çok
erken yaşlara çekilmesinin temel eğitimin yetersiz kalmasına ve bilinçsiz meslek seçimlerine yol açacağına işaret ettik.
Temel eğitimi sağlam olmayan gençlerimizin, günümüzün ve geleceğin
işgücü piyasasında giderek çeşitlenen ve detaylanan mesleklere uyum sağlaması da mümkün olmayacaktır. Nitekim eğitim konusunda ihtisas sahibi birçok sivil toplum kuruluşunun raporları, birçok gelişmiş ülkede çocukların 16 yaşına gelene kadar temel eğitimin dışında bir
öğretim programı ile karşılaşmadığını ve mesleki programlara yönlendirilmediğini, bu anlamda kesintisiz eğitim hizmeti sunulduğunu göstermektedir. Öğrencilerin farklı yetenekleri aynı program içinde, seçmeli
dersler ve ders dışı etkinliklerle geliştirilmektedir. Bu bağlamda 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin önemi açıktır.
Kanun teklifi ile ilgili açıklamamızda din eğitimi konusuna değinmemiş, mesleki eğitime bütünsel bakışla konuyu değerlendirmiştik. Sayın Başbakan gündeme getirdiği için belirtmek isteriz ki, eğitim sisteminde hangi modelin uygulanacağı sadece din eğitimi bağlamında tartışıldığı takdirde sağlıklı bir sonuca ulaşamayız.
TÜSİAD olarak diğer konularda yaptığımız eleştirilerin de kanun teklifinin olgunlaşmasına yardımcı olduğuna ve olacağına inanıyoruz. Bu kapsamda, okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasını, zorunlu eğitimin süresinin hangi tarih itibariyle uzatılacağının belirsiz bır
akılmayıp, bir takvim çerçevesinde belirlenmesini talep ediyoruz.
İlköğretimde okullaşma oranları artmasına rağmen, kızların eğitimi ülkemiz için hala önemini koruyan bir meseledir. TÜSİAD olarak bu konuda gösterilen çabaları desteklediğimiz gibi, eğitim alanındaki her tartışmada, kızların eğitime erişimi, devamı ve tamamlaması konusundaki hassasiyetimizi güçlü şekilde ifade etmeye de devam edeceğiz. Nitekim kanun teklifinde muğlak bir
düzenleme olan açık öğretimin, ikinci kademeden üçüncü kademeye kaydırılacağı yönündeki açıklamalar, aslında TÜSİAD'ın ve diğer eğitim STK'larının eleştirilerinin, konunun daha detaylı düşünülmesine katkı sağladığını teyit etmiştir.
İnsan kaynaklarının niteliğinin
ekonomik, sosyal ve demokratik gelişmemiz için önemi ortadayken, bir
iş dünyası temsil örgütü ve sivil toplum örgütü olarak bu konularda çalışmaya ve görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz"
BAŞBAKAN NE DEMİŞTİ
'Kör ideolojilerinizden kurtulun bir an önce kendinize gelin' diye TÜSİAD'a seslenen Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, şunları söylemişti:
"4+4+4 sistemine karşı
CHP ve TÜSİAD başta olmak üzere malum çevrelerin verdiği tepkiler tamamen bayat, çağdışı ve
Türkiye gerçeklerinden uzak tepkilerdir. 8 yıllık kesintisiz eğitimin mimarlarından, akıl hocalarından biri olan TÜSİAD’ın bugün bir kez daha statükoculuğu savunması, ibretlik bir durumdur. Kusura bakma TÜSİAD senin arzun olmayacak. Milletin arzusu olacak"