Sağlık Bakanlığı Kompozit Doku
Nakil Bilimsel Danışma Komisyonu'nun,
Akdeniz Üniversitesi'nde Prof.Dr.
Ömer Özkan ve ekibi tarafından yapılan çift kol ve bir bacak nakli ardından
Atilla Kavdır'ın yaşamını kaybetmesi sağlık ekibinin kusuru olmadığı yönündeki
raporu, Kavdır ailesini üzdü. Baba İbrahim Kavdır, "Bacak nakli sonradan ortaya çıktı. Bunun için bizden
imza almadılar. Bize tuzak kurdular" dedi.
Oğlunun hastaneye sapasağlam gittiğini bütün dünyanın gördüğünü belirten anne Ayşe Kavdır, bir anne olarak doktordan bacağı takmasını istemediğini anlatırken, "Doktor
doku uyduğu için bacağı takması gerektiğini, bu şansı yakalamışken kullanacağını söyledi" dedi. Oğluna
ameliyat ardından 300 ünite kan verildiğini belirten Ayşe Kavdır, şunları söyledi:
"Verilen kan oğlumun böbreğine zarar verdi. Oğlumun ölümünden kim sorumlu? Oğlumun öldüğü günden beri dünyada mıyım, değil miyim bilmiyorum. Benim oğlum ameliyattan sonra hiç iyileşmedi. Sapsarı oldu.
Çocuk düzelmeyince, eve göndermiş. İşin içinden çıkmak için yapılmış bir oyun. Oğluma durumuyla ilgili sürekli iyi şeyler söylemesini, konuşmalara göre birçok hastanın
tedavi için hastaneye geleceğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı neye göre rapor veriyor?"
"BACAK NAKLEDİLMESİN DİYE ÇOK ISRAR ETTİM"
Baba İbrahim Kavdır, oğluna bacağın nakledilmesine son anda karar verildiğini, kendisinin bu naklin yapılmaması için çok ısrar ettiğini söyledi. Oğlunu bacağı nakletmek için Prof.Dr. Ömer Özkan'ın zorladığını öne süren İbrahim Kavdır, şöyle konuştu:
"Aradan 10 saat geçmeden 'Bacak organları zorluyor, kalmasını deneyelim mi, yoksa keselim mi' dedi. Ben de hemen kesmesini istedim. 40 dakikada bacağı alacağını söyledi. Ameliyat 4 saat sürdü. 250 ünite kan yedi bu çocuk. Böbrekleri patlatmış. Bizi oyaladı, 1.5 ay sonra bizi
taburcu edeceğini söyledi. Taburcu ettikten hemen sonra çağırdı. Bize tuzak hazırlamış. Benim çocuğum buradan sağlam çıktı. Bunu kim yaptı? Bir
hayvan bile ölse bunun ardı araştırılıyor da bu ölümün ardı niye araştırılmıyor? Biz bacakla ilgili hiçbir şeye imza atmadık. Ben zaten imza atmadım. Oğluma attırdılar odada imzayı."
Kavdır çifti, acıları azaldıktan sonra başka canların yanmaması için hukuk yoluna başvuracaklarını söyledi.