Gizli
tanık 9,
davanın
tutuklu sanıklarından
Semih Tufan Gülaltay ile Hurşit
Tolon arasında irtibat bulunduğunu belirterek, Gülaltay'ın
Ergenekon terör örgütünün tetikçisi olduğunu iddia etti.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında
gizli tanık 9, kendisine yöneltilen soruları
cevapladı.
Daha önce verdiği ifadelerinde çelişkiler bulunduğunun hatırlatılması üzerine
Cumhuriyet gazetesi
bombalama eylemlerini kamufle etmek amacıyla çelişki ifadeler verdiğini öne süren gizli tanık 9, "Yaptığım işleri gizlemek için farklı bir konuşma yapmıştım. Ama daha sonra fark ettim ki verdiğim bu çelişkili ifadelerle Ergenekon'un ekmeğine yağ sürüyorum. Bundan dolayı bu çelişkiler doğdu." dedi.
Tutuklu sanık
Oktay Yıldırım'ın, "Bombaları kimin verdiğiyle alakalı çelişkiler var. Bunları nasıl açıklıyorsunuz?" sorusuna gizli tanık 9,
"Ben tüm ifadelerimde bombaları Veli Küçük'ün verdirdiğini bana da Muzaffer Tekin'in verdiğini belirttim. Yan odadan Oktay Yıldırım bombaları getirip masanın yanına koydu. Muzaffer Tekin de alıp bana verdi." şeklinde cevap verdi.
Gizli tanık 9, kendisine yöneltilen bir soruya cevap verirken,
"Alparslan Arslan'la 2005 yılının sonlarında kendisiyle Üsküdar'da sahilde sohbet ettiğimde Sarıkız, Yakamoz ve Ayışığı'nı sakız ederek söylüyordu. Arslan, 'Sarıkız gel seninle Ayışığında sohbet edelim' diyordu. Bu sohbette bana 'Bir yerlerden malzemeler gelecek, kendi evinde saklar mısın?' dedi. Ben de kabul etmedim." dedi.
Bunun üzerine üye hâkim
Sedat Sami Haşıloğlu, dava sanıklarından Alparslan Arslan'a, "Sarıkız, Ayışığı şeklinde
şarkı söylüyor muydun?" diye sordu.
Arslan ise "Evet, bazen söylüyorum. Sanat müziği, arabesk türü şarkılar söylüyorum. Bazen insana haller geliyor. Şarkılar söyleniyor." diye cevap verdi.
Gizli tanık 9, savcı
Mehmet Ali Pekgüzel'in soruları üzerine, "Cumhuriyet gazetesinde
türban takılmış
domuz karikatürü çiziliyor. Müslümanların değerleri aşağılanıyor. Ancak bu
hakaret sayılmıyor.
Kamu görevlileri görevlerini yapıyor, doğru ya da yanlış bir karar veriyor. Bu bir hakaret sayılmıyor.
İlhan ve Turhan
Selçuk kardeşlere kimse tepki göstermiyor. Hakaret edene bir şey yapmayacaksın, hak etmeyenin canını alacaksınız. Sonra da 'ulusalcıyız, milliyetçiyiz' diyeceksiniz. Bunu insanın aklı almıyor." dedi.
Bu durumu da "Kimse suç ortağına kıymaz." şeklinde yorumlayan gizli tanık 9, "
Danıştay saldırısı
darbe yapmayı amaçlayan bir harekettir." diye konuştu. Görmediği ve bilmediğini iddia ettiği bir olayın, üzerine yıkıldığını öne süren gizli tanık 9, bunun hesabının sorulmasını istedi.
Cumhuriyet gazetesine atılan bombalardan da bahseden gizli tanık 9, "Cumhuriyet gazetesine 3 bomba atıldıktan sonra bombaların nasıl atıldığına ilişkin Alparslan ile sohbet ettik. Alparslan
'Senin adamların imanı olmadığı için bombalar patlamadı. Ancak benim imanım vardı, bomba patladı' dedi. Ben de 'Ateistlerin attığı bombalar nasıl patlıyor' diye sordum. Sadece gülümsedi. O dakikadan sonra Arslan gözlerini tavana dikti bir daha da konuşmadı." şeklinde konuştu.
Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, gizli tanık 9'dan, sanık Alparslan Arslan'ın herhangi bir uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığını sordu. Gizli tanık 9 da "Sadece sigara içtiğini biliyorum ancak uyuşturucu madde içtiğine şahit olmadım." dedi. Bunun üzerine sanık Hasan Atilla Uğur'un
avukatı Murat Bülent Hattatoğlu da gizli tanık 9'a, "Bugünkü ifadenizde bunları söylüyorsunuz ama eski ifadenizde Arslan'ın, tam olarak tanımlayamadığınız uyuşturucudan 40 kat daha etkili bir madde kullandığını söylemişsiniz. Hangi ifadeniz doğru?" diye sordu. Gizli tanık 9 da eski ifadelerinde böyle bir konuyu dile getirmediğini, Alparslan'ın sadece sigara içtiğini söylediğini aktardı.
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu da avukat Hattatoğlu'na hitaben,
"Alparslan Arslan'ın uyuşturucu kullanması ile ilgili bir soru sordunuz. Buradaki hatayı siz mi düzeltirsiniz ben mi düzelteyim?" diye sordu. Hattatoğlu, dosyaların karışık olduğunu bu sebeple kimin hangi ifadeyi verdiği kısmında karışıklık bulunduğunu söyledi. Üye hâkim Haşıloğlu, Hattatoğlu'na hitaben "Bahsettiğiniz mülakat tanığa değil Tekin Irşi'ye ait." diyerek Hattatoğlu'nun sorusunu düzeltti.
"GÜLALTAY ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TETİKÇİSİ"
Gizli tanık 9, davanın tutuklu sanıklarından
Semih Tufan Gülaltay ile
Hurşit Tolon arasında irtibat bulunduğunu belirterek, Gülaltay'ın Ergenekon terör örgütünün tetikçisi olduğunu iddia etti. Bunun üzerine sanık Tolon'un avukatı İlkay Sezer, Gülaltay ile Tolon arasındaki irtibatı ortaya koyabilecek bir tanıklığı olup olmadığını sordu. Avukat Sezer, "Birbirlerine gidip geldiklerini ya da
telefon ile görüşmelerine tanık oldunuz mu?" diye sordu. Gizli tanık 9 ise bu konuda bilgisi olduğunu ancak ikisini bir arada görmediğini söyledi.
"AKIN BİRDAL SUİKASTİNİN TALİMATINI KÜÇÜK, ERUYGUR VE BİR VERDİ"
Avukat Sezer'in, "Hurşit Tolon'un Semih Tufan Gülaltay'a illegal bir emir verdiğine şahit oldunuz mu ya da duydunuz mu?" diye sordu. Gizli tanık 9 bu soruya da, "Veli Küçük, Çevik Bir ve Şener Eruygur'un Akın Birdal suikastinin talimatını verdiklerini biliyorum. İspat etmemi isterseniz şimdi. Ancak Semih Tufan Gülaltay benim hemşehrim ama bu konuya ilişkin görüntülerini göstersen bile inkâr edecek tipler bunlar." diye konuştu.
VELİ KÜÇÜK DE SON SAVUNMASINA KADAR DURUŞMALARDAN MEN EDİLDİ
Duruşma sonunda Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanıklardan Veli Küçük, Oktay Yıldırım ve Mehmet Demirtaş'ın, gizli tanık 9 ile bugünkü ifadesi sırasında tartıştıklarını hatırlatarak, duruşma disiplinini ve düzenini bozduklarını söyledi. Daha önceki duruşmalarda da benzeri hareketler sergilediklerini belirten Özese, 3 sanığın bu davranışlarını alışkanlık haline getirdiklerini kaydetti. Özese, bu nedenle Küçük, Yıldırım ve Demirtaş'ın, savunmalarını daha önce yapmış olmaları, mahkemede hazır bulunmalarını gerektirecek bir zorunluluk da bulunmadığını belirterek esas hakkındaki savmalarını yapana kadar duruşmalardan men edilmelerine karar verdiklerini açıkladı. Özese, duruşmaya ait sesli ve görüntülü tutanağın çözümü yapıldıktan sonra da gereğinin yapılmasına karar verdiklerini bildirdi.
Gizli tanığın ifadesinin alınmasının ardından duruşma, 16 Kasım Cuma gününe ertelendi.
(CİHAN)