Küçük, "Evet bu suçu işledim. Bunun için organize polisinden izin alacak değilim." dedi.
Dün
savunmasını bitiren
sanık Yalçın Küçük, savunmasında eksik kalan kısımlar bulunduğunu belirterek söz aldı. Hakkındaki iddialardan birinin de
CHP'yi değiştirmek olduğunu söyleyen Yalçın Küçük, "Evet değiştirdim doğrudur. Diğer bir iddia ise
Ergenekon davalarını zayıflatmak için
tutuklu bulunan kişileri milletvekili seçtirmemdir. Bu da doğrudur, bu suçu işledim. Bu işler için organize polisinden izin almak zorunda değilim.
Soner Yalçın benim arkadaşımdır. Ben ona
yardım ederim oda bana yardım eder, ortağım gibidir.'' dedi.
Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında
Nedim Şener,
Ahmet Şık ve Soner Yalçın'ın da bulunduğu 12'si tutuklu 14 sanık hakkında açılan
Odatv davasının 5. duruşması başladı.
İstanbul 16. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Prof. Dr Yalçın Küçük, eski
emniyet müdürü Hanefi
Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Şükrü Doğan Yurdakul,
Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan,
Muhammet Sait Çakır,
Coşkun Musluk, Müyesser Uğur ile tutuksuz sanıklar Ahmet Mümtaz
İdil ve
İklim Ayfer Kaleli katıldı. Davanın sanıkları arasında yer alan Kâşif
Kozinoğlu ise tutuklu bulunduğu
Silivri Cezaevinde 12 Kasım'da rahatsızlanmış ve daha sonra hayatını kaybetmişti.
Dün savunmasını bitiren sanık Yalçın Küçük, savunmasında eksik kalan kısımlar bulunduğunu belirterek söz aldı. Hakkındaki iddialardan birinin de CHP'yi değiştirmek olduğunu söyleyen Yalçın Küçük, "Evet değiştirdim doğrudur. Diğer bir iddia ise Ergenekon davalarını zayıflatmak için tutuklu bulunan kişileri milletvekili seçtirmemdir, bu da doğrudur bu suçu işledim. Bu işler için organize polisinden izin almak zorunda değilim. Soner Yalçın benim arkadaşımdır. Ben ona yardım ederim oda bana yardım eder, ortağım gibidir.'' dedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin, ''sabıkanız var mı?'' diye sorduğu Yalçın Küçük, ''Kız oğlan kızım, sabıkam yoktur.'' dedi. Bunun üzerine Başkan Ekinci de, dosyada Yalçın Küçük hakkında verilmiş 3 ayrı sabıka kaydının bulunduğunu belirtti. Yalçın Küçük ise 2000 yılında
erteleme yasası çıktığını ve bu sabıkaların silindiği ifade etti.
Yalçın Küçük'ün ardından savunma sırası Soner Yalçın'a geldi. Soner Yalçın, 25 yıldır gazeteci olduğunu kaydederek, ''Bugün karşınızda sanık sandalyesinde oturan düşüncedir. Bilindiği gibi, kaba güç sonsuz değildir.
Gazetecileri yazarları cezaevine atmak, yargılamak hiçbir dönemde hiçbir rejime, iktidara ve
mahkemeye onur vermemiştir." diye konuştu.
Türkiye de gerçek gazetecilik yapmanın tehlikeli sonuçlarının olduğunu belirten Soner Yalçın savunmasını şöyle devam etti: "Soru soran, arayan, kovalayan gazeteciyi bekleyen maalesef sadece acıdır. Hakikate tutkuyla bağlı, dürüstlüğünden taviz vermeyen gazeteci; bizim ülkemizde ya işsiz bırakılır, ya hapse atılır ya da katledilir. Tüm bunlara rağmen mesleki ahlaki değerlere bağlı, taviz vermez cesur gazeteciler hep olmuştur, olacaktır. Uğur
Mumcu,
Musa Anter,
Hrant Dink gibi... Bunlar ölümü bile göze almıştır.
Onurumla girdiğim cezaevinden, utançla çıkmaya hiç niyetim yok. Mesleğime hiç
ihanet etmedim.''
Sanık Soner Yalçın, bugüne kadar 11 ayrı kitap yazdığını ve meslek hayatı boyunca
derin devlet, gladyo,
faili meçhul cinayetler gibi konuları araştırıp yazdığını söyledi. Soner Yalçın, Türkiye'de şu anda çokça tartışılan Jitem ve
Susurluk olaylarını kendisinin yıllar önce yazdığını anlatarak şöyle konuştu: ''Devlet içinde yuvalanmış derin yapılar hakkında en bilgili gazetecilerden biriyim. Faili meçhul cinayetler soruşturması yürüten
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda
tanıklığıma başvurdu. Ne gariptir ki bir savcı sanık yapıyor başka bir savcı da tanık yapıyor. Hangi hukuk uygulanıyor Türkiye'de, böyle
terörist olur mu?"
Bu arada, CHP Milletvekilleri
Mahmut Tanal,
Süheyl Batum ve
İlhan Cihaner de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
İŞTE YALÇIN KÜÇÜK'ÜN O ŞOK KONUŞMALARI