Musa Anter nedeniyle yakalanan
Hamit Yıldırım'ın ifadeleri,
Güçlükonak katliamı
dosyası için 16 yıl sonra aydınlanma umudu olacak. Tanıklara göre, Yıldırım, katliam günü 4
JİTEM'ciyle bölgedeydi
Musa Anter
cinayetinin tetikçisi olduğu iddiasıyla, cinayet soruşturmasının zamanaşımına girmesine kısa bir süre kala yakalanan
Hamit Yıldırım'ın ifadeleri, Güçlükonak katliamını da aydınlatabilecek. Tanıklarının iddialarına göre, Yıldırım, katliamın yapıldığı gün bölgede bulunan 4 JİTEM elemanı arasında yer alıyordu.
4 JİTEM'ciden 2'si öldüğü, hayatta olduğu sanılan bir isim bulunamadığı için Yıldırım'ın vereceği ifadeler büyük önem taşıyor. Güçlükonak katliamı olarak bilinen olay, PKK'nın ikinci kez
ateşkes ilan ettiği 1996'nın Ocak ayında meydana geldi. İddialara göre, devletin PKK'nın yaptığını açıkladığı katliam şöyle yapıldı:
Güçlükonak'a bağlı, boşaltılmış Taşkonak köyündeki askeri tabur, başka bir
karakolun da bulunduğu Koçyurdu köyünde bulunan 6 kişiyi gözaltına aldı. Eski
korucu olan bu kişiler, dağdaki yakınlarına
yardım etmekle suçlanıyordu. İddialara göre, gözaltına alınan 6
köylü sorguda öldürüldü. Köylülerin sorguda öldürülmesi üzerine kamuoyuna aktarılan plan oluşturuldu. Bu plan dahilinde, Koçyurdu köyü aranarak, gözaltındaki kişileri teslim alması için bir
minibüs gönderilmesi istendi. Askerin köyden minibüs istemesinden kuşkulanan köylüler, koruculuk yapan 4 kişiyi minibüs
şoförüyle tabura gönderdi. Yine iddialara göre, karşılarında korucuları bulan askerler, planı işletebilmek için bu kişileri de öldürdü.
Minibüs yakıldı
Öldürülen 10 kişi başlarına çuval geçirilerek minibüse konuldu. 2 ya da 3
jandarma erinin de bindiği minibüsün şoförüne Taşkonak ile Koçyurdu arasındaki yolda, jandarmalar indikten sonra yola devam etmesi talimatı verildi. Minibüs şoförü, dağlık arazide virajı dönünce karşısında silahlı timleri buldu. Minibüsten inerek aşağıdaki nehre kaçmaya çalışan şoför öldürüldü. Araç, silahlarla taranıp yakıldı.
Genelkurmay, olaydan sonra bölgeye helikopterle gazetecileri götürdü. Burada, Taşkonak'tan Koçyurdu'na giden köylülerin yolunu PKK'nın kestiği ve katliamı yaptığı anlatıldı.
Gazetecilere köylülere soru sorma olanağı verilmedi; bir gazeteci, 11 kişinin
araçta yakıldığının söylenmesine karşın, gösterilen
ceset sayısının 10 olduğunu fark etti. Bu durum, şoförün dışarıda öldürülmesinin kanıtı olarak gösteriliyor.
Kimlikler yanmadı
Olaydan bir süre sonra İstanbul'da bir araya gelen “Barış İçin Bir Arada” adlı grup bölgeye gitti ve öldürülen kişilerin kimliklerinin yanmamış biçimde yakınlarına teslim edilmesinden kuşkulandı. Grup, boşaltılmış Taşkonak köyünden Koçyurdu'na köylülerin seyahatinin mümkün olmadığını, PKK'nın da tabur, korucu mevzileri ve karakol bulunan bölgede
eylem yapmasının olanaksız olduğunu öne sürdü. Grubun konuştuğu köylüler d
e devleti suçladı.
Bu iddiaları ortaya atarak suç duyurusunda bulunan gruptan
Şanar Yurdatapan, Ercan Kanar ve
Münir Ceylan hakkında Genelkurmay'ın suç duyurusu üzerine
dava açıldı. Uzun yargılamalar sonrası 3 isim
beraat etti. Olayla ilgili olarak 1996'dan bu yana yapılan 3 suç duyurusu ise sonuçsuz kaldı.
Olayda gözaltına alınan bir köylünün daha olduğu, bu köylünün bütün olan biteni gördüğü belirtiliyor. Bu köylünün, Güçlükonak'ın devlet katliamı olduğu yönündeki açıklamalarıyla gündeme gelen eski İnsan Hakları Bakanı Adnan Ekmen'e bilgi veren korucubaşının ricası üzerine öldürülmediği söyleniyor. Bölgeye giden
heyet bu köylüye ulaştı, ancak Diyarbakır'a kadar gelen köylü burada daha sonra İstanbul'a geleceğini belirterek heyetten ayrıldı. Bu kişi bir daha bulunamadı. Koçyurdu'na giden
posta arabasının şoförü ise minibüstekileri olaydan önce başlarına çuval geçirilmiş halde gördüğünü iddia etti, ancak bu şoföre de ulaşılamadı.
Köylüleri öldüren grupta JİTEM'cilerin de olduğu öne sürülüyor. Bu iddiaya göre, bu grubun içinde Musa Anter cinayetini işleyen Hamit Yıldırım,
Hacı Öztunç, Hurşit Uğurlu ve Sefer Bildik gibi JİTEM'ciler de vardı. Bu isimlerden Hacı Öztunç'un olayı anlattığı için öldürüldüğü, Hurşit Uğurlu'yu da PKK'nın öldürdüğü öne sürülüyor. Sefer Bildik ile Hamit Yıldırım'a uzun süre ulaşılamadı. Ancak Yıldırım'ın yakalanması, Güçlükonak dosyasının raftan inmesini sağlayabilecek. Yıldırım, bilgi verirse dosya yeniden açılabilecek.
Milliyet